Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

Çocuk işçiliğinde artış yaşandı

TÜİK verilerine göre çocuk işçiliği yüzde 2,3 arttı.

Ekonomik kriz, eğitimin içi boşaltılması derken milyonlarca çocuğun eğitimden uzaklaşmak zorunda kaldığı TÜİK rakamlarına yansıdı. 2021’de yüzde 16,4’e düşen çocuk işçiliği 2022 yılında yüzde 18,7’ye çıkarak artış gösterdi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na günler kala 2022 yılına ilişkin çocuk istatistiklerini açıkladı. TÜİK’in paylaştığı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) rakamlarına göre Türkiye nüfusu 85 milyon 279 bin 553 iken bunun 22 milyon 578 bin 378’ini yüzde 26,5 ile 0-17 yaş arası çocuklar oluşturuyor.

ADNKS sonuçlarına göre illerin toplam nüfusları içindeki çocuk nüfus oranları incelendiğinde, 2022 yılında en yüksek çocuk nüfus oranına sahip olan il, yüzde 44,9 ile Urfa oldu. Urfa’yı yüzde 41,4 ve yüzde 39,3 ile Ağrı izledi.

HANGİ VERİLER DOĞRU

TÜİK’in paylaştığı rakamlar arasında yer alan okullaşma oranının, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) verilerinden farklı olduğu göze çarptı. MEB 9 Ekim 2022 tarihinde okullaşma oranlarını okul öncesi eğitimini yüzde 93,78, ilkokul eğitimini yüzde 99,63, ortaokul eğitimini yüzde 99,44 ve lise eğitimini yüzde 95,06 olarak verdi.

TÜİK ise MEB’in örgün eğitim istatistiklerini dayandırdığını öne sürerek okullaşma rakamlarını okul öncesi eğitimi için yüzde 81,6, ilkokul eğitimi için 93,2, ortaokul eğitimi için yüzde 89,8 ve lise eğitimi için 89,7 şeklinde paylaştı.

Ayrıca TÜİK’in verilerine göre lise çağında okulu tamamlama oranı, ilkokul ve ortaokula göre düşük çıktı. Okulu tamamlama oranı ilkokulda yüzde 98,4, ortaokulda yüzde 96,4 iken bu oran lisede yüzde 77,9 olarak verilere yansıdı.

ÇOCUK İŞÇİLİĞİ ARTTI

Veriler içerisinde en vurucu istatistik ise çocuk işçiliğinde yaşanan artış oldu. Hanehalkı İşgücü Araştırması 2022 yılı sonuçlarına göre 15-17 yaş grubundaki çocukların işgücüne katılma oranı yüzde 18,7 oldu. Bu rakam 2016’da 20,8 iken 2021’de 16,4’e kadar düşmüştü.

Resmi verilere göre 16-17 yaş arası kız çocuklarının resmi olarak evlendirilmelerinin toplam resmi evlenmeler içindeki oranı ise yüzde 2 olarak kayıtlara geçti. Ancak resmi rakamlara yansımayan çocuk yaşta zorla evlendirmelerin yüksek olduğu sık sık araştırmalara yansıyor. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu ve Hacettepe Üniversitesi’nin 2021’de birlikte hazırladığı Türkiye’de çocuk gelin raporuna göre her 100 çocuktan 15’inin 18 yaşından önce evlendirildiği görülmüştü.

TEMEL NEDEN KRİZ

BirGün'den Umut Serdaroğlu'nun haberine göre, çocuk işçiliğinde artışın temel nedeni olarak ekonomik krizi gösteren Sosyal Hizmet Uzmanı Kahraman Eroğlu, “Çocukların aileleri ekonomik anlamda güçsüz duruma düştü. Bu nedenle özellikle erkek çocuklarının yaşı kaç olursa olsun üretim sürecine dâhil olma isteği oluyor. Evde babasını işsiz gören çocuk bu sorumluluğu hissediyor” dedi. Ucuz iş gücü nedeniyle çocuk işçiliğinede de rağbet olduğunu dile getiren Eroğlu, “Çocuklar özellikle merdiven altı işlerde, inşaat işlerinde ve tarım alanında ucuz iş gücü olarak kullanılıyor” ifadelerini kullandı.

EĞİTİM EŞİTLİĞİ YOK

Sınıfsal farklılıklar nedeniyle eğitim eşitliğinin olmadığının altını çizen Eroğlu, şöyle devam etti:

“Yoksul ailelerin çocukları ekonomik ve sosyal alanlarda yaşadığı sıkıntılardan dolayı eğitime dâhil edilmediğini sıkça görüyoruz. Çocuk bir anda kendisini sokakta görüyor. Bu çocuklara ne bir olanak sağlanıyor ne de destek veriliyor. Çocuklar okula başlasa bile yine arkadaşları hatta öğretmenleri ile ilişki kuramıyor. Bu sorunun en büyük nedenlerinden biri de sosyal hizmet çalışanı, psikiyatr gibi çocukları anlayacak uzmanların okullarda görev almaması.”

İmam hatiplerin artmasının da çocukların eğitimini etkilediğini sözlerine etkileyen Sosyal Hizmetler Uzmanı, “Bu tür okullara siyasi düşüncesi yakın aileler çocuklarını yazdırıyor ya da yazdırmak zorunda bırakılıyor. Ancak çocuğun sosyal düşüncesine uygun değilse bu çocuklar büyük oranda zorbalığa uğruyor. ‘Neden namaz kılmıyorsun’ gibi baskılardan sıkılan çocuklar okula gitmiyor” diye konuştu.


İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER