CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, İstanbul'da "Pandemi Sonrası Türkiye ve Dünya Ekonomisi" başlığıyla düzenlenen Maltepe Ekonomi Forumu'nda ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Öztrak, AKP iktidarının ekonomi politikalarını eleştirirken 2013 yılından 2021 yılına kadarki ekonomik değişimlerin verilerini paylaştı.
Öztrak'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
'3 BİN 43 DOLAR HER BİRİMİZİN CEBİNDEN PARA ALINMIŞ'
Bir ekonominin başarısını belli göstergelerle ölçersiniz. Bunlardan bir tanesi ne kadar gelir yarattığınızdır. 2013 yılında 958 milyar dolar gelir yaratmışız. 2021 yılında bu 802 milyar 700 milyon dolara düşmüş. Yani milli gelirimiz 2013'ten 2021'e 8 yılda 155 milyar 300 milyon dolar gerilemiş. Kişi başına gelirimiz 2013 yılında 12 bin 582 dolarmış, bugün 2021 sonunda 9 bin 539 dolara düşmüş. Yani 3 bin 43 dolar her birimizin cebinden para alınmış.
'SON 8 YILDA TÜRKİYE ÇOK KÖTÜ YÖNETİLMİŞ'
Ortalama dolar kuru 2013 yılında 1 lira 90 kuruşmuş. 2021 yılında 8 lira 98 kuruşa çıkmış. Tekrar altını çizeyim ortalama. Bugün 14,50 TL'yi aşmış vaziyette. Enflasyon 2013'te yüzde 7,4'müş. 2021 yılının ortalaması yüzde 36 olmuş. Yani neredeyse 5'e katlanmış. İşsizlik 2013'te yüzde 9'müş. Bugün 2021 yılında yüzde 12 olmuş. Son 8 yılda Türkiye çok kötü yönetilmiş. Bu rakamlar bunu ortaya koyuyor.
'YARIDAN FAZLA DÜŞMÜŞ'
2023 vaatleri... AK Parti'nin en yetkili kişisinden en yetkisiz kişisine kadar bu 2023 hedefleri söyleniyor. Şimdi 2023'te milli gelir 2 trilyon dolar olacak diye vadetmiş bugünkü yönetim. Şimdi öyle anlaşılıyor ki kendi resmi dokümanlarından bu 925 milyar dolarda kalacak. Yarı yarıya düşmüş. Kişi başına gelir, 2023 yılında 25 bin dolar yapacağız demişler. Şimdi anlaşılıyor açıkladıkları rakam 10 bin 703 dolar. Yarıdan fazla düşmüş.
'ÜLKE ÇOK KÖTÜ YÖNETİLMİŞ, VERİLEN SÖZLER TUTULMAMIŞ'
İhracatı 520 milyar dolar yapacağız demişler, bugün hâlâ bununla övünüyorlar. 500 milyar dolar dedikleri rakam 242 milyar dolarda kalacak. Yani yarısının bile altında. En son olarak ve en önemlisi işsizlik. Yüzde 5 demişler, şu anda diyorlar ki işsizlik yüzde 11,4 civarında kalacak. Yani çift haneli olacak işsizlik oranı. Bütün bunlar bir şeyi gösteriyor. Bir, ülke çok kötü yönetilmiş; iki, verilen sözler tutulmamış.
'İSTİKRAR KALMAMIŞ VAZİYETTE'
Ekonomi yönetiminde istikrar kalmamış vaziyette. Ekonomi, kerameti kendinden menkul bir safsataya kurban edilmiş durumda. ‘Faiz sebep, enflasyon sonuç.’ 2018 Temmuz ayından önce mevcut AK Parti Genel Başkanı Londra’ya gitti ve lafı söyledi. O lafı söyledikten sonra piyasalar karıştı. Ama öyle bir kırılganlık yaratıldı ki ekonomide istikrar havasını sürdürebilmek için Merkez Bankası’nın kasasındaki 128 milyar doları buharlaştırmak zorunda kaldılar. 3 tane Hazine ve Maliye bakanı değiştirdiler, 4 tane Merkez Bankası başkanı o koltukta oturdu. Politika faizi düştü. Piyasa faizi ve döviz kuru ve ülkenin risk primi hızla yükseldi. Enflasyon, işsizlik, hayat pahalılığı patladı.
'BİZDE İŞLER DIŞARIDAN ÇOK DAHA KÖTÜ'
Ülkeyi yönetenler diyor ki, ‘Bütün dünya enflasyonla boğuşuyor, dolasıyla bizde de enflasyon bir sorun.’ Bizim enflasyonu, OECD ülkelerindeki enflasyon… Şimdi bizde baktığımızda ocak ayı itibarıyla tüketici enflasyonu yüzde 48,7. OECD ortalaması yüzde 7,2. Yani 7 kere 7, 49 desek… Kabaca 7 katı. Dolasıyla olay sadece dışarıdan kaynaklanmıyor. Biz dışarıdan bu kadar farklıysak bizde de ciddi sorunlar var. Şimdi OECD ülkelerinde gıda enflasyonu rekoru Türkiye’de. OECD ülkelerinde enerji enflasyonu rekoru Türkiye’de. Buradan gördüğümüz tablo şu, bizde işler dışarıdan çok daha kötü gitmiş.
'ENFLASYON YOKSULLUĞU BÜYÜK BİR HIZLA ARTIRIYOR'
Dört ayaklı bir strateji ile yani hukukun üstünlüğü, adalet, üretimi ve verimliliği artırma, ortaya çıkan refahı hakça paylaşacak bir yaklaşım ve en sonunda sürdürülebilirlik… Bütün bunları yaptığınız andan itibaren Genel Başkanımızın da biraz önce anlattığı bu dört sütunun altında aslında Birleşmiş Milletler’in sürdürülebilir kalkınma hedefleri çerçevesinde ortaya koyduğu tüm hedefleri sığdırmak mümkün. Bütün dünya da bunlara ulaşmaya çalışıyor. Bunu yapabilirsek yeni kurumlumlar, yeni kadrolar, yeni kurallarla ile birlikte ülkemizde istikrar ve güveni hızla sağlarız. Risklere karşı ekonomimizi dayanıklılığını hızla arttırırız. Yoksullukla mücadele ederiz ve önümüzdeki fırsatları değerlendiririz. Bu yüksek enflasyon bütün dengeleri bozuyor ama yaptığı başka bir şey var. Yoksulluğu büyük bir hızla artırıyor. Türkiye, mutlak yoksulluk, işte 5 dolar 20 sentin altında gelir elde eden kitlelerin olduğu, yüzde 8’lere düşürmüştü. Şimdi bu enflasyon ile birlikte bunun yüzde 12’leri aşacağı söyleniyor. Bu kısımla ciddi şekilde mücadele etmemiz lazım. Bu mücadeleyi başarı ile yapabileceğimizi de bizim bugün CHP’li belediye başkanlarının yönettiği belediyelerin pandemi karşısındaki uygulamaları açık seçik net olarak ortaya koyuyor.