Özel yaptığı açıklamada, "Bu düzenleme AKP iktidarınca son 12 yılda getirilen 6’ncı benzer düzenleme olacak. Daha bir yıl bile geçmeden benzer bir düzenlemenin getiriliyor olması, Türkiye’de ekonominin içler acısı halinin göstergesidir. Kayınpederinin bir esnaf lokantası işletir gibi kasanın başına damadını oturttuğu bir ülkede, ekonominin yapısal sorunlarının bu tür adımlarla çözülmesi mümkün değildir. Bu kayınpeder-damat görüntüsü, Türkiye ekonomisine güveni sıfırlamıştır. Çare bu tür geçici düzenlemelerle kara paranın Türkiye’ye getirilmesi değil, adalet ve demokrasinin tesis edildiği görüntüsünün verilmesidir. Kaçan yabancı yatırımların kara paranın getirilmesini teşvik eden bu tür düzenlemelerle telafi edilmesi mümkün değildir” ifadesini kullandı.
CHP’li Özel yaptığı yazılı açıklamada TBMM Başkanlığı’na sunulan torba kanun teklifiyle yurtdışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçların 30 Haziran 2021 tarihine kadar Türkiye’deki banka veya aracı kuruma bildiren gerçek ve tüzel kişilerin bu varlıkları serbestçe tasarruf etmelerinin mümkün hale getirildiğini belirtti. Özel, “Gelir Vergisi Kanunu’na bir geçici madde eklenmesiyle gerçekleştirilen bu düzenleme, Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarınca son 12 yılda getirilen 6’ncı benzer düzenleme olacak. Henüz Temmuz 2019’da, bu düzenlemenin aynısı 31 Aralık 2019’a kadar süre tanınarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden geçirilmişti. Daha bir yıl bile geçmeden benzer bir düzenlemenin getiriliyor olması, Türkiye’de ekonominin içler acısı halinin göstergesidir. Kayınpederinin bir esnaf lokantası işletir gibi kasanın başına damadını oturttuğu bir ülkede, ekonominin yapısal sorunlarının bu tür adımlarla çözülmesi mümkün değildir” dedi. Özel, “Bu kayınpeder-damat görüntüsü, Türkiye ekonomisine güveni sıfırlamıştır. Çare bu tür geçici düzenlemelerle kara paranın Türkiye’ye getirilmesi değil, adalet ve demokrasinin tesis edildiği görüntüsünün verilmesidir. Kaçan yabancı yatırımların kara paranın getirilmesini teşvik eden bu tür düzenlemelerle telafi edilmesi mümkün değildir. Son verilere göre son 5 yılda yabancı sermayenin Türkiye’ye doğrudan yatırımları yüzde 54 oranında azalmıştır. 2017 yılında 117 milyar dolar olan yabancıların Türkiye’deki portföyü, Ekim 2020’de 57 milyar dolara kadar gerilemiştir. Son 3 yılda 60 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırım ülkeden kaçmıştır. Böylesi bir ortamda pansuman tedbirler yerine ekonomide yapısal reformlar ve adalete duyulan güvenin sarsılmadığı bir yönetim anlayışı şarttır. Ancak Adalet ve Kalkınma Partisi’nin bunu gerçekleştirebilmesi mümkün gözükmemektedir” ifadesini kullandı. Özel, şunları kaydetti:
BU MADDE EKONOMİK KRİZİN ORTASINDA OLDUĞUMUZU GÖSTERİYOR
“İlki 2008 yılında yapılan benzer düzenlemelerin 6’ncısıyla karşı karşıyayız. Bundan önce yapılan düzenlemelerden istenen sonuç elde edilemediği ortadadır. Kaldı ki iktidar partisi, bu düzenlemelerden elde ettiği sonuçları kamuoyuyla paylaşmamaktadır. Bu da şeffaflıktan uzak yönetim anlayışının bir eseridir. İktidar partisi, ilk olarak, bu düzenlemelerden elde edilen sonuçları kamuoyuyla paylaşmak zorundadır. Bu düzenlemenin sık aralıklarla tekrarlanması, ekonomide bir krizin tam ortasında olduğumuzu göstermektedir. Ancak ekonomik istikrarın ve güvenin bir olmadığı bir ülkede, bu maddeden amaçlanan faydanın sağlanması hayaldir. Bu tür düzenlemelerin sıklığı ve adeta bir alışkanlık haline getirilmiş olması, ülkedeki vergi sistemine, kayıt dışı ekonomi ile mücadeleye ve kara paranın aklanmasının önlenmesine zarar vermektedir.”