CHP Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere, TBMM Genel Kurulu’nda; “Bugün bu Meclis’te neden Orman Kanunu konuşuluyor? Neden şu anda üniversitelerde okuldan uzaklaşan çocukların durumu konuşulmuyor? Neden şu anda LGS'ye girecek olan çocuklarımızın, deprem bölgesindeki gençlerimizin, üniversiteye hazırlanan gençlerimizin sorunları konuşulmuyor? Neden şu anda gurbete gitmiş, göç etmek zorunda kalan, depremler nedeniyle Türkiye'nin dört bir yanına dağılan yurttaşlarımızın barınma sorunu konuşulmuyor bu Meclis’te” dedi.
CHP Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere, bugün TBMM Genel Kurulu’nda Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşmeleri sırasında söz aldı. Tutdere, şunları söyledi:
“Depremde binlerce yurttaşımızı kaybettik. Sel felaketinde de 20 vatandaşımız hayatını kaybetti. Hepsine Allah'tan rahmet diliyorum. Bu depremde bir de Adıyaman Milletvekilimiz, mesai arkadaşımız, halk adamı Yakup Taş'ı da kaybettik. Ona da Allah'tan rahmet diliyorum, bütün ailesine başsağlığı diliyorum.
"MİLLETVEKİLİ ARKADAŞINIZIN CENAZESİNE DEPREMİN 3'ÜNCÜ GÜNÜ SAAT BEŞE KADAR NEDEN ULAŞAMADINIZ"
İlk oturumda AK Parti Grup Başkanvekili Sayın Akbaşoğlu yaraların taze olduğu, acıların yaşandığı bu ortamda gerçekten hem milyonlarca depremzedeyi hem de vefat eden binlerce insanın hatırasını rencide edecek birtakım beyanlarda bulundu. Ne dedi Sayın Akbaşoğlu? İşte ‘Zengin devlet zengin birey anlayışını hayata geçirdik, teknolojide devrim yaptık, AK Parti hayalleri gerçekleştirdi’ Buraya kadar güzel. Şimdi, ben de millet adına soruyorum Sayın Akbaşoğlu'na ve iktidar grubuna. Peki, madem teknolojik devrim yaptınız, bu gruptaki milletvekili arkadaşınızın cenazesine depremin 3'üncü günü saat beşe kadar neden ulaşamadınız arkadaşlar? Peki, Adıyaman'da, Hatay'da, deprem bölgelerinde kurtarılacak pozisyonda olan, sesleri gelen, telefon konuşması yapan, ailelerine mesaj atan binlerce vatandaşı neden kurtaramadınız, neden? Soruyorum size, neden kurtaramadınız?
"MADEM ZENGİNLİK VARDI, AFAD'IN DEPOLARINA NEDEN BİR ÇADIR KOYAMADINIZ"
Teknolojik gelişme devrimi yaptıysanız termal kameralarınız, dinleme cihazlarınız neredeydi? Neden Adıyaman'da enkazlara ikinci günün sonunda ulaşabildiniz, neden? Vatandaş soruyor, ben de soruyorum, neden? Neredeydiniz? Madem teknolojik gelişme vardı, madem devrim yapmıştınız, neden vatandaşa bir hilti veremediniz, bir jeneratör veremediniz, neden bir demir makası veremediniz, neden? Madem zenginlik vardı, AFAD'ın depolarına neden bir çadır koyamadınız, neden? İnsanlar enkazların başında soğuktan titreyerek cenazelerini günlerce bekledi, enkaz altında binlerce insan donarak öldü, donarak. Neden yapmadınız? Madem zengin birey, zengin devlet anlayışını hayata geçirdiniz, soruyorum size: Kırk üç gündür neden vatandaşa bir çadır veremiyorsunuz, neden? Neden çocuklar şu anda üşüyor hâlâ? Neden yağmurdan sonra çadırları sel bastığında anneler dizlerine kadar çamurun içerisinde kaldı, neden?
"NEDEN EVLERİ YIKILAN VATANDAŞLARA VADETTİĞİNİZ YARDIMLARI KIRK ÜÇ GÜNDÜR HESAPLARINA YATIRAMADINIZ"
Bugün deprem bölgesindeki çocuklara neden bir süt veremiyorsunuz? Neden bir battaniye veremiyorsunuz insanlara o zaman? Madem teknolojik devrim yaptık, madem zengin ülke olduk, soruyorum size: Neden evleri yıkılan vatandaşlara vadettiğiniz yardımları kırk üç gündür hesaplarına yatıramadınız, neden? Soruyorum size arkadaşlar; gelin, bu kürsüden bu millete cevap verin, oturduğunuz yerde öyle büyük laflar etmeyin. Bari millet acısını yaşarken yapmayın, bari onların hatıralarına saygılı olun, bari yakınlarını kaybeden insanlara saygılı olun. Hiçbir şey yapamıyorsak onlara saygımız gereği bari sessiz kalalım, büyük laflar etmeyin bari. Biz bunların hepsini yaşıyoruz, hâlâ yaşıyoruz.
"2 MİLYONDAN FAZLA İNSAN ÇADIRDA YAŞIYOR, NEREYE KADAR"
Telefonum burada, her gün arayanların yüzde 70'i çadır istiyor bizden arkadaşlar. Madem zengin ülkeyiz, madem zengin bir hükümet olarak Türkiye'yi uçurdunuz, hemen, derhâl bütün vatandaşlarımızın konteyner taleplerini karşılayın. İnsanlar çadırda soğuktan titredi, bir ay sonra da sıcakta terleyecek. Hadi bakalım, devlet olarak, millet olarak seferber olalım; hükümet olarak seferber olun, konteyner taleplerini karşılayın. İthal mi edersiniz, üretir misiniz, ne yapacaksanız yapın. 2 milyondan fazla insan çadırda yaşıyor, nereye kadar? Kırk üç gün geçmiş, yapalım arkadaşlar.
"BUGÜN BU MECLİS’TE NEDEN ORMAN KANUNU KONUŞULUYOR"
Bugün bu Meclis’te neden Orman Kanunu konuşuluyor? Neden şu anda üniversitelerde okuldan uzaklaşan çocukların durumu konuşulmuyor? Neden şu anda LGS'ye girecek olan çocuklarımızın, deprem bölgesindeki gençlerimizin, üniversiteye hazırlanan gençlerimizin sorunları konuşulmuyor? Neden şu anda gurbete gitmiş, göç etmek zorunda kalan, depremler nedeniyle Türkiye'nin dört bir yanına dağılan yurttaşlarımızın barınma sorunu konuşulmuyor bu Meclis’te? Bütün gruplara söylüyorum; neden? Bugün yeri mi Orman Kanunu'nu konuşmanın. Nasıl yapacağız? Konteyner sorununu nasıl çözeceğiz, çadır sorununu nasıl çözeceğiz? İnsanların barınma sorununu nasıl çözeceksiniz? İnsanların maddi, manevi kayıplarını nasıl karşılayacaksınız? Neden buna ilişkin kanunlar gelmiyor bu Meclis’e, neden? Millet sizden bunları bekliyor değerli milletvekilleri, hepimizden bekliyor; iktidardan da bekliyor, muhalefetten de bekliyor. Bu Meclisin yapması gereken... Bakın, ‘Asrın felaketi’ diyoruz, bu Meclis’in asrın kanunlarını çıkarması lazım.”