Bir süredir devam eden Çin-Tayvan gerilimi dün, ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin Tayvan ziyaretiyle iyice tırmandı.
Rusya-Ukrayna savaşında uzun süre ‘işgal’ kelimesini kullanmayan ve Kremlin yönetimi ile yakın ilişkileri olan Çin’e bir destek de Rusya’nın müttefiki Suriye’den geldi. Esad yönetimi, Pelosi’nin ziyaretini “Çin Halk Cumhuriyeti'nin egemenliğine, bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne saygı duymayan düşmanca bir eylem” olarak nitelendirdi.
Suriye devlet ajansı SANA’da yer alan habere göre, Suriye Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı, yayınladığı mesajda, “Suriye, Amerika Birleşik Devletleri'nin Çin Halk Cumhuriyeti'ne karşı uyguladığı benzeri görülmemiş tırmanış ve provokasyon politikasını sert ibarelerle kınıyor” ifadelerinde bulunurken, ABD Temsilciler Meclisi Başkanı'nın bazı Doğu Asya ülkelerinde başladığı gezi sırasında Tayvan'ı ziyaret etme niyetini açıklamasının uluslararası hukuka uygun olmayan düşmanca bir eylem olduğunu, halkların egemenliğine, bağımsızlığına ve Çin Cumhuriyetinin toprak bütünlüğüne saygı göstermemekte olduğunu, ABD yasama ve yürütme mercilerinin o bölgedeki ve dünyanın diğer bölgelerindeki durumu zorlamaya yönelik sürekli çabalarının çerçevesine giren, uluslararası barış ve güvenliği tehdit eden, hassas ve kırılgan durumları ortaya çıkaran sorumsuz davranışlar olduğuna dikkati çekerek, dünyamızdaki durumları daha fazla titreşim ve kaosa sürükleyebileceğini söyledi.
‘YALNIZCA ÇİN’İ TANIYORUZ’
Bakanlık, “Devletlerin egemenliğini, toprak bütünlüğünü ve kendi kaderini tayin hakkını hedef alan düşmanca ve pervasız Amerikan politikaları, insanlığın bugünü ve geleceği için bir korku kaynağı haline geldi ve bu Ortadoğu, Asya, Afrika, Latin Amerika ve kaçınılmaz olarak Avrupa kıtasında çok açık görülüyor” dedi.
Dışişleri Bakanlığı, Suriye'nin yalnızca tek bir Çin'i tanıdığını ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin bu ziyarete karşı açıkladığı tutumları tam olarak desteklediğini, Çin'in koruma ve savunma hakkını savunmak egemenliğini, bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü korumak için karar verdiği önlemleri ve adımları atma konusunda pazarlık veya pazarlık konusu olmadığını vurguladı.