Cumhurbaşkanlığı envanterindeki uçak sayısı, CHP Ankara Milletvekili Aliye Timisi Ersever'in sorusuyla bir kez daha gündeme geldi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın yanıtlaması istemiyle TBMM'ye yazılı soru önergesi sunan Ersever, 2013, 2022 ve 2023 yıllarında Cumhurbaşkanlığı envanterinde bulunan otomobil, uçak ve diğer ulaşım araçlarının sayısını sordu. 2020, 2021, 2022 yılları ile 2023 yılının ilk yarısında Cumhurbaşkanlığı tarafından satın alınan, kiralanan makam ve hizmet aracı sayısını da soran Ersever, "Söz konusu tarihlerde bu araçların satın alınma ya da kiralanma tarihleri ile araç türlerine göre dağılımları nedir? Satın alma ve kiralamalar hangi tarihte ne usulle yapılmıştır? Satın alma veya kiralamalara ilişkin bedeller nedir?" sorularını da yöneltti.
"HİZMETİN GEREKTİRDİĞİ SAYIDA ARAÇLA YERİNE GETİRİLMEKTEDİR"
T24’te yer alan habere göre; Ersever'in soru önergesini tek cümleyle yanıtlayan Yılmaz, yanıtında şu ifadeleri kullandı:
"Cumhurbaşkanlığı hizmetleri, mevzuat hükümleri doğrultusunda tasarruf ilkelerine riayet edilerek, hizmetin gerektirdiği sayıda araçla yerine getirilmektedir."
Yılmaz'ın yanıtını değerlendiren Ersever, şunları söyledi: "Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısına çok basit bir soru yönelttik, 2020, 2021, 2022 ve 20023 yılında saraya kaç adet makam aracı ve uçak alındı? Bunların maliyeti nedir? dedik. Verilen yanıtta, ‘Cumhurbaşkanlığı hizmetleri mevzuat hükümleri doğrultusunda, tasarruf ilkelerine riayet edilerek, hizmetin gerektirdiği sayıda araçla yerine getirilmektedir' ibaresinden öte olmadığını gördük.
"BUNU BİLMEK VATANDAŞIN ANAYASAL HAKKIDIR"
Halktan toplanan vergilerle alınan araç ve uçakların maliyetini bilmek vatandaşın Anayasal hakkıdır. Hani kamu yönetiminde şeffaf ve hesap verebilir olacaklardı? Nerede kaldı şeffaflık ve hesap verebilirlik. Madem tasarruf ilkelerine riayet etmişler, bunu açıklasınlar ki hep birlikte nasıl tasarruf edilir öğrenelim. Geçmiş yıllarda bu konuda basına yansıyan haberler hatırlanırsa, neden soru önergemizi yanıtlamadıklarını daha iyi anlarız. CHP Zonguldak Milletvekilimiz Deniz Yavuzyılmaz, 30 Mart 2021'de sipariş verilen, sadece üç aracın maliyetinin 90 milyon lira olduğunu açıklamış ve büyük yankı bulmuştu.
Bu kaynak yatırıma yöneltilse, kaç kişiye iş yaratılırdı? Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, ‘İtibardan tasarruf olmaz' sözü Sayın Yılmaz'ı zaten yalanlıyor. Buradan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'a sesleniyorum. Konu ile ilgili gerçek verileri açıklayın, vatandaşımız sarayın nasıl tasarruf ettiğini görsün. Çarşı pazar yangın yeri, dar gelirli evine ekmek götürme derdinde. Saray makam aracı sayısını açıklayamaz durumda. İşte ülkenin getirildiği durum bu."
FUAT OKTAY, "8 UÇAK MEVCUT" DEMİŞTİ
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nun geçtiğimiz seneki toplantısında dönemin Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, komisyona yaptığı sunumda "envantere kayıtlı 8 uçak mevcuttur" demişti. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce ise CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, uçak filosunu gündeme getirmiş, "Size sözüm söz. 16 Cumhurbaşkanlığı uçağını satacağım, yangın söndürme uçakları alacağım. Bizim lükse filan ihtiyacımız yok. Cumhurbaşkanı dediğiniz mütevazıdır, halkını düşünür" ifadesini kullanmıştı.
Kılıçdaroğlu'na yanıt veren dönemin Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank da, "Azıcık onurun, azıcık haysiyetin varsa, Cumhurbaşkanlığı envanterinde olduğunu iddia ettiğin 16 tane uçağın isimlerini saysana?" ifadelerini kullanmıştı.
‘Sayın Yargıç’ isimli oyun, Yenimahalle Dört Mevsim Tiyatro Salonu’nda dün akşam sahnelendi. Senaryosunu Emrah Aktürk’ün kaleme aldığı Sayın Yargıç oyununu, Velican Demirel yönetti. Nalan Güreş Demirel, oyunda bir avukatı canlandırdı.
Demirel, "Bir korku atmosferinde yaşıyoruz. Biz mesela bu oyunla ilgili bir yerlere başvurmak istiyoruz ve ilk sordukları soru, ‘Bu oyun politik mi?’. O politik mi’den kasıt şu ‘Hükümete karşı bir şey söylüyor musunuz?’ Halbuki sanat dediğiniz şey zaten, içinde yaşadığınız toplumun bir aynası. Biz işimizi yapmak istiyoruz. Bir de neyi anlatacağız? O baskılandı, bu sansürlendi ne söyleyeceğiz? Seyirciye sadece ‘Gelelim, eğlenelim, biz sizi güldürelim.’ O zaman yaptığımız işin de bir değeri kalmıyor. Her yerde özgürlüğün kısıtlanması bir yerden sonra da bizi daha çok ateşlendiriyor" dedi.
