23 Haziran seçimlerinin ardından Politikyol'dan Pelin Teymur'a konuşan CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. AKP’nin halkın verdiği mesajın gereğini yapamayacağını söyleyen Tekin; “AKP’nin gerçekleri kavrama sorunu var. Bugünkü AKP yönetiminin tarih bilgisi zayıf, sosyoloji bilgisi zayıf, ekonomi bilgisi hiç yok. Türkiye’yi kavrayamıyorlar. Kendi kendilerini trollerden ve yandaş medya mensuplarından oluşan bir yankı odasına hapsettiler.” dedi.
İşte Gürsel Tekin röportajının tamamı:
“Türkiye’de önümüzdeki sürecin temeli Cumhuriyet’in demokrasi ile taçlandırılmasıdır.” diyen CHP’li Tekin; “Demokrasiyi birlikte kuracağız. Burada CHP kadar İyi Parti, HDP, Saadet Partisi ve diğer tüm kesimler de öncü rol alacak. Farklılıklarımızla birlikte yaşamayı, farklı yaşam biçimlerini birer düşmanlık sebebi değil bu ülkenin zenginliği olarak kabul etmeyi başaracağız. Görüş ayrılıkları olabilir ancak bu ülke hepimizin, hepimiz bu vatanı seviyoruz, birlikte yaşamak istiyoruz, hepimiz bu ülkenin çocuklarının yüzünün gülmesini diliyoruz. Gelecek nesillere huzur ve barış içerisinde yaşayacakları, haklarının hukuk devleti garantisi ile teminat altında olduğu bir ülke bırakmak görevimiz.” ifadelerini kullanıyor.
SİZCE, MİLLET NASIL BİR MESAJ VERDİ?
Bakın ben 31 Mart seçimlerinden sonra bir açıklama yaptım. Dedim ki: “Ey AKP. Millet size bir ders verdi, şimdi bakıyor. Milletin verdiği dersi alıyor musunuz almıyor musunuz? Seçim sonuçlarını kabul edin. Ders çıkartın. Millet bunu takdir edecektir. Bunu yapmazsanız bir daha millet sizi asla kabul etmeyecektir.” 23 Haziran’da millet AKP’nin fişini çekti. AKP’nin söylem sorunu var, inandırıcılık sorunu var, Türkiye gerçeklerini algılama sorunu var. Türkiye büyük bir ülkedir. Güçlü bir ülkedir. Köklü bir tarihimiz, 150 yıllık parlamenter demokrasi geçmişimiz var. Bu ülke öyle dün kurulmuş çadır devleti değil. Bu ülkeyi öyle firavun gibi, kabile reisi gibi yönetemezsiniz. AKP bunu yapmaya çalıştı. Zannettiler ki ne versek gidiyor, ne söylesek kabul oluyor. Efendim adalet olmasa da olur, demokrasi olmasa da olur, barış, huzur hiçbir şey olmasa da olur. İsraf ve yolsuzluk gırla gitsin, istediğimiz gibi yönetelim. Bu ülke çocuk oyuncağı mı? Millet gerekeni yaptı. Hadlerini bildirdi. Bu ülkede egemenlik milletindir dedi. Millet AKP’ye ben adalet istiyorum, demokrasi istiyorum, hukuk istiyorum, israf ve yolsuzluk bataklığını kabul etmiyorum dedi. “Sandığa neden gömüldük” diye düşünüyorlarsa bunun tek açıklaması var, kendi ettiler, kendi buldular. Milletle kavga edilmez. Milletle kavga edeni millet yere serer. Bu kadar açık.
İKTİDAR BU MESAJLARIN GEREĞİNİ YAPACAK MI?
AKP bunu algılayabilecek araçlara, zihne, bu kültüre sahip değil. AKP’nin gerçekleri kavrama sorunu var. Bugünkü AKP yönetiminin tarih bilgisi zayıf, sosyoloji bilgisi zayıf, ekonomi bilgisi hiç yok. Türkiye’yi kavrayamıyorlar. Kendi kendilerini trollerden ve yandaş medya mensuplarından oluşan bir yankı odasına hapsettiler. Erdoğan kürsüye çıkıp trollere ve yandaş medyaya sesleniyor, troller ve yandaş medya da manşetlerle Erdoğan’a sesleniyor. Recep Tayyip Erdoğan bir aynanın karşısına geçiyor. Diyor ki: “Ayna ayna benden güzel var mı bu dünyada” yandaş medya da cevap veriyor “Vallahi senden güzeli yok.” AKP evreninde Türkiye gerçekliğine ilişkin bir tek şey bile yok. Milletin dertlerinden haberdar değiller, sıkıntısından haberdar değiller, Mısır’daki kölelerini izleyen Ramses gibi saraydan aşağı bakıyorlar, insanlar nasıl mutlu acaba diye düşünüyorlar. Gerçek rakamlara göre 8 milyon insanın işsiz olduğu Türkiye’de bunlar hala yazlık saray inşaatı yapıyor. AKP’nin hakikat ile sorunu var. Dolayısıyla AKP artık milletin verdiği mesajın gereğini de yapamaz. Zaten gereğini yapmak isterse kendisini tasfiye etmek zorunda. Yandaş iş adamları ile yolları ayıracak. Denge denetleme mekanizmaları geri gelecek. Hukukun üstünlüğünü kabul edecek. Millete saygı gösterecek, kimseyi terörist, hain diye suçlamayacak. Yandaş medya ile yollarını ayıracak, bağımsız ve tarafsız bir basın düzeni kuracak. Bu AKP’nin altından kalkabileceği iş değil. AKP dönemi bitmiştir. Bu devran kapandı. Yeni dönemi yazmak bizim sorumluluğumuz.
MUHALEFET BU SÜREÇTEN NE TÜR DERSLER ÇIKARMALI
Çoğulcu olacağız. Herkese saygı göstereceğiz. Kimseyi politik görüşü, inancı veya yaşama biçimi nedeniyle ayırmayacağız. Partiler amaç değildir millete hizmet etmenin aracıdır. Bunu unutmayacağız. Hak, hukuk ve adalet çizgisinden asla sapmayacağız. Demokrasi isteyeceğiz. Sadece kendimiz için değil, bizden olmayanların da haklarını aynı titizlikle koruyacağız. Ortak akla, istişareye, görüş alış verişine önem vereceğiz. Yani sözde değil özde demokrat olacağız, bunu yaptığımız anda Türkiye çok farklı bir noktaya gelecek.
BUNDAN SONRA TÜRKİYE'DEKİ SİYASAL SÜREÇ SİZCE NASIL BİR YOL HARİTASI EKSENİNDE YÜRÜYECEKTİR?
Türkiye’de önümüzdeki sürecin temeli Cumhuriyet’in demokrasi ile taçlandırılmasıdır. Anti demokratik otoriter baskı rejimini aşıyoruz. Demokrasiyi birlikte kuracağız. Burada CHP kadar İyi Parti, HDP, Saadet Partisi ve diğer tüm kesimler de öncü rol alacak. Farklılıklarımızla birlikte yaşamayı, farklı yaşam biçimlerini birer düşmanlık sebebi değil bu ülkenin zenginliği olarak kabul etmeyi başaracağız. Görüş ayrılıkları olabilir ancak bu ülke hepimizin, hepimiz bu vatanı seviyoruz, birlikte yaşamak istiyoruz, hepimiz bu ülkenin çocuklarının yüzünün gülmesini diliyoruz. Gelecek nesillere huzur ve barış içerisinde yaşayacakları, haklarının hukuk devleti garantisi ile teminat altında olduğu bir ülke bırakmak görevimiz.