BBP Genel Başkanı Destici, parti üyeleriyle iftar programında bir araya geldi. İftar yemeği sonrası salondaki kalabalığa seslenen Destici, YSK'nın İstanbul seçimini yenileme kararı, Abdullah Öcalan'ın avukatlarıyla görüşmesine yönelik yasağın kaldırılması gibi güncel konularda önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 19 Mayıs 1919 Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nın 100’üncü yılı vesilesiyle düzenlenen törenlere, tüm siyasi partilerin genel başkanlar düzeyinde davet etmiş olmasının çok önemli olduğunu aktaran Destici, “Milletimiz Türkiye ittifakı görmek istiyor. Bu Türkiye ittifakının bir fotoğrafıydı. Partilerimiz, siyasi görüşlerimiz, Türkiye meselelerine bakış açımız ve ideolojilerimiz farklı olabilir. Biz memleketimiz, devletimiz, milletimizin ihtiyaç duyduğu anlarda bir araya gelmeliyiz. Ülkemiz olağanüstü bir süreçten geçiyor. Suriye’nin kuzeyindeki, Akdeniz havzasındaki gelişmeler, Türkiye’nin hava sahasını güçlendirmek için Rusya ile vardığı S-400 anlaşması ve buna karşılık ABD’ye temsilen meclisine F-35’lerin verilmemesi; üzerine birtakım yaptırımların uygulanması konusunda bunlar çok ciddi gelişmelerdir. Biz bu ciddi gelişmeler karşısında mutlaka birlik olarak bu meselelerin üstünden gelebiliriz” diye konuştu.
"YSK KARARINA SAYGI DUYULMASI GEREKİR"
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin yenilenmesine ilişkin değerlendirmede bulunan Destici, itirazların seçimin bir parçası olduğunu söyledi. Seçim sonuçlarında birtakım eksiklik ve hata gören herkesin itiraz edebileceğini savunan Destici, “Bizim veya başka partilerin itiraz ettiği noktalar oldu. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) da bunları toplayıp değerlendiriyor. Bunun içerisinde sadece YSK’da iyi olan hakimler yok. Biliyorsunuz 4 siyasi partinin de YSK’da temsilcileri var. Önlerindeki kanunlara ve yetkiye göre bir karar veriyorlar. Biz YSK’nın kararını bu çerçeveden değerlendiriyoruz. Saygı durulması gerektiğini söylüyoruz. Nihayetinde son karardır." dedi.
"TÜRKİYE CUMHURİYETİ BUNA MÜSADE EDEMEZ"
Destici, Öcalan'ın avukatlarıyla görüşmesine yönelik yasağın kaldırılmasını da eleştirerek, şunları söyledi:
"Ben bunun yanlış olduğunu çok açık yüreklilikle ifade ediyorum. İfade etmeye de devam edeceğim. Bu konuda hiç kimse bizi ikna edemez. Öncelikle vicdanen bakıyorum. O şehitlerimizin, Aybüke öğretmenin, Necmettin öğretmenin, kundaktaki bebeklerin anneleri ve babalarıyla, avukatlarıyla görüşme şansı yok. Onların yoksa terörist başının hiç olmaması lazım. Bunun hiçbir gerekçesi olamaz. Hele İstanbul seçimleri üzerinde bir süreç olarak bu işletiliyorsa, bunu hiç kabul edemeyiz. Bunu bir tuzak olarak görürüz. Bunun bir tuzak olduğunu da Cumhur İttifakımızın değerli ortaklarına çok açık yüreklilikle söyleriz. Apo’nun avukatlarıyla görüşmesi demek, Kandil’le, PYD, YPG, HDP ile görüşmesi demektir. Bilgi alışverişi yapması demektir ve oraları yönetmesi anlamına gelir. Buna Türkiye Cumhuriyeti Devleti müsaade edemez.”