Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

DAD yöneticileri: Bir Alevinin burnu kanadığında sorumlusu ve suçlusu devlettir

Demokratik Alevi Dernekleri Yöneticileri Hüseyin Ozan ve Mustafa Karabudak, mafya mensubu Sedat Peker’in, cemevlerine saldırı planlandığını itiraf etmesini yorumladılar. Ozan ve Karabudak, “Ülke tarihinde ne zaman bir kaosa ihtiyaç duyuluyorsa Aleviler hedef alınan kesimlerin başında gelmektedir” dedi.

Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) MYK üyesi Hüseyin Ozan ve Ankara Şube Başkanı Mustafa Karabudak, organize suç örgütü mensubu Sedat Peker’in cemevlerine yönelik saldırı uyarısını yorumladı.

“HALKIMIZ ÇOK DİKKATLİ OLMALIDIR”

PİRHA'dan Cebrail Aslan'ın haberine göre, Demokratik Alevi Dernekleri MYK üyesi Hüseyin Ozan, “Derin güçler” ile iktidar arasında yoğun bir çatışmanın hakim olduğunu ifade ederek “kirli işler itiraf edilmiştir” dedi.

Hüseyin Ozan, “Ülke tarihinde ne zaman bir kaosa ihtiyaç duyulup, askeri darbe yapılacaksa mutlaka Aleviler hedef alınan toplumsal kesimlerin başında gelmektedir” diyerek şunları söyledi:

“Bilindiği üzere ülke tarihinde karanlık birçok olay var. Özellikle Alevilerin, devrimcilerin, demokratların, Kürt halkının hedef alındığı nice karanlık olay vardır. İktidar blokları arasında meydana gelen bu çatışma nedeniyle içeriden birinin; Sedat Peker’in dilinden birçok şey ifade edilmiştir. Birçok kirli, karanlık ilişki açığa çıkarılmıştır, ifşa edilmiştir.

Ülkede ciddi bir gerilim var. Zira silah kaçakçılığı, Suriye savaşında işlenen suçlar, faili meçhuller; bunlar içerden biri tarafından dillendirilmiştir. Bu hesaplaşma ciddi bir gerilime yol açmıştır. Bu gerilim derinleşerek sürmekte ve daha da derinleşeceği anlaşılıyor. Bu bağlamda Sedat Peker, Alevilere yönelik bir takım şeyler ifade etmiştir. Alevlerin hedef alınabileceğinden bahsetmiştir. Biz buna yabancı değiliz.

Bu manada halkımız çok dikkatli olmalıdır. Kurum temsilcilerimiz, kanaat önderlerimiz, cemevlerimiz, bazı toplu yaşam alanlarımız hedef alınabilir. Zira ellerinde sayısız katil vardır. Suriye savaşı nedeniyle bu bölgede oluşmuş nice katil vardır. Sayısız insanlık suçu işlemiş kişiliklerdir. Bunlar merhametsiz ve zalim kişiliklerdir. Bunun ötesinde geçmişten beri bu ülkede derin yapılar, çeteler, katiller her zaman vardır. Bunlar Maraş, Çorum, Malatya, Gazi gibi katliamlara imza atmışlardır.

Ülkede bir kriz yaratılmak isteniyorsa veya kirli bir işin üstü öğretilmek isteniyorsa mutlaka Alevileri hedef almışlardır. Halkımız dikkatli olsun. Provokasyona gelmesin gerektiğinde kendisini de müdafaa etmeye her zaman için hazır olsun. Bu bir haktır, bu tür yönelimlerin boşa çıkartılması için bir olmak, duyarlı olmak şarttır. Bu saldırı iddiasını çok ciddiye alalım, dikkatli olalım.”

“BİR ALEVİNİN BURNU KANADIĞINDA SUÇLUSU DEVLETTİR”

Demokratik Alevi Dernekleri Ankara Şube Eş Başkanı Mustafa Karabudak da Sedat Peker’in saldırı ve katliam iddiasına ilişkin “Bunlar zaten bilindik şeyler. Devlet, Koçgiri’de ve Dersim’de Kürt Alevilere tankıyla, topuyla, uçağıyla, ordusuyla saldırmıştı” dedi.

Karabudak, kimi Alevi katliamlarında ise sivil güçlerin kullanıldığını belirterek şu aktarımda bulundu:

“Bugün bunların bir daha yaşanmaması için devletin kendi katliamları ile yüzleşmesi gerekir. Maraş’ta, Çorum’da, Sivas’ta, özellikle Madımak’ta, Gazi’de, Ümraniye’de yapılan katliamların hepsi devlet eliyle yapılmış katliamlardır. Devlet yeri geldiğinde ‘yaprak kımıldasa haberimiz olur’ diye övünürken, halkın güvenliğinin en üst düzeyde olduğunu söylerken diğer taraftan Sivas gibi bir yerde 6 bine yakın askerin, polisin, sivil teşkilatın olduğu bir yerde 8 saat boyunca otelin içerisinde insanların yakılması anlaşılır bir şey değildir. Bu, devletin resmen ‘ben sizi, şehrin göbeğinde yakarım’ demektir.

Devlet bir taraftan Alevileri yanında tutmaya, cemevlerini gezerek kendi yanına çekmeye çalışıp asimile etmeye çalışırken diğer taraftan da sıkıştıkça dönem dönem Alevileri katletmektedir.

Biz Aleviler olarak bu ülkenin yurttaşlarıyız. Biz çalışmalarımıza devam edeceğiz, hiçbir şekilde bu korkunun ya da sindirme politikalarını kabul etmiyoruz. Biz anmalarımızı çalışmalarımızı yapacağız, cemevlerimiz açık olacak.

Devlet de yurttaşlarını korumak ve kollamak zorundadır. Bundan sonra bir Alevinin burnu kanadığında sorumlusu ve suçlusu devlettir.”

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER