CHP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, Meclis'te görüşülmeye devam eden infaz düzenlemesini sert sözlerle eleştirdi.
AKP döneminde cezaevlerindeki insanların sayısının 6 kat arttığını vurgulayan Kadıgil, “Ali İsmail’i, Berkin’i katledenler için hiç utanmadan indirim istediniz de, hakkında hiçbir mahkumiyet olmayan Osman Kavala gibi on binlerce tutukluyu içeride tutmayı tercih ettiniz. Soma faciasının sorumlularını ödüllendirip, Aladağ’da cemaat yurtlarında yanarak can veren kız çocuklarının, Çorlu’da dedesine yarım bedeni teslim edilen Oğuz Arda Sel’in katillerini affedebildiniz. Ama lağım medyası ordunuza katılmayı reddeden onurlu gazetecileri affedemediniz” ifadelerini kullandı.
"BAYAT TEKLİFİNİZİ KORONA TEDBİRİ ADI ALTINDA DAYATMAYI TERCİH ETTİNİZ"
Kadıgil, ortak akıl yerine "ben yaptım oldu” anlayışıyla hareket edildiğini belirterek, “Siz ortak akılla vicdanlara uygun, adil bir düzenleme yapmak yerine, 10 aydır nerden nasıl meclis gündemine sokuştursak diye düşündüğünüz bayat teklifinizi korona tedbiri adı altında dayatmayı tercih ettiniz" dedi. Getirilen yasa teklifinin tüm toplumun vicdanını kanattığını belirten Kadıgil, Siz adil bir af getirmek yerine bir kez daha kurduğunuz yalan, talan ve israf düzenine karşı çıkan herkesten intikam almayı tercih ettiniz” ifadesini kullandı.
"TÜM DARBEYİ BİR AVUÇ ÖĞRENCİNİN BOYNUNA ASTINIZ"
Kadıgil, FETÖ yargılamaları sonucunda tutuklanan askeri öğrencileri hatırlatarak “FETÖ denen Amerikan uşaklarıyla aynı masada bir maklubeye kaşık sallayanlar bırakın yargılanmayı, saray danışmanlıklarında keyif çatarken, göz göre göre gelen darbesinin tüm suçunu, henüz yirmili yaşlarında bir avuç askeri öğrencinin boynuna asmayı tercih ettiniz. 'Cezasızlığı önleyeceğiz' adı altında majestelerine dil uzatacak herkesi hapse tıkmayı seçerken aynı anda, aynı teklifle misal 6 yıl hapis cezası almış bir gaspçının bir tek gün cezaevinde yatmadan sokaklara dönmesini tercih ettiniz" şeklinde konuştu.
“KADINLARA ŞİDDET UYGULAYANLARI SOKAĞA SALMAYI TERCİH ETTİNİZ"
Cinsel suçlar ve kadına yönelik şiddet nedeniyle hapiste olanların da yasayla özgür kalacaklarını söyleyen Kadıgil, “Siz gazetecileri hapis tutup, tacizcileri önce açık cezaevine, oradan da evlerine yollamayı tercih ettiniz. İspanya’da Fransa’da kadınlar için özel kodlar belirlenirken, şiddete uğrayan kadınlar otele yerleştirilip tüm masrafları devlet tarafından ödenirken siz kadınları dövenleri, tehdit edenleri, kadınlara şantaj yapanları bu karantina günlerinde sokaklara salmayı, bir de utanmadan çıkıp kadına şiddet suçları kapsam dışı diye reklam yapmayı tercih ettiniz” dedi.
“BİZ BİZ YETERİZ DE, BİZ SİZE YETEMEYİZ"
Kadıgil, ayrıca koronavirüs salgını sürecinde hükûmetin aldığı önlemlere ilişkin ise, “ Bazı ülkeler ise sürü bağışıklığı uyguluyor. Siz ise “herkes kendi OHAL’ini ilan etsin” deyip işin içinden çıkarım sanarak resmen “sınıf bağışıklığı” uygulamayı tercih ettiniz” eleştirisini yaptı.
'Biz Bize Yeteriz' kampanyasını da eleştiren Kadıgil, “Tam da bu günler için sakladığımız, kefen paramızı, yedek akçemizi bile yediniz. Sonra başınız sıkışınca çıkıp 'Biz bize yeteriz' dediniz. Evet biz bize yeteriz. Ancak biz size, sizin şatafatınıza, yandaş mütahitlerinize, saraylarınıza, milyonluk makam arabalarınıza, yatlardan inmeyen çocuklarınıza, ejder meyveli smoothie aşkınıza yetmedik, yetemedik” ifadelerini kullandı.
Kadıgil sözlerini “Yaşam yaptığınız tercihlerin bütünüdür derler. Ancak ölüm her zaman kişinin tercihi olmaz. İşte siz bu milleti yaşatmak yerine, bir kez daha bir avuç yandaşınızı yaşatmayı tercih ettiniz. Emin olun ilk seçimde, bedelini çok ağır ödeyeceksiniz” diyerek bitirdi.