Hürriyet gazetesinden Yorgo Kırbaki'nin haberine göre çiftin 11 Mayıs’ta villasından gelen gürültü üzerine olay yerine gelen polis, önce bahçede ağaca asılmış bir köpeğin cesedi ile karşılaştı.
Babis Anagnostopulos, giriş katta ayakları bağlı, yarı baygın halde yatıyordu. Polis, üst kata çıktığında ise elleri kolları bağlı Karolain’in cansız bedenini ve yanında ağlayan bebeğini buldu. Eşinin cenazesinde ağlayarak sinir krizleri geçiren Babis ifadesinde, “Alt katta kanepede uyumuştum. Sabah eve silahlı 2 kişinin girdiğini gördüm. Beni yere yatırıp bağlayıp üst kata çıktılar. Karolain bağırıp, direniyordu. Bir süre sonra sesler kesildi. Soyguncular eşimi boğup öldürdü. Evdeki 10 bin Euro’yu ve ziynet eşyalarını alıp kaçtılar” dedi.
Yaklaşık 2 hafta soyguncuları arayan polis, “Çift sık sık kavga ediyordu. Karolain boşanmak istiyordu. Kocasının şiddet uyguladığını söylüyordu” şeklindeki bir ihbar üzerine Babis’i yakın takibe aldı. Geçen günlerde de, Karolain’in bileğindeki akıllı saatin belleğinden, genç kadının kalp atışlarının, kocasının eve soyguncuların girdiğini söylediğinden 2 saat önce durduğu tespit edildi.
Ayrıca, Babis Anagnostopulos’un cep telefonundaki sinyaller de “Soyguncular ellerimi ayaklarımı bağladılar” dediği saatlerde, villanın içinde dolaştığını gösterdi. Babis Anagnostopulos, “Karolain evden ayrılmak, boşanmak istiyordu. O gün de yine kavga ettik. Karolain’in ağzına bir tişört sıkıştırdım ve boğdum. Sonra da cinayete soygun süsü verdim. Eşimin ellerini ayaklarını bağladım ve köpeği öldürüp, ağaca astım” diyerek suçunu itiraf etti.