CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, Barış Pehlivan’ın ve Barış Terkoğlu’nun “SS” isimli kitabında, ‘çocuğa yönelik cinsel istismar’ soruşturmasında şüpheli olduğu belirtilen Sadullah Alagöz’ün Derya Yanık’ın makamında ağırlanmasına ilişkin açıklama yaptı.
Nazlıaka, Yanık'a tepki gösterdiği açıklamasında, "Bakanlık olarak üzerinize düşeni yaptıysanız, bu zat neden hala elini kolunu sallayarak geziyor? 6 aydır iddianame neden hazırlanmadı? Fotoroman Soylu’ya mı özendiniz? Kabinenin yeni fotoromanı siz misiniz? Neden çocuklar yerine suçluları koruyorsunuz?" diye sordu.
Nazlıaka’nın açıklamaları şöyle:
“Pehlivan ve Terkoğlu’nun uzun zamandır üzerinde titizlikle çalıştıkları son kitapları SS’de 6 aydır iddianamesi hazırlanmayan çocuğa yönelik cinsel istismar skandalını kamuoyu gündemine taşıdı. Kitabı incelediğimde, dehşete düştüm. Çocuğa yönelik cinsel istismar skandalının ‘Suç İşleri Bakanı’ Süleyman Soylu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık ve Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz tarafından nasıl sumen altı edilmeye çalışıldığını gördüm.
17 yaşındaki E.M yabancı bir ülkeden bir yıl önce annesiyle birlikte Türkiye’ye geliyor. Ailenin ticarete atılmak istediği noktada iş insanı Sadullah Alagöz’ün kafesine ortak oluyorlar. Hesapları inceleyen E.M. cironun düşük olduğunu öğreniyor. Alagöz bu bilginin edinilmesine çok sinirleniyor. Bunun üzerine E.M. 21 Ekim 2022 tarihinde Alagöz’den özür dilemek için yanına gidiyor. E.M.’yi sözlü istismar eden Alagöz; telefonundan Instagram’ını açıyor ve siyasilerle olan fotoğraflarını gösteriyor. Başkan olacağını, polis başkanlarıyla arasının iyi olduğunu söyleyerek mağduru korkutuyor. Daha sonra da cinsel istismara maruz bırakıyor.
İstismar mağduru E.M. ve ailesi yabancı uyruklu oldukları için sınır dışı edilme korkusu yaşıyorlar. Ayrıca Alagöz’ün ‘arkasının güçlü’ olduğunu biliyorlar. Yine de hukuka sığınmak istiyorlar, 1 Kasım 2022 tarihinde suç duyurusunda bulunuluyor. Ankara Cumhuriyet Savcısı Mahmut Nedim Başarangil tarafından E.M’nin ifadesi alınıyor. İfade sırasında Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nden bir temsilci de hazır bulunuyor. ‘Nitelikli cinsel istismar’ ve ‘hürriyeti tehdit’ suçlarından soruşturma başlatılıyor. Mağdurun dosyası hem yargıya hem de Bakanlığa intikal ediyor.
Şüpheli Alagöz şikâyetten 23 gün sonra, 24 Kasım’da Ankara Cumhuriyet Savcısı İrfan Nuri Akdeniz’in ‘daveti’ üzerine ifade vermeye gidiyor. Alagöz iftiraya uğradığını savunarak, ‘Hayali ve iftiralardan ibaret bu şikayetlerin hiçbir kelimesi doğru olmayıp, hiçbir resmi ve gayri resmî belge ve delile dayanmamaktadır’ diyor. Oysa Adli Tıp Kurumu raporu cinsel istismar suçlamasını doğrulayacak delili ortaya koyuyor.
Kitapta yer alan detaylara göre, Alagöz ifade vermeye gitmeden bir hafta önce Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz’ı makamında ziyaret ediyor. Instagram hesabından bu ziyarete ilişkin fotoğraflar paylaşıp, Ankara İl Emniyet Müdürü Servet Yılmaz’a değerli bir hediye sunduğunu belirtip misafirperverlik için teşekkür ediyor. Sırtını Soylu’ya yaslayan Alagöz, bu skandalın üzerinin kapatılması için AKP’li isimlerle dirsek teması kurmaya devam ediyor. Adli Tıp Kurumu raporuna rağmen elini kolunu sallayarak gezen Alagöz’ün bir sonraki ziyaret noktası çocuğun en temel haklarını gözetmesi gereken Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık oluyor.
"YANIK'A TEŞEKKÜR EDİYOR"
2 Ekim 2018 tarihinde de hakkında nitelikli cinsel saldırı soruşturması bulunan Alagöz, 2 Şubat 2023 tarihinde sosyal medya hesabından Yanık’a 'hoş sohbeti ve misafirperverliği' için teşekkür ediyor.
Sanmayın ki Derya Yanık’ın 17 yaşındaki E.M’den haberi yok. Nasıl olmaz? İfade esnasında Bakanlık yetkilisi varken, bu dosya bakanlığa da intikal etmişken Alagöz ile ne konuştunuz? Bakan Yanık, “O kişiyi tanımıyorum” diyerek kendini aklayamaz. Görüşme randevusunu hakim Ömer Azküçük’ün aldığı ortaya çıktı. Hakkında çocuğa yönelik istismar suçlaması bulunan bir zat için hakim Azküçük, Bakan Yanık’tan hangi gerekçe ile randevu aldı?
"İSTİFA ETMEYİ DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ"
Sayın Yanık, Alagöz size ne anlattı? Alagöz’e bu dosyanın üzerinin kapatılacağının teminatını mı verdiniz? Bakanlık olarak üzerinize düşeni yaptıysanız, bu zat neden hala elini kolunu sallayarak geziyor? 6 aydır iddianame neden hazırlanmadı? Fotoroman Soylu’ya mı özendiniz? Kabinenin yeni fotoromanı siz misiniz? Neden çocuklar yerine suçluları koruyorsunuz?
Suçluların sırtını dayadığı yeni isimlere de yeni fotoğraflara da tahammülümüz yok. Bakan Yanık’a çağrı yapıyorum: bugüne kadar istifa etmeniz gereken bin bir türlü rezilliğe imza attınız. Hiçbirinde istifa etmediniz. Bu son skandalın ardından da istifa etmeyi düşünmüyor musunuz?
Süleyman Soylu’ya da şunları sormak istiyorum: Nasıl oluyor da suçlular koşa koşa gelip sizinle fotoğraf çektiriyor? Sizi paravan gibi kullanmak isteyenlerle bağınız nedir? Bu sessizliğinizin sebebi nedir?”
(AA)