CHP’li Ahmet Akın, gazeteciler için önemi yadsınamayacak ölçüde büyük bir günün, 24 Temmuz Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü’nün 111’inci yıldönümünde baskılara, yasak ve sansüre son verilmesi için İktidara seslendi. “Muhalif oldukları için gazeteciler baskıya uğruyor, tutuklanıyor, mahkum ediliyor. Tüm bunlar olurken, hak, hukuk ve adalet haykırışımızı sürdürüyoruz” diyen Ahmet Akın, şöyle devam etti:
“Gazetecilik belki de tarihin en zorlu döneminden geçiyor. Bu onurlu mesleği layıkıyla yapanlar, muhabirler, foto muhabirleri, kameramanlar, fikir emekçileri ayakta kalma mücadelesi veriyorlar. İşsizlik gazeteciler için bir tehdit. Psikolojik ve fiziksel şiddet de! Bütün bunlar sansürden daha tehlikelisi olan oto-sansürü beraberinde getirebiliyor. Düşünceyi ifade özgürlüğünün önündeki engeller her yıl biraz daha artıyor. Ne yazık ki her yıl bu zor günleri işaret ediyoruz. İktidarın, gerçeklere kulakları tıkalı, gözleri kapalı. Halkın gerçekleri öğrenme doğru haber alma hakkı olarak belirlenen basın özgürlüğü yok sayılamaz. Basın özgürlüğü demokrasinin olmazsa olmazıdır. Basın özgürlüğüne daha güçlü sahip çıkılması gerektiğini çok acı tecrübelerle öğrenmiş bir toplum olarak gazetecilerin ve gazetelerin çalışma koşullarının iyileştirilmelidir.
Büyük Lider Mustafa Kemal Atatürk “Basın hürriyetinden doğan mahsurların yegane izale vasıtası yine basın hürriyetidir” sözleri ile sansür ve oto-sansürü yok etme mücadelesinin yöntemini işaret ederek, bu mücadelede rehber edinmemiz gereken yolu göstermiştir. Uygar ülkelerin arasında yer alma hedefimiz için bu yolu edindiğimiz rehberle katetmeliyiz.
Basın Bayramının gerçek bir bayram havasında kutlanacağı günlere inancımla kamuoyunu aydınlatmak için her ortamda, her koşulda, sorumlulukla toplumun haber alma özgürlüğü adına görevlerini fedakarca yerine getiren basın emekçilerimizin 24 Temmuz Basın Özgürlüğü Mücadele Gününü kutluyorum.”