Kanal İstanbul projesinin bir anlamıyla demokrasi krizi olduğunu belirten Öztunç, “AKP iktidarı; yurttaşları sivil toplum örgütlerini, yerel yönetimleri sürece katmadan, üstten inme kararlarla Kanal projesini gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Ankara’da planlar yapılıp İstanbul’un ekolojisi, doğası ve coğrafyası bozulmak istenmektedir. İstanbul makasla kesilir gibi kesilmek istenmektedir” dedi.
Kanal İstanbul projesinin hukuka aykırı olduğunu söyleyen Öztunç, “Atanmış Bakanlar son günlere süreci hızlandırmak adına her türlü hukuka aykırılığı mübah görmektedir” dedi.
Öztunç, Kanal projesinin İstanbul’daki ormanlar, tarım alanları, yerüstü ve yeraltı su kaynaklarına tehdit olduğunu söyledi ve İstanbul’un halkının temiz su, temiz hava, temiz gıda hakkını gasp edeceğini belirtti.
Öztunç, proje uygulanırsa oluşabilecek kötü sonuçları şöyle sıraladı:
- Devlet Su İşleri verilerine göre, Terkos Gölü ve Sazlıdere Barajı'nın yok edilmesi yüzünden yıllık iyi senaryoda 70 milyon m3, kötü senaryoda 427 milyon m3 içme suyu yok olacak, İstanbul susuzluk yaşayacak. İstanbul’un su kaynaklarının yüzde 29'u ortadan kalkacak.
- Marmara Denizi çürük yumurta gibi kokacak ve Karadeniz Ekosistemi çökecek. Su kaynakları ve havzalarda tuzlanma ve kirlenme riski oluşacak.
- 5 bin hektarlık orman alanı, yani yaklaşık 20 bin futbol sahası büyüklüğündeki orman yok olacak. Kanal İstanbul Projesi gerçekleşirse en az 400 bin kesilme riskiyle karşılaşacak. Bu kadar ağacın yok olması, 1 milyon 200 bin İstanbullunun bir yıllık oksijen kaynağının ortadan kalkması demek.
- 20 bin futbol sahası büyüklüğünde tarım alanı yok olacak. 30 bin kişilik tarımsal istihdam fırsatı, 136 milyon m2 tarım alanı heba edilecek.
- Kanal İstanbul Projesi kapsamında 440 adet mera, yaylak ya da kışlak vasıflı 418 taşınmazın nitelikleri kaldırıldı. Mera ve otlak alanların yok edilmesi hayvancılığı bitirecek.
- İmar ve yapılaşma yüzünden nüfus artacak. 316 bin kişinin yaşadığı bölgeye proje yüzünden 1 milyon 200 bin yeni nüfus eklenecek.
- Doğal, tarihi ve kültürel alanlar yok olacak. 14 Milyon m2 Arkeolojik, 2 Milyon m2 Karma Sit, 850 Bin m2 Doğal Sit alanı tehlikede.
- Marmara ve Karadeniz’deki doğal yapı bozulacak, gemi atıkları, yakıt ikmal alanları gibi etkenlerle denizde ve projenin etki sahası içerisinde kirlilik artacak.
- Üç ilçe büyüklüğünde, 30 metre yüksekliğinde 1,3 milyar metreküp hafriyat oluşacak. Bu günde on bin kamyonun İstanbul trafiğine çıkması anlamına geliyor. Yani İstanbul trafiği % 10 artacak.