CHP, sağlıkçıların sorunlarının çözümü için 120 imzayla TBMM Başkanlığı'na başvurarak, TBMM Genel Kurulu'nun olağanüstü toplantıya çağrılmasını talep etmişti. TBMM Başkanı Mustafa Şentop da başvuru uyarınca Genel Kurulu, 1 Ağustos Pazartesi günü (bugün) saat 15.00'te olağanüstü toplantıya çağırmıştı.
TBMM Genel Kurulu, bugün TBMM Başkanvekili Sadi Süreyya Bilgiç başkanlığında saat 15.00’da açıldı. Yapılan yoklamada, toplantı yeter sayısı olan 200 milletvekilinin salonda olmadığı anlaşılınca Bilgiç, toplantı çağrısının düştüğünü söyledi. Bilgiç, yasama yılının açılış tarihi olan 1 Ekim’de toplanmak üzere birleşimi kapattı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi, TBMM Genel Kurulu’nun, sağlıkçıların sorunları gündemiyle toplanamamasını yaptığı yazılı açıklama ile değerlendirdi. Akkuş İlgezdi’nin açıklaması şöyle:
“SAĞLIK ÇALIŞANLARI YİNE BASKIYLA, TEHDİTLE, ÖLÜMLE BAŞ BAŞA BIRAKILDI”
“Cumhuriyet Halk Partisi olarak 134 milletvekilimiz var ve biz buradaydık. Sağlık çalışanlarımız için, sağlıkta şiddet son bulsun diye, Kamil Furtun, Ersin Arslan, Ekrem Karakaya, Fikret Hacıosman, Necip Göksel Kalaycı, Edip Kürklü, Ali Menekşe gibi sağlık şehitlerimize, bir yenisi daha eklenmesin diye! Ancak sağlıkçıya şiddeti bitirmek gibi bir gayesi olmayan AKP iktidarı ve ortağı MHP, Meclis’e gelme zahmetinde bulunmadı. Çoğunluk sağlanamadı, sağlık çalışanları yine baskıyla, tehditle, ölümle baş başa bırakıldı. Biliyoruz ki ilk seçimlerde CHP, tek başına Meclis’i toplayacak çoğunluğa ulaşacak. Biz güçlendikçe, sağlık çalışanlarımız huzur bulacak, rahat bir nefes alacak.
“AKP İKTİDARI DÖNEMİ, SAĞLIKÇILARIN ŞİDDETE EN ÇOK MARUZ KALDIKLARI DÖNEM”
AKP iktidarı dönemi, sağlıkçıların şiddete en çok maruz kaldıkları ve kendilerini en değersiz hissettikleri dönem. Sağlıkta dönüşüm adı altında büyük yaralar alan sağlık sistemi, sağlıkçıya şiddetin engellenemediği bir sistemde ise işleyemez hale gelmiştir. Ne yazıktır ki sağlıkta şiddet, cezasızlığın sonucunda giderek yayılmış, yetersiz özlük hakları ve giderek artan gelecek kaygısıyla da birleşince yurt dışına hekim göçü başlamıştır. Güvenli ve sağlıklı çalışma ortamı; sağlık hizmetinin sunulabilmesinin, bireylerin tedaviye ulaşma haklarını kullanabilmesinin ön koşulunu oluşturmaktadır. Sağlıkta şiddet, sağlık çalışanlarına yönelik hak ihlalleri, fiziksel ve sözlü saldırılar, sosyal medya mecralarında hakaret ve aşağılamalar önü alınamaz hale gelmiştir. CHP olarak sunduğumuz bu teklif ile sağlık çalışanlarına yönelik hak ihlallerinin Türk Ceza Kanunu içinde tanımlanmasını, devletin hastane çalışma ortamlarının güvenliğini sağlama yükümlülüğüne istinaden tüm sağlık kurum ve kuruluşlarında ateşli silah taşınamamasının önüne geçilmesini amaçladık.”