CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, bugün TBMM Genel Kurulu’nda söz alarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Özel, Irak'ın kuzeyinde şehit olan Sözleşmeli Er Mustafa Öztürk ve İsmail Esmer, Pençe-Şimşek Operasyonu bölgesinde el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit olan Uzman Çavuş Halil Yıldız ve Sözleşmeli Er Fırat Güner, Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde PKK'lılar tarafından açılan ateş sonucu şehit olan Onbaşı Lokman Akçağlayan’a rahmet diledi.
'ALEVİ CAMİASINA, İNANÇ GRUBUNA TORBA YASA DAYATMASINI KABUL ETMİYORLAR; BİZ DE KABUL ETMİYORUZ'
TBMM Genel Kurulu'nda bugün görüşülecek olan, cemevlerinin elektrik giderlerinin devlet tarafından karşılanması, su giderlerinin de yerel yönetimler tarafından ücretsiz veya indirimli verilmesi gibi düzenlemeleri de içeren torba kanun teklifini anımsatan Özel, "Aleviler, bu ülkenin en kadim inanç gruplarıdır. Sivas'ta, Çorum'da, Maraş'ta çok acı olaylara maruz kaldılar. Talepleri yıllardır aynıdır ve maalesef bu konuda da iktidar adım atmamıştır. Yıllar önce bugünkü Cumhurbaşkanı 'Cemevi, cümbüşevi' demişken ve bu dil yarası, yüreklerdeki kanattığı yara apaçık duruyorken seçimlere aylar kala Alevileri temsil eden geniş kitlelerin temsilcileri yerine bir grup seçilmiş kişiyle güya görüşmeler yapıp ondan sonra tüm Alevi camiasına, inanç grubuna torba yasa dayatmasını kabul etmiyorlar; biz de kabul etmiyoruz" dedi.
'ALEVİLİK TORBAYA SIĞMAZ DİYORLAR, AYNI GÖRÜŞÜ KORUYORUZ'
Alevi örgütlerinin bugün TBMM önünde eylem yaptığını belirten Özel, "‘Alevilik torbaya sığmaz' diyorlar, aynı görüşü koruyoruz. Sanki kültürel bir etkinlik yapıyorlarmış gibi Kültür Bakanlığı’na bağlanacak. Kültür bütçesinden verilecek paralara değil, Alevilerin kendi inançlarının diğer inançlar gibi, kendi mezheplerinin diğer mezhepler gibi eşit ve adil şekilde devlet tarafından tanınmasına ihtiyaçları var. Geçmişte 'Cemevi, cümbüşevi' diyen kafa 'cümbüşevini' tabii ki Kültür Bakanlığı’na bağlar. Oysa cemevi, bir ibadethanedir. CHP’li belediyelerde camiler ve cemevleri eşit statüdedir, eşit hizmet alırlar, böyle bir ayrımcılığa tabi değillerdir. Bu ayrımcılığı yapmak, açılım maçılım değildir. 'Açılım yapacağız' diye yola çıkıp da gelen Alevilerin temsilcilerinin otobüslerine polis bindirip otobüsleri şehir dışına kaçırmak neyin nesidir? 'Açılım yapacağız' diye söyleyip, gelen Alevilerin temsilcisinin dedesinin kaşını açmak nedir, kolunu kırmak nedir" diye konuştu.
'ÖZEL BİR KANUNU HEP BERABER ÇIKARALIM'
Özel, "Bunu, hem Alevi vatandaşlarımızın derin üzüntülerini paylaşıyoruz ve bütün milletimize şikayet ediyoruz. Sahada bu kavga yok. Bu açtığınız dil yaraları, toplumda kapanmakta olan yaraları derinleştiriyor, yaralara tuz basıyor. Bunları yapmayın, bu torbadan ayırın ve istedikleri gibi özel bir kanun, onlara yakışır, onlar için özel bir kanunu hep beraber çıkaralım" önerisinde bulundu.
'BİR PARTİNİN YENİ PROPAGANDA VE SEÇİM ŞARKISINI POLİS BANDOSUNU ÇALDIRMAK, BU DEVLETİN ÇİVİSİNİ ÇIKARMAKTIR'
Polis bandosunun AKP’nin “Türkiye Yüzyılı” vizyonu için bestelenen şarkıyı çalması ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün yaptığı yazı açıklamada AKP’nin Türkiye Yüzyılı vizyonunu sahiplenmesini eleştiren Özel, şunları söyledi:
Bir partinin yeni propaganda ve seçim şarkısını polis bandosunu çaldırmak, bu devletin çivisini çıkarmaktır. Bu devlete değer veren herkese söylüyoruz; bu devletin çivisini çıkarmak, milletin oyuyla şımarıp artık milletin aklıyla alay etmektir. Sonra bir de üstüne üstlük, Emniyet Müdürlüğü’ne açıklama yaptırıp, bunu A Haber muhabirine yazdırıp, hâlen daha 'Türkiye'nin yüzyılını sahipleniyoruz’... Böyle bir açıklama olamaz, yapılamaz. Böyle bir açıklama, Emniyet Genel Müdürlüğü'ne de yakışmaz, İçişleri Bakanlığı’na da yakışmaz, Türkiye Cumhuriyeti'ne de yakışmaz. Yazıklar olsun, bu kafadakilerin ellerinde bulundurdukları bu yetkiyle yaptıklarına. Ya bir vicdanınıza sorun ya. Altı ay sonra iktidar değişti, altı ay sonra geldi CHP, bando çalıyor CHP marşı; olur mu arkadaşlar? Emniyet Müdürlüğü diyor ki 'Altı okumuzu sahipleniyoruz’. Olur mu? Biraz insaf, biraz vicdan, biraz edep.
'BU ÜLKENİN BÜYÜKELÇİSİ PARTİLİ OLUR MU'
20 Kasım 2021’de Jakarta Büyükelçisi olarak atanan ve 15 Aralık 2021’de görevine başlayan eski AKP Milletvekili Aşkın Asan'ın görevinde bir yılı doldurmadan geri döndüğüne ilişkin haberleri hatırlatan Özel, "Endonezya'ya büyükelçi, partili bir hanımefendiyi atadınız. Endonezya'ya atanan hanımefendi, ağustosta Türkiye'ye gelmiş, o günden beri dönmemiş. Gelecek ay orada G20 var, 'Git' diyorlar, 'Gitmem' diyor. Ya Dışişleri Bakanı, şimdi Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, bu tutanak onun önüne düşsün. Bu nedir ya? Bu haber hakkında sabahtan beri bir yalanlama yok, bir görevden alma yok, bir görevlendirme yok. Şımartılmış AK Partili, partili bir büyükelçi. Olur mu ya? Bu ülkenin büyükelçisi partili olur mu, eski milletvekili olur mu, bakan yardımcısı olur mu, siyasi kişilik olur mu ya" dedi.
'DEVLETİN ÇİVİSİNİ ÇIKARANLARA YAZIKLAR OLSUN'
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun davasına bakan hakimin duruşma öncesi Samsun'a atanmasına değinen Özel, şu eleştirileri yaptı:
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’mızın hakimini değiştirmişsiniz. Cuma günü yargılanıyor. Arkadaş, sekiz yıllık yerde bir yıl görev yapmış, diyor ki 'Ahlaksızlığım yok, dosya bitirmemişliğim yok, bir şeyim yok. Ben iktidara yakınım ama 'Bu davada dört yılı patlat, siyaset yasağı ver’. ‘Vicdanım el vermez. Ceza vereceğim ama bu dosyanın hakkı, iki yılla hükmün açıklanması geri bırakılır' diyor. 'Bunu söyledim diye adliyenin başındaki yönetici, -bakın, bu bir paralel yönetici, hakimler kimden talimat alacak- hükümetle görüştü, beni tayin etti' diyor. Ya bu konuda bir soruşturma açtınız mı? Bu hakime gidip sordunuz mu? Devletin çivisini çıkaranlara yazıklar olsun. Millet bunu affetmez. Yok efendim 'Onu yaptık, bunu yaptık; rüzgar dönecek, millet bizi seçecek’. Seçer mi ya, sen olsan seçer misin? Polisin bandosuna parti marşı çaldıranı bu millet seçer mi ya?
'BU MİLLET GÜN SAYIYOR, SANDIKTA SİZLE HESAPLAŞACAK'
Büyükelçiliğe eski milletvekili, küsmesin, partiden istifade etmesin diye Endonezya'yı küçük görüp lalettayin birini yollamış, kadın da kendini oraya layık görmemiş. Olur mu ya? Mahkemenin hâkimini bir yıl görev yapmışken, yedi yılı daha varken kararını önceden öğrenip ihbarla alınca size bu millet görev verir mi ya? Bu millet gün sayıyor, sandıkta sizle hesaplaşacak. Bu hesabı milletten gayrı kimse göremez, milletimize güveniyoruz.
(ANKA)