BIST 100 9.647 DOLAR 34,62 EURO 36,50 ALTIN 2.929,18
11° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Cinsel istismarcı imamlara 'iyi hal indirimi'

Cinsel istismarcı imamlara 'iyi hal indirimi'

Fıkıh-Der'e bağlı kaçak Kuran kursunda yatılı kalan çocukları istismar ettikleri gerekçesiyle, üç kişinin yargılandığı davada karar çıktı.

İstanbul'un Ümraniye ilçesinde ruhsatsız olarak işletilen Fıkıh-Der'e ait yatılı Kuran kursunda, öğrencilere cinsel istismarda bulunduğu gerekçesiyle tutuklanan üç kişi hakkında Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada karar çıktı.

Cumhuriyet'ten Seyhan Avşar'ın haberine göre, mağdurlar, sanıklardan şikayetçi olduklarını tekrarlarken, sanık avukatları son yıllarda Kuran kurslarında yaşanan olayların bir önyargı oluşturduğunu iddia ederek, kursun fiziki yapısının istismar olayı için uygun olmadığını öne sürdü.

Son sözleri sorulan sanık Tarık Bektaş, "Böyle bir iftiradan dolayı karşınıza geçtiğim için sizden ve heyetten özür dilerim. 12 yaşından beri beş vakit namaz kılan bir insanım. Ben işletme okudum, kendi dini dürtülerimi tatmin etmek için hocamın dizinin dibine çöktüm. Ben öğretmenim, beraatimi istiyorum. Bir öğretmen kolay yetişmiyor. Benim hayatım ve mesleğim yanacak. Yuva kurmak, çoluk çocuğa karışmak istiyorum” dedi.

Sanık Hacı Serkan Bektaş ise kimseye karşı cinsel istismar suçunu işlemediğini öne sürerek, "Eşcinsel bir insan değilim. Dini yolu seçtim. Üniversite bitirdiğim hâlde imam olmak istedim. Suçsuzum. Beraatimi talep ediyorum” diye konuştu.

Sanık Ömer Işıktekin ise "'Bu adam malımı çaldı, gasp etti' diyemezsiniz. Tek iftira atacağınız konu bu. Cemaati çökertme derdindeler. Allah huzurunda da bu insanlar benimle hesaplaşacak” dedi.

Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, iyi hal indirimi uygulayarak sanık Ömer Işıktekin’in beş çocuğa yönelik 'çocuğun zincirleme cinsel istismarı', üç çocuğa yönelik ise 'eziyet' suçlarından toplamda 76 yıl 11 ay 22 gün hapis cezasına çarptırdı. Sanık Hacı Serkan Bektaş’ın ise iki çocuğa yönelik 'çocuğun zincirleme cinsel istismarı' suçundan toplamda 37 yıl 6 ay hapis cezasına çarptıran heyet, diğer sanık Tarık Bektaş’a ise bir çocuğa yönelik 'çocuğun zincirleme cinsel istismarı' suçundan 25 yıl hapis cezası verdi.

Mahkeme sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmetti.

Öte yandan, Ömer Işıktekin'in geçmiş yıllarda 'Her şeyi görmeyeceksin, duymayacaksın, bilmeyeceksin' dediği vaazı ortaya çıktı.

Sosyal medyada büyük tepki çeken vaazda Işıktekin şu ifadeleri kullanıyor:

"Yanlış yapılmış olabilir, kin besleme, kibir besleme. Müslümanın müslümanda hakları vardır. Görmemezlikten gel, duymamazlıktan gel, bilmemezlikten gel. Zaten bir insan her şeyi görürse, duyarsa mutlu olmaz. Görmeyeceksin, duymayacaksın, bilmeyeceksin. Öyle değil mi?"

Ümraniye'deki Fıkıh-Der'e ait yatılı kurstaki 6 öğrenci 2019 Eylül’de şikayetçi olmasıyla istismar ortaya çıkmıştı.

Mağdur çocukların polise giderek şikâyette bulunmasının ardından Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca soruşturma başlatıldı. 3 sanık tutuklanırken, sanık Tarık Bektaş'ın Sancaktepe'de bulunan 75. Yıl Cumhuriyet Ortaokulu'nda ücretli öğretmenlik yaptığı belirtilmişti.

Mağdur çocuklardan birisi yaşadıklarını savcılık ifadesinde şöyle anlatmıştı:

“Hoca odasına çağırarak kendisine masaj yaptırıyordu. Daha sonra farklı yerlerine dokunduruyordu. Bana da yaptırdı. Ancak daha ileriye gidemedi. M. E. Ö. isimli çocuğun, hocalarla aynı yatakta yattığını, sabah kalkıp duş aldıklarını, daha sonra ise namaz kıldıklarını çok gördüm. Ancak bu çocuk önce tüm yaşadıklarını anlatmasına rağmen, daha sonra şikâyetçi olmadı. Kurstaki diğer çocuklar da yaşadıklarını anlatıyordu. Ancak bizim şikâyetimizin ardından onlar karakolda aksini iddia ettiler. Konuşmayan en az 30 arkadaşımız var. Kendilerine hocanın cinlerinin musallat olacağını söyleyip susuyorlar. Hoca zaten verdiği derslerde sürekli cinleri olduğunu söylerdi."