Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde 8 Temmuz 2018 tarihinde yaşanan 25 kişinin hayatını kaybettiği ve 328 kişinin yaralandığı tren katliamıyla ilgili dava Çorlu Halk Eğitim Merkezi’nde görülüyor.
Artı Gerçek'ten Rıfat Doğan'ın haberine göre dün görülen ve bugün devam edilmek üzere bitirilen duruşmada TCDD 1'inci Bölge Müdürlüğü Halkalı 14'üncü Demiryolu Bakım Müdürlüğü'nde Demiryolu Bakım Müdürü olarak görev yapan Turgut Kurt, Çerkezköy Yol Bakım Şefliği'nde Yol Bakım ve Onarım Şefi olan Özkan Polat, Yol Bakım Şefliği'nde Hat Bakım ve Onarım Memuru olarak görevli Celaleddin Çabuk ile TCDD bünyesinde çalışan ve Mayıs ayındaki yıllık umumi muayene raporunda imzası bulunan, Köprüler Şefi Çetin Yıldırım savunma yapmıştı.
Bugün sanık avukatları, mağdur aileler ve avukatlarının beyanları alınacak.
AİLELERİN İFADELERİ ALINIYOR
Faruk Koçman’ın babası Ali Koçman: Tüm sanıklardan davacıyım. Hepsinden davacıyım. 25 yaşında kızım öldü. Torunum yetim kaldı. Cezalarını çekmelerini istiyorum.
Sena Köse’nin annesi Aysun Köse: Bu olay olmasaydı hiç mahkeme salonalarına girmeden ölecektik. İlk hafta içinde bir doktor bir görevli ve TCDD’den bir yetkili geldi. Yol bekçilerinin işten çıkarıldığını belirttim. Maaşlarını mı ödeyemediniz dedim. TCDD yetkilisi de bana bu işler sinyalizasyon var onlara gerek yok dedi. Ben sonra araştırdım bizim orada 2020’nin başında yapılacağı belirtiliyordu. Bizim orada sinyalizasyon yoktu. En başından aldatıldım. Beni yanlış yere yönlendirdim. AFAD bana çocuklarınız taburucu oldu dedi. AFAD beni yanlış bilgilendirdi. Hastaneye giremedik. Sağlık bakanlığından şikayetçiyim. Biz hastaneye giremedik. Personel kapısından gizlice girebildik. Belki ben kalp krizinden gidecektim. Ölüm yok yaralılar var dediler. Her kurumdan şikayetçiyim. Bu tren yolu iki saate indirildi. Ben ona güvendim. Çocuğumu o yüzden o yolda gönderdim. “Yaşından çok genç görünüyorsun” dediler bana. Kar amacıyla hızlandırdılar. Şov için bunun yapıldığına inanıyorum. Gereğinin yapılmasını imza yetkisi olanlardan en üste kadar cezalandırılmasını istiyorum.
Sena Köse’nin babası Gürkan Köse: Heyetinize güvenmek istiyoruz. Kazayı öğrendik bir saat içinde oraya vardık. Ulaşım yoktu, bir eziyet içinde oraya vardık. Çorlu devlet hastanesine vardık. Herkes yaşıyor dediler. Üst kata iniyoruz kimse yok, aşağıya iniyoruz yukarıya çıkardılar. En çok zorumuza giden bu yalan haberler oldu. Sabaha kadar orada bekledik. Eşime söylenen laflar zoruma gitti. Eşime “daha gençsiniz” dediler. A’dan Z’ye herkesten şikayetçiyim.
Yurdagül ve Günce Dikmen’in annesi Funda Dikmen: Ben olayı yaşadım. Trendeydim. Cumartesi sabahı düğüne gittik. Uzun süre yolcu tren yoktu. Onlar meraklandı. Büyük kızım “tren hızlı gidiyormuş” dedi. Yola çıktı. Sarılar tarafında yavaşladı. Muratlı’da da yavaşladı ama dönerken ayakta yolcu çok fazlaydı. 360 yolcudan fazla insan vardı. Aşırı ayakta yolcu vardı ve tren çok hızlı gitti. Ben devrilen ikinci vagondaydım. Camlar zangırdamaya başladı. Sonra patlama gibi bir şey oldu. Kızımı orada kaybettim. bayılmışım. Ayıldığımda etrafıma baktım ama kızlarım yoktu. Makinistler geldi yangın çıkabilir diyerek bizi uzaklaştırmaya çalıştı. Onlar hiçbir şekilde bildirmedi. Vagonların altında insan var diyebilirlerdi. Kendi imkanlarımızla Tekirdağ devlet hastanesine gittik. Daha sonra çorlu devlet hastanesine gittik. Sabah kadar bekledik. Diyeceğim o ki vagonların altında insan vardı. Bizim acil kurtarma ekibimiz yok mu? Ben Türkiye Cumhuriyeti Devletinden şikayetçiyim. Soruyorum hak ettikleri için mi yoksa selamla sabahla mı oralara geldiler. Hepsinden şikayetçiyim.
KARDEŞ DİKMEN: TÜM SORUMLULARDAN ŞİKAYETÇİYİM
Bahattin Doğrul: Eşimi ve çocuklarımı emanet etmiştim. Yağmur yağdığı için elektrik yok diyerek bilet kesmediler. Kondoktür yanıma geldi anca bilet kesmedi. Ücreti Muratlı’da verdim. Çocuklarımda bir şey yok. Zelzele olduğunu düşündüm. Ondan sonrasını hatırlamıyorum. Şu an boynumdan sakatım. Bir çocuğumun kafası patladı, eşimin durumu iyi.