Bulut, Adana Şehir Hastanesi’nde 50 fizyoterapistin hiçbir gerekçe gösterilmeden iş akdinin feshedilmesi ile ilgili, Sağlık Bakanı Koca’nın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına soru önergesi verdi. Pandemide sağlık emekçilerinin toplum sağlığını korumak için canı pahasına mücadele ettiklerini, bu süreçte birçok sağlık emekçisinin hayatını kaybettiğini vurgulayan Bulut, binlerce sağlık emekçisinin enfekte olduğunu da belirtti.
'ATAMA BEKLERKEN, İŞTEN ÇIKARMALAR YAŞANDI'
Pandemi döneminde artan iş yükü, bitmek bilmeyen nöbetler nedeniyle sağlıkçıların tükenme noktasına geldiğini anlaan Bulut, bu süreçte yorgun düşen sağlık emekçilerine takviye yapılması için atama beklerken Adana Şehir Hastanesi’nde 50 fizyoterapistin hiçbir gerekçe gösterilmeden iş akdinin feshedildiğini bildirdi.
İŞTEN ÇIKARMA YASAĞI
Fizik tedavi ve rehabilitasyon biriminden 28 fizyoterapist, 14 tekniker, 8 yardımcı sağlık çalışanının teşekkür beklerken işinden olduğunu belirten Bulut, “Sözleşmesi feshedilen 50 personel arasından başvuracak sınırlı sayıda personelin diğer illerde istihdam edileceği kaydedilmektedir. Pandemi döneminde uygulamaya geçen işten çıkarma yasağı 4 Eylül 2020 tarihinde 17/9/2020 tarihinden itibaren iki ay uzatılmışken, işinden olan sağlık emekçileri mağdur olmuştur” dedi.
CHP’li Bulut, Bakan Koca’ya şu soruları yöneltti:
- Adana Şehir Hastanesi’nde 50 fizyoterapistin sözleşmesinin feshedilmesinin gerekçesi nedir?
- Önergenin yanıtlandığı tarih itibariyle sözleşmesi feshedilen kaç sağlık emekçisi istihdam edilmiştir?
- İşten çıkarma yasağının olduğu bir dönemde sağlık emekçilerinin sözleşmesini feshedilmesi hakkında herhangi bir işlem başlatılacak mıdır?
- “Hakları ödenmez” dediğiniz sağlık emekçilerinin mağduriyetinin giderilmesi için Bakanlık olarak herhangi bir girişimde bulunacak mısınız?
- Pandemi döneminde uygulamaya geçen işten çıkarma yasağı 4 Eylül 2020 tarihinde Cumhurbaşkanlığı kararı ile 17/9/2020 tarihinden itibaren iki ay süre ile uzatılmış olmasına rağmen işinden olan sağlık emekçileri mağdur olmuştur. Alınan karar, Cumhurbaşkanlığı kararına aykırı değil midir?