Kaplan, dezevantajlı ve incinebilir bireylerle çalışan Sosyal Hizmet Uzmanlarının eğitimlerinin örgün olması gerektiğini vurgulayarak “İnsan odaklı çalışan, ruh ve sağlığı ile hizmet veren hiçbir meslek uzaktan eğitimle öğrenilemez. Sosyal hizmet eğitimi sadece teori değil pratik eğitimi de gerektirir. Toplumda gittikçe artan şiddet, istismar ve sosyoekonomik sorunlar sosyal hizmetin toplum için ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Açıktan ve uzaktan eğitimlerle insan odaklı mesleklerin içi boşaltılıyor” dedi.
'SOSYAL HİZMET UZMANLARI TOPLUMUN EN HASSAS KESİMİ OLAN DEZEVANTAJLI VE İNCİNEBİLİR BİREYLERLE ÇALIŞIYOR'
Milletvekili Kaplan, “Sosyal Hizmet Uzmanları, istismara uğrayan ve ebeveyn bakımından yoksun kalan çocuklar, şiddete maruz kalan kadınlar, suça sürüklenen çocuklar, ruhsal bozukluğu olan bireyler, gençler, yaşlılar, engelliler, göçmenler, afet ve kriz durumunda olanlar, ayrımcılık ve damgalanmaya maruz kalan bireyler, aileler ve gruplarla çalışıyor. Dolayısıyla, desteklenmeye, güçlendirilmeye ve savunulmaya gereksinim duyan bireyler ve çevreleriyle etik ilke ve değerler çerçevesinde mesleki müdahalede bulunmak çok ince ve önemli bir çizgidir. Dezavantajlı bireylerle birebir çalışan hiçbir meslek mezunu teorik eğitimle sağlıklı bir hizmet veremez” diye ifade etti.
'SOSYAL HİZMET UZMANLARININ İSTİHDAM OLANAKLARI KISITLANIYOR'
Kaplan, açıklamasının devamında insan odaklı ve hak temelli Sosyal Hizmet mesleğinin eğitimi ulusal ve uluslararası standartlara göre %40 uygulamaya dayandığının altını çizerken, “Ancak son 10 yıldır açılan Açık ve Uzaktan eğitim programları, sağlıkta lisans tamamlama gibi uygulamaları ile standarda uymayacak şekilde donanımsız ve yetkin olmayan Sosyal Hizmet Uzmanı yetiştirilmektedir. Diğer taraftan başta Çocuk Koruma Kanunu olmak üzere, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın çıkardığı mevzuatta “Sosyal Çalışma Görevlisi” ve “Meslek Elemanı” kavramları altında başka mesleklere eğitimini almadıkları, sosyal hizmet uzmanının görev tanımları yaptırılmaktadır. Bu durum bir yandan hizmetten yararlananların nitelikli hizmet almasını engellemekte aynı zamanda sosyal hizmet uzmanlarının istihdam olanaklarını önemli derecede kısıtlamaktadır” dedi.
'SOSYAL HİZMET EĞİTİMİNİN AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİMLER VERİLMESİ DURDURULMALI'
Ülkemizin de imzacısı olduğu Avrupa Sosyal Şartının 14. maddesi açık olarak sosyal hizmet mesleğinin yöntemleriyle sosyal refah hizmetlerinden yararlanma hakkına işaret eden Kaplan, ”Bu yüzden sosyal hizmet uzmanlarından etkin bir şekilde yararlanmanın önündeki her türlü engel kaldırılarak, acilen Sosyal Hizmet eğitiminin açık ve uzaktan eğitimle verilme uygulamasının durdurulmalıdır. Meslek Yasası ile çalışma yaşamına bir düzen ve denetim getirilmelidir. Mevzuatın Sosyal çalışma Görevlisi ve Meslek Elemanı kavramlarından arındırılarak sosyal hizmet uzmanının görev tanımının başka mesleklere yaptırılmasının önüne geçilmeli. 657’ye göre sağlık hizmetleri sınıfında olan sosyal hizmet uzmanları Tababet Kanunu’nda sağlık mensubu olarak tanımlanarak özlük haklarındaki kayıpları giderilmelidir” dedi.