Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

Credit Suisse'i devralan UBS çalışanların üçte birini işten çıkaracak

Credit Suisse'in devralınması sonrası UBS, çalışanların yüzde 20'siyle 30'u kadarını işten çıkarmayı planladığı bildirildi. İşten çıkarmaların 35 bin kişiyi kapsayabileceği iddia edildi.

Sonntags Zeitung'un UBS'nin üst düzey bir yöneticisine dayandırdığı habere göre, İsviçre bankası UBS, Credit Suisse devralmasının ardından dünya çapında 36 bin kadar işçiyi işten çıkarmayı planlıyor. Haberde bankanın en azından çalışanların yüzde 20'si ile 30'unu işten çıkarmayı planladığı aktarıldı.

Haberde, UBS'in sadece İsviçre'de 11 bin emekçiyi işten çıkarmayı planladığı bildirildi. 2022 yılı sonundaki verilere göre, UBS ve Credit Suisse'in 125 bin dolayında çalışanı bulunduğu ve bunların yüzde 30'unun İsviçre'de bulunduğu biliniyor.

UBS, rakibi olan bir diğer İsviçre bankası Credit Suisse'in batma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını açıklamasının ardından, bankayı devralmıştı. Devralma öncesinde UBS'in 72 bin, Credit Suisse'in ise 50 binin üzerinde çalışanı bulunuyordu. Bununla birlikte 19 Mart'taki satın alımdan önce Credit Suisse 2025 yılına kadar 9 bin çalışanını işten çıkarmayı planladığını açıklamıştı.

UBS, CREDİT SUİSSE'İ HIZLA SATIN ALMIŞTI

Bloomberg'in haberine göreyse, UBS'in Credit Suisse'i devralmasının ardından, iki bankanın da operasyonlarındaki çakışmalar sebebiyle Credit Suisse'teki işten çıkarmaların boyutu daha da artabilir.

Credit Suisse'teki güven krizi, küresel finans piyasalarında şok dalgaları yaratırken, UBS, 260 milyar dolara varan devlet ve merkez bankası desteğiyle 19 Mart'ta Credit Suisse'i 3 milyar franga satın alacağını duyurmuştu.

UBS, rakibi Credit Suisse'i devlet yardımıyla "acil" satın aldıktan 1,5 hafta sonra eski Üst Yönetici (CEO) Sergio Ermotti'nin göreve geri döneceğini açıklamıştı.

CREDİT SUİSSE KRİZİ İSVİÇRE'NİN SORGULANMASINA YOL AÇTI

Avrupa'da bankalar, UBS ile Credit Suisse arasındaki anlaşmada nominal değeri 16 milyar franklık (17,3 milyar dolar) sermaye benzeri borçlanma aracı olan AT1 tahvili silinmesinin ardından baskı altında kalmıştı.

Credit Suisse'in kurtarılması, bankaların tahvil fiyatlarının baskı altında olması nedeniyle Avrupa piyasalarında oynaklığa neden olmuştu.

Küresel finansal istikrarı sağlamaya yardımcı olmak için devlet yardımıyla tasarlanan anlaşma, 1,6 trilyon dolarlık varlığa sahip yeni bir bankanın büyüklüğüne ilişkin endişeleri artırmıştı.

Analistler, Credit Suisse'in düşüşünün, "dünyanın önde gelen servet yönetimi merkezi" olarak İsviçre'nin güvenilirliğine ciddi bir darbe indirerek ülkenin düzenleme ve kurumsal yönetişim konusundaki itibarını sorgulatır hale getirdiğini belirtiyor.

Deloitte'un 2021'deki araştırmasına göre, İsviçre'nin finans kurumları 2,6 trilyon dolarlık uluslararası varlığı yönetiyor ve bu da ülkeyi, İngiltere ve ABD'nin önünde dünyanın en büyük finans merkezi haline getiriyor.

NORVEÇ VARLIK FONU, CREDİT SUİSSE YÖNETİMİNİN DEĞİŞMESİNİ İSTİYOR

Anadolu Ajansı'nın bildirdiği habere göre, Norveç Varlık Fonu'nun internet sitesinde yer alan açıklamada, Norveç Varlık Fonu'nu yöneten Norges Bank'ın Yatırım Yönetimi'nin, bankanın 4 Nisan'daki yıllık genel kurulunda, Credit Suisse Group AG Yönetim Kurulu Başkanı Alex Lehmann ve diğer 6 yöneticinin yeniden seçilmesine karşı oy kullanacağı belirtildi.

Açıklamada, "Hissedarlar, yönetim kurulu kendi çıkarlarına en uygun şekilde hareket etmediğinde kurulda değişiklik talep etme hakkına sahip olmalıdır" denildi.

Norges Bank Yatırım Yönetimi, Alex Lehmann'ın yanı sıra Credit Suisse yöneticileri Iris Bohnet, Christian Gellerstad, Shan Li, Seraina Macia, Richard Meddings ve Ana Pessoa'nın yeniden seçilmesine karşı çıkıyor.

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER