CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, 28 Mayıs’ta yapılacak cumhurbaşkanı seçimlerinin ikinci turu için yapılan hazırlıkları, Cumhur İttifakı’ndan kadın haklarına karşı yapılan söylemleri ve milletvekili seçimleri sonucu Meclis’te oluşan tabloyu değerlendirdi.
Cumhuriyet'in sorularını yanıtlayan Nazlıaka, şunları söyledi:
-14 Mayıs seçimlerinden hemen sonra AKP’den 6284 Sayılı yasayı hedef alan “Sadece kadın beyanının esas alınmayacağı kanaatindeyim” gibi açıklamalar gelmeye başladı. Bu açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Çok tehlikeli buluyorum. Nasıl bir yol haritası çizeceklerinin de bir göstergesi olarak görünüyor. 6284 sayılı yasa “Kadının beyanı esastır” maddesi ile tartıştırılmak isteniyor. Erdoğan bir gece yarısı operasyonuyla İstanbul Sözleşmesi’ni feshettiğinde 6284 sayılı yasanın olduğunu söyleyerek bir teminat olarak sunmuştu. Ancak bugün yasanın da tehdit altında olduğunu görüyoruz. Bu yasa, cinsel şiddete maruz kalan ya da tehdit altında olan mağdurun beyanı üzerine uzaklaştırma kararı verilmesine olanak sağlıyor.
‘ÖNEMLİ BİR FIRSAT’
-Meclis’te yeni dönemde AKP’nin yanında HÜDA PAR ve Yeniden Refah Partisi de olacak. Meclis’te oluşan bu tabloyu nasıl yorumluyorsunuz?
Cumhuriyetimizin 100. yılında TBMM ne yazık ki en gerici milletvekillerini barındıran meclis haline geldi. Yeniden Refah Partisi’nin Konya milletvekili Refah Yüksel üç eşi olduğunu, dördüncü eşe de itiraz etmeyeceğini söyleyen bir kişi. Karma eğitime karşı, kadını eve kapatmak isteyen, her anlamda kadını toplumdan soyutlayan ve ikinci sınıf bir vatandaş haline getiren bir anlayışa sahip bir Yeniden Refah Partisi var. Seçim çalışmaları sırasında da bir kadın milletvekili adaylarının fotoğrafını hazmedemediler. Aydın’daki seçim çalışmalarında kadın aday ile erkek aday yan yana oturduğu için sandalyesi değiştirildi. Sanki bulaşıcı hastalık taşıyormuş gibi 100 metre öteye itildi. Diğer tarafta domuz bağı ile Konca Kuriş’e işkence edip katleden Hizbullah’ın uzantısı HÜDA PAR var. AKP genel başkanının da kadın erkek eşitliğine karşı tavrını biliyoruz. Bu açıdan 28 Mayıs önemli bir fırsat. n 28 Mayıs’tan sonra kazanmazsanız kadınların örgütlü mücadelesi nasıl bir zarar görür ve kazanırsanız neler değişir?
Kadınlar hiçbir koşulda vazgeçmeyenlerdir. Biz ikinci turu kazanmaya odaklandık. Seçimi kazandıktan sonra da politikalarımızı kadınların örgütlü gücünü dinleyerek hayata geçireceğiz. “Ben yaptım, oldu” diyen AKP anlayışını reddediyoruz.
‘HANELERİ GEZİYORUZ’
-Kadın kolları olarak ikinci tur çalışmaları kapsamında neler yapıyorsunuz?
“Geleceğine Sahip Çık” kampanyası başlattık. İttifak ortaklarımızla üç ana başlıkta çalışıyoruz. İlk olarak oyumuzun yüksek olduğu yerlerde seçmenin tekrar sandığa gitmesine odaklandık. İkinci olarak oy oranımızın düşük ve kararsızların yüksek olduğu yerler ile Sinan Oğan ve Muharrem İnce’ye daha fazla oy çıkan sandıklara baktık. Tek tek hane ziyaretleri yapıyoruz. Bu seçimin kadınlar açısından bir varoluş mücadelesi olduğunu anlatıyoruz. Çok da iyi geri dönüşler alıyoruz. Üçüncü olarak da sandık güvenliği boyutunda çalışıyoruz. Kadınların bu süreçteki duyarlılığı çok daha fazla. “Her sandığa 5 müşahit” hedefine göre biz de “Her sandığa 3 kadın müşahit” hedefiyle hareket ediyoruz. Bu da 600 bin kadın demek.
‘BORCUMUZ VAR’
-Seçmene çağrınız nedir?
Bu seçimden ziyade bir referandum. Tek adam rejimini yok edip halkın iktidarını kurma fırsatı. Halka yoksulluğu reva görenler Saray’da yaşadıkları sürece halkın sorunlarına çözüm üretemez. Katledilen kız kardeşlerimize hepimizin borcu var. Şeriat sistemine geçişin önlenmesi için olmazsa olmaz bir sürecin içindeyiz. Bu memleket bizim, hepimiz sahip çıkalım. Oyumuzu kullanalım.
‘KILIÇDAROĞLU GİDİŞATA KET VURACAK’
-Yeni dönemde CHP bir önceki döneme göre daha az milletvekiline sahip olacak. Saadet Partisi, DEVA Partisi, Gelecek Partisi gibi partiler yeni dönemde CHP’nin korumaya çalıştığı 6284 sayılı yasa ve İstanbul Sözleşmesi gibi sözleşmelere sahip çıkmaya devam edecek mi ve CHP yeni dönemde ne yapacak?
İttifak ortaklarımızla uzun bir yol kat ettik. Beraber bir ortak mutabakat metni de imzaladık. Kadın ve çocuk politikaları konusunda neler yapacağımızı da burada sıraladık. Metinde her şeyi açıkça ifade ettik. Bütün liderler de bunu altına imzasını attı. DEVA Partisi, Gelecek Partisi, Saadet Partisi, Demokrat Parti, İYİ Parti ve CHP’nin bu kapsamda benzer bir tavır sergileyecektir diye düşünüyorum. Bu en gerici Meclis’te yürütmenin Millet İttifakı’nda olması, Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı olması şimdiki gidişata ket vuracaktır. Milletvekillerimiz de Meclis’te gerekli mücadeleyi verecektir.
