Konya Sanayi Odasının düzenlediği Konya İş Dünyası Buluşması programına katılan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, sanayicilerle bir araya geldi.
Programda Konya organize sanayi bölgesinin, Türkiye’de en fazla kapasite raporu düzenlenen 5’inci il konumuna geldiğini açıklayan Konya Sanayi odası Başkanı Mustafa Büyükeğen, “Konyamız, bugün 12 organize sanayi bölgesi, 100den fazla sanayi sitesi ile Türkiyenin en önemli üretim merkezlerinden biri olmuştur. İhracatımızın yüzde 97sini de sanayi mamulleri oluşturuyor. Üretim ve ihracat ile büyüyen şehrimiz, Türkiyede en fazla kapasite raporu düzenlenen 5’inci il konumundadır. Yatırım teşvik belgelerinin yüzde 71i de imalat sanayinde düzenlenmiştir. Tüm bunlar gösteriyor ki, Konyamız geleceğini üretimle kurgulamaktadır” dedi.
“DAHA GÜÇLÜ TÜRKİYE”
Sanayicilere seslenen Cevdet Yılmaz, yeni hükümetle birlikte belirlenen yol haritasıyla daha güçlü bir Türkiye hedefiyle ilerlediklerini kaydetti. Yılmaz, Geldiğimiz yeni şartlarda birtakım güncellemeler de yaparak öngörülebilirliği arttıran bir yapı içinde devam ediyoruz. Orta vadeli programımızda daha güvenli, güçlü, müreffeh bir Türkiye hedefiyle Türkiye Yüzyılı’nda ilgili kesimlerle istişare içinde hükümetimizin yol haritasını belirliyor ve uyguluyoruz, hayata geçiriyoruz.” diye konuştu.
ENFLASYON AÇIKLAMASI
Enflasyondaki düşüşün 2024 yılı ortasında kendini göstereceğini söyleyen Yılmaz, şu ifadeleri kullandı;
İlk 6 ayda 3,9 büyüme kaydetmiştik. Yılsonu beklentimiz de 4,4 civarında bir büyüme bu yıl için. Beklentilerdeki iyileşme, büyüme kompozisyonumuzdaki dengelenme, Türk lirasındaki istikrarın birbirini beslemesi, dezenfilasyon sürecinin 2024 yılında başlayacağını değerlendiriyoruz.
Yeni politikalarımızla birlikte aylık bazda düşüşler görmeye başladık. Bunun planını programını yapmış durumdayız. Adım adım hayata geçiriyoruz.
Baz etkisi dediğimiz bir şey var. Yani geçmiş aylardaki o yüksek çıkan enflasyon bizi bir süre daha genel enflasyonu yukarıda tutmuş olacak. Ancak 2024ün ortasından itibaren bazımızdan o etkiler çıkmış olacak.
Onlar çıktıkça enflasyondaki düşüşü de daha net bir şekilde 2024 ortasından itibaren görmeye başlayacağız.
OTOMOBİL SATIŞLARI BİR ÖNCEKİ YILA GÖRE YÜZDE 74,1 ARTTI
Otomobil satışlarında da geçen yılın aynı ayına göre yüzde 74,1 artış yaşandığını açıklayan Yılmaz, şunları söyledi;
Sanayi üretim endeksimiz takvim etkisinden arındırılmış olarak 2023 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 4,9 artmış durumda. Sanayimizin çarkları dönmeye devam ediyor.
Burada sevindirici olan hususlardan biri şu, alt kalemlere baktığınız zaman bu büyümenin düşük teknolojiden değil, orta yüksek ve özellikle yüksek teknolojinin de payının giderek arttığını görüyorsunuz. Türkiye bu anlamda doğru yolda. Üretimimizde ve ihracatımızda orta yüksek ve yüksek teknolojinin ağırlığının arttığı bir süreci hep birlikte yaşıyoruz.
Otomobil satışları 2023 yılının Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 74,1 artmış durumda. Üçüncü çeyrekte bir önceki üçüncü çeyreğe göre ise yüzde 94,7 artış var. Bütün bunlar aslında büyümenin devam ettiğine dair öncü göstergeler.
MERKEZ BANKASI REZERVİ
Türkiye’nin risk priminde bu dönemde ciddi anlamda düşüş oldu. Yeni hükümetin kurulmasıyla birlikte belirsizliklerin azalması, diğer yandan bütçede deprem nedeniyle çok büyük açıklar oluşacaktı. Ancak aldığımız tedbirlerle bunu makul yönetilebilir bir düzeye çekmiş durumdayız.
Bir taraftan bir daha Merkez Bankamız rezerv biriktirmeye başladı. 6-7 ay önce 98 milyar dolarlara inen rezervimiz şu anda 128 milyar doları aşmış durumda. Dolayısıyla 30 milyar dolar civarında rezervlerimizde bir artış oldu.
Siyasi istikrar ve güven iklimi ve izlediğimiz politikaların etkisiyle, kredi risk primimiz son 2,5 yılın en düşük düzeyine gerilemiş durumda. Bugün yanlış hatırlamıyorsam 340ın altına inmiş durumda.
Bu mayıs ayında 700lere kadar çıkmıştı. Kredi risk primimiz şu anda 340lar civarında diyelim. 340 civarına düşmüş durumda. Bu da gerçekten önemli bir husus olarak kaydedilmeli. Bunun anlamı ne? Özel sektörümüz, ülkemiz yurt dışından borçlanırken daha az faiz ödemek durumunda oluyor.
Risk primi düştükçe ödediğimiz maliyetler de aşağıya gelmiş oluyor. İnşallah buralardan da daha düşük seviyeleri görürüz. Bu yönde politikalarımız sabırla uygulamaya devam edeceğiz.
Diğer yandan bütün bu politikaların etkisiyle önümüzdeki dönemde jeopolitik risklerin de bir miktar ortadan kalkmasıyla daha güçlü bir fon akışı bekliyoruz ülkemize. Bunu da hep birlikte 2024 yılında göreceğiz inşallah.