Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan nerede olduğu merak konusu oldu. Erdoğan'ın bu seneki bayram programı açıklanmadı. Erdoğan'ın Kurban Bayramı namazı için hangi camiyi tercih ettiği de bilinmiyordu.
Diğer bayramlarda Erdoğan'ın namaz kılacağı cami önceden duyurulur ve basın mensupları da yerlerini alırdı. Erdoğan namaz sonrası açıklamalarda bulunurdu.
Erdoğan bu sefer halkın bayramını Twitter hesabından kutladı. Erdoğan şu ifadeleri kullandı:
Aziz milletimizin mübarek Kurban Bayramı'nı canıgönülden tebrik ediyorum.
Kurban Bayramı'nın ailelerimize, milletimize, İslam âlemine ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini diliyorum.
TRT Haber, Erdoğan'ın bayramı ailesi ile birlikte Ankara dışında geçireceği bilgisini paylaştı. Başka bir açıklama yapılmadı. Cumhurbaşkanlığı'nın sitesinde Erdoğan'ın günlük programının paylaşıldığı sayfada ise Erdoğan'ın Temmuz ayına kadar bir programının olmadığı görüldü.
Son günlerde Reuters haber ajansının Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan hakkında yaptığı haber gündemde. Reuters'taki habere göre; ABD ve İsveç'teki yolsuzlukla mücadele yetkililerinin, Amerikan şirketinin ortağı İsveçli Dignita Systems firmasının "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan üzerinden Türkiye pazarında yer edinmeye çalıştığı" iddialarını incelediği öne sürüldü. Şirket, ürettiği bir alkolmetrenin Türkiye’de pazar hakimiyeti sağlamasına Bilal Erdoğan’ın yardımcı olması halinde, on milyonlarca dolar komisyon ödemeyi taahhüt etti.
Reuters haber ajansının önerilen pazarlama planına dair iletişim ve belgelerini inceleyerek hazırladığı özel haberinde, Dignita'nın projeyi geçen yıl aniden bitirdiğini ve sonuç olarak "herhangi bir rüşvetin ödenmediğini" aktardı.
TEPKİLER...
"ŞİDDETLE KINIYORUZ"
AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Ömer Çelik de sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve ailesine dönük kirli saldırıların bir yenisine Reuters haber ajansının imza attığını belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Masa başında hazırlanmış ve siyasi bir amaca dönük mesnetsiz iddialar ile dolu bu sözde haberi nedeniyle Reuters haber ajansını ve sorumsuz yönetimini şiddetle kınıyoruz. Reuters, temel basın-yayın ilkelerine riayet etmeksizin yayınladığı bu kirli metin ile gazetecilik örtüsü altında siyasi amaçlı bir kara propaganda üretmiştir. Yayınlanan sözde haber, Reuters'ın siciline kara bir leke olarak kazınmıştır. Medya ve algı operasyonlarıyla sözde habercilik yapmaya kalkışan odaklara gereken ders defalarca verilmiştir. Kara propaganda odakları bundan sonra da aynı sonuçla karşılaşmaya devam edeceklerdir."
CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI YILMAZ: MANİPÜLASYON
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan hakkındaki haberi nedeniyle Reuters haber ajansına tepki gösterdi. Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "NATO Zirvesi öncesi Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Sayın Bilal Erdoğan'a yönelik manipülasyon ve yalan haber yapan Reuters haber ajansını kınıyorum. Herkes bilmelidir ki Türkiye Cumhuriyeti uluslararası hukuk çerçevesinde milli menfaatleri ile hareket eder" ifadelerini kullandı.
ADALET BAKANI: ÜLKEMİZ ALEYHİNE ALGI OLUŞTURMAYA YÖNELİK DEZENFORMASYON
Adalet Bakanı Yılmaz, "Reuters haber ajansı tarafından servis edilen, gerçek dışı iddialar içeren asılsız haber, basın özgürlüğü sınırlarını aşan, tamamen karalamaya ve ülkemiz aleyhine algı oluşturmaya yönelik dezenformasyondan ibarettir. Haberin içinde, hem 'teyit edemedik' diyeceksiniz, hem de buna rağmen teyit edemediğiniz içeriği haberleştirerek, Sayın Cumhurbaşkanımız ve ailesi hakkında itibar suikastına yöneleceksiniz. Kaldı ki, Demokratik Hukuk Devletlerinde ve Uluslararası Hukuk'ta Basın Özgürlüğünün sınırları bellidir ve yalan haberle şahsiyet haklarının ihlali kesinlikle kabul edilemez. Karalama ve şahsiyet haklarının ihlaline yönelik düzmece haber yapan söz konusu ajansı kınıyor, basın etiğine ve en temel gazetecilik ilkelerine uygun davranmaya davet ediyoruz" dedi.
“KENDİNİ AÇIKÇA KÜÇÜK DÜŞÜRMESİNİN ACINASI BİR ÖRNEĞİ”
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, habere Twitter hesabından yaptığı paylaşımla tepki gösterdi. Altun, mesajında şunları belirtti:
“Reuters haber ajansının bugün, özel dosya başlığıyla abonelerine servis ettiği ve Sayın Cumhurbaşkanımızın oğlu Sayın Bilal Erdoğan'a yönelik mesnetsiz iddialarla dolu bir senaryodan müteşekkil sözde haber; gazetecilik tarihi açısından hem kara bir lekedir hem de 171 yıllık bir medya kuruluşunun kendini açıkça küçük düşürmesinin acınası bir örneğidir.
Temel habercilik kriterlerine asgari düzeyde dahi olsa riayet edilmemiş bu dezenformasyon ürününün, içerisinde yer alan şu cümlelerle kendisini yalanlaması ve gerçekle uzaktan yakından ilgisinin olmadığını adeta itiraf etmesi, gazetecilik derslerinde okutulacak cinstendir:
‘Bir kişi tarafından yetkililere sunulan ve Reuters tarafından da incelenen şikayete göre sonuçta herhangi bir rüşvet ödenmedi. Aslında İsveçli şirket Reuters tarafından görülen şirket yazışmalarına göre, geçen yılın sonlarında projeden aniden vazgeçti.’
‘Reuters, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve oğlu Bilal’in Dignita’nın iddia edilen rüşvet planından haberdar olup olmadıklarını veya bu plana dahil olup olmadıklarını bağımsız olarak teyit edemedi.’
“BİZİ YOLUMUZDAN DÖNDÜREMEYECEK BEYHUDE ÇABALAR”
Tamamen hayal mahsulü senaryolarla dolu olan, gazeteciliğin en temel etik ilkelerini hiçe sayan ve Sayın Cumhurbaşkanımızın ailesini hedef aldığı apaçık ortada olan bu algı operasyonunun, tam da önümüzdeki günlerde gerçekleşecek NATO liderler zirvesi öncesinde yayımlanması da akla ciddi soru işaretleri getirmektedir.
Şunu çok net şekilde vurgulamak isteriz ki, Türkiye'ye baskı yapmak amacıyla Türkiye karşıtı lobi ve kamu otoritelerince yönlendirilen bu operasyonel haber Türkiye'nin ilkesel tutumuna asla zarar veremeyecektir.
Bilhassa 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında yoğunlaşarak devam eden Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik bu tip saldırılar, Türk Milletinin iradesine saygısızlık anlamı taşıdığı gibi, bizi yolumuzdan döndüremeyecek beyhude çabalardır.
Dezenformasyona karşı vermiş olduğumuz mücadelenin de ne denli önemli olduğunu tüm dünyaya bir kez daha kanıtlayan bu yalan haberi servis eden Reuters'ı kınıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Milletimizin ve uluslararası kamuoyunun manipüle edilmesine müsaade etmemek için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz.”
SELVİ: KUMPAS
Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, Reuters'ın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan hakkındaki "yolsuzluk soruşturması" haberine ilişkin olarak, "Burada esas hedef Erdoğan. Cumhurbaşkanı’na darbe yapmak istediklerinde her nasılsa önce Bilal Erdoğan’ı hedef alıyorlar" dedi.
Selvi, bugünkü "Reuters’in Bilal Erdoğan kumpası" başlıklı yazısında şunları kaydetti;
"1- Bu bir habercilik değil, bu bir haysiyet cellatlığı. Bu bir operasyon gazeteciliği. Stajyer muhabir bile bu haberi yapsa Bilal Erdoğan’a bu iddiaları sorardı.
2- Bilal Erdoğan’a bırakın rüşvet teklif etmeyi bu insanlar onun yanına yaklaşabilirler mi?
3- Bu haberin İsveç’in NATO’ya giriş sürecinde tam da NATO toplantısı öncesinde servis edilmesi size masum geliyor mu?
4- Bu haber her nedense bana 17-25 Aralık sürecini hatırlattı. 17-25 Aralık kumpasını kuran FETÖ’cüler de Bilal Erdoğan’ı hedef almıştı. O zaman başbakan olan Erdoğan’ın oğlunu tutuklamak istemişlerdi.
5- 17-25 Aralık’ın şantaj-montaj kasetlerini Meclis kürsüsünden dinleten Kemal Kılıçdaroğlu, yıllar sonra bu tapelerin montaj olduğunu itiraf etti.
6- 17-25 Aralık’ta hedef Erdoğan’dı. Orada başarılı olamadılar ama 15 Temmuz’da FETÖ-NATO darbesiyle sonuç almaya çalıştılar. Bu kez de FETÖ-NATO tezgâhı devrede."
ERİŞİM ENGELİ
İstanbul Anadolu 5. Sulh Ceza Hakimliği, "kişilik hakları ihlali" gerekçesiyle 93 site ve Twitter hesabının yayınladığı söz konusu haberi erişime engellenmesine ve silinmelerine hükmetti.
Mahkeme kararında şu ifadeler yer aldı:
"Basın özgürlüğü, ilgililerin meslek ahlakına saygı göstermelerini, doğru ve güvenilir bilgi verecek şekilde ve iyi niyetli olarak hareket etmelerini zorunlu kılmaktadır. Kötü niyetli olarak gerçeğin çarpıtılması kabul edilebilir eleştiri sınırlarını aşabilir. Dolayısıyla haber verme görevi zorunlu olarak ödev ve sorumluluklar ile basın kuruluşlarının kendiliğinden uymaları gereken sınırlar içermektedir, buna göre başvuru konusu URL içeriklerinde başvurana yönelik suç isnadına yönelik ifadelerin yer aldığı, somut olgulara dayalı olmayan, sırf başka bir yayında yer almış olmasının söz konusu içerikleri haklı ve meşru göstermeyeceği, kaldı ki; içeriklere kaynak gösterilen yayının gerçeklikten uzak, teyit edilmemiş ve iyi niyetten uzak olduğu, öz ile biçimin uyumsuz olarak sunulduğu, buna göre de gerçeklik, güvenirlik ve iyi niyetten uzak, başvuranın kişilik haklarını ihlal eden içeriklere ilişkin başvuranın talebinin kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir."