BIST 100 9.636 DOLAR 34,65 EURO 36,31 ALTIN 2.925,66
5° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

CHP'li Erdoğan Toprak: Erdoğan, muhalefet belediyeleri ve kamu kurumlarında kıyım başlatacak

CHP'li Erdoğan Toprak: Erdoğan, muhalefet belediyeleri ve kamu kurumlarında kıyım başlatacak

CHP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak, yaptığı açıklamada AKP iktidarının mağduriyet yaratan politikalarına tepki gösterdi.

CHP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak, iktidarın 19 yılın sonunda sadece kaos ve kargaşa ürettiğini, yasaklarla yönetme çabasına giriştiğini belirterek; “Öylesine yönetim zafiyeti içindeler ki, tek yaptıkları her şeyi yasaklamak. Ancak bunda bile beceriksizliğin zirvesine çek yasağı ile çıktılar. İktidar vekilleri altına imza attıkları yasanın içeriğinden bihaber! Saraydan gelen her şeyi gözü kapalı imzalayıp mecliste el kaldırıyorlar.” dedi.

Erdoğan Toprak, bir dönemin siyahi mizah simgesi haline gelen ‘Okullar olmasaydı Milli Eğitimi ne güzel yönetirdik’ yaklaşımının bu iktidarla gerçeğe dönüştüğünü, içeride ve dışarıda ne yapacağını bilemez bir yönetim görüntüsünün gizlenemez hale geldiğini ifade ederek şunları söyledi;

“39 yıllık kamu çalışanları disiplin yönetmeliğini değiştirerek kendisini Büyükşehir Belediyelerini de kapsayacak şekilde yaklaşık 5 milyon memurun birinci derece sicil amiri ilan eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, anlaşılan yakında muhalefet belediyeleri ve kamu kurumlarında personel kıyımı başlatacak. İktidar yanlısı ya da AK Parti ve iktidar ortağı MHP’den referansı olmayanlar, düzmece disiplin soruşturmalarıyla tasfiye edilerek açlığa mahkûm edilecek. İktidarın çaresizlik ve acizlik içinde olduğu, yükselen toplumsal tepki ve hoşnutsuzluk kasırgası karşısında tek çözüm icraatının her şeyi yasaklamak olduğu görülüyor. 1 Mayıs anmalarını ve işçi bayramını valilikler eliyle yasaklayan iktidar, yüzlerce kişiyi gözaltına alırken, bir gün öncesinde de Emniyet Genel Müdürlüğü demokratik hak arama eylemleri, protesto gösterilerine polisin müdahalesi sırasında ses ve görüntü kaydı alınmasını yasakladı. Uygar demokratik ülkelerde bırakın gazetecilerin, yurttaşların ses ve görüntü almasının men edilmesini, tam aksine polisin kendi kaskında ve üniformasında bile kamera var. Yaptığı her türlü eylemi, gözaltı girişimi, müdahalesi doğrudan üzerinde taşıdığı kamerayla kayda alınıyor. Sözde salgında destek için torba yasayla bir ay süreyle bankalara çek ibrazını ve tahsilini yasakladılar. Kendi çıkarttıkları yasakla ekonomiyi, banka sistemini, nakit akışını kilitlediler. Kaos yarattılar. Alelacele yürürlüğe konulan düzenlemeyi sabah alkışlarla karşılayan iş dünyası, bir saat sonra bankalar karşılığı olan çekleri de yasak gerekçesiyle geri çevirmeye başlayınca feryada başladı. Daha da vahimi, iktidar yasayla getirdiği çek yasağını hukuksuz bir şekilde genelge ve tebliğle kaldırma telaşına kapılınca, bankaları ve çek alacaklılarını yasa karşısında suçlu konumuna düşürüp, yargılanma, tazminat ve ceza faizi ödeme riskiyle karşı karşıya bıraktı. Artık Cumhurbaşkanı kararları birbiriyle çeliştiği için sıklıkla değiştirildikçe, yasalara ve anayasaya aykırı bakanlık genelgelerine koydukları yasaklarla ülkeyi yönetmeye giriştiler.

Tek kişiye endeksli sistem, koskoca ülkenin dinamizmine, hayatın akışına, halkın ihtiyaçlarına yanıt vermekte yetersiz kaldığı için bu kez valiler, kaymakamlar, il müdürleri genelge çıkartarak yasakları yerelleştirmeye yöneldi. Hukuka ve temel haklara aykırı olduğunu bildikleri için bazı yasakları genelgelere koyamayan iktidarın valileri, bu kez Cumhurbaşkanının basın açıklamalarını, İçişleri Bakanının televizyon programlarındaki sözlerini gerekçe göstererek yasakları yasallaştırma yoluna gidiyor. Yasa, genelge, tebliğ yazmaktan aciz, liyakatsiz bürokrasinin elinden beslenen yönetim kargaşası, sözlü fermanlarla örtülmeye çalışılıyor. 19 yıl önce yolsuzluk, yoksulluk, yasaklarla mücadele vaadiyle iş başına gelen iktidar, yolsuzlukları her alanda tepeden tırnağa sıradanlaştırdı. Yolsuzluğa bulaşanları savunup, sahiplenir hale geldi. Soğan-patates kuyrukları, askıda ekmek ve kafalara atılan çaylarla yoksulluğu ülkenin en ücra köşesine kadar yaydı. Şimdi tek icraatı, 20 yıl önce AK Parti programında yok etmeyi vaat ettiği yasaklara sarılmak, her alanda yaygınlaştırıp, genişleterek ülke yönetmek. İktidarın kendisi de miadını doldurup uzatmaları oynadığının ve ilk seçimde yolcu olduğunun farkında!”