CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal ile CHP milletvekilleri; eski-yeni ayrımı yapılmaksızın Türkiye’deki cumhurbaşkanları, başbakanlar, siyasetçiler, bürokratlar ve gazetecilerin mal varlıklarının araştırılması, varsa bir haksız zenginleşmenin tespit edilmesi, siyasi arenada ve kamuda yolsuzluk ve rüşvete karşı gerekli önlemlerin alınması amacıyla TBMM Başkanlığı’na araştırma önergesi verdi.
“YOLSUZLUK NEDENİYLE TÜRKİYE UÇURUMA SÜRÜKLENMEKTEDİR”
Araştırma önergesinin gerekçesinde; AKP hükümetinin devlet yönetiminde şeffaflık ve hesap verebilirliği ortadan kaldırdığını, bu nedenle ülkenin tüm dünyada yolsuzluk, usulsüzlük, rüşvet ve kayırmacılıkla anıldığını belirtildi.
Gerekçede, “Bir görevi, bir yetkiyi kötüye kullanma manasına gelen yolsuzluk nedeniyle Türkiye uçuruma sürüklenmektedir” denildi. “Keyfi ve kuralsız yönetim anlayışından cesaret alan bir avuç azınlığın, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyerek zenginleştiği, Türk halkının ise günden güne fakirleşerek pahalılık karşısında ezildiği” ifade edildi.
Araştırma önergesinin gerekçesinde şu değerlendirmeler yapıldı:
“2021 YOLSUZLUK ALGI ENDEKSİ’NE GÖRE TÜRKİYE, 180 ÜLKE ARASINDA 96. SIRADA”
“Uluslararası Şeffaflık Örgütü'nün 2021 Yolsuzluk Algı Endeksi, Türkiye açısından durumun vahametini gözler önüne sermektedir. 180 ülkeyi kamu sektörü yolsuzluğuna göre sıralayan 2021 Yolsuzluk Algı Endeksi’ne göre Türkiye, 38 puanla 180 ülke arasında 96. sırada yer almaktadır. Bu sonuçla Türkiye, 2012 yılından bu yana 42 basamak gerileyerek son 10 yılın en düşük puanını almış oldu. Yolsuzluk endeksinde Türkiye ile aynı puanı paylaşan ülkelerin Arjantin, Brezilya, Endonezya, Sırbistan ve Sahra-Altı Afrika’da küçük bir krallık olan Lesoto olduğu görülmektedir.
“AKP, BEŞLİ ÇETENİN KORUYUCUSU KONUMUNA GELMİŞTİR”
Günümüzde yolsuzluk ve rüşvet, ülkemizin temel sorunu haline gelmiş bulunmaktadır. Dini, kutsal değerleri istismar eden AKP’nin 20 yıllık iktidarında; çürümüş, bozulmuş, kokuşmuş bir yapının oluşması, ayrıca düşündürücüdür. Hazreti Ömer’in adaletinden bahsederek iktidara gelen AKP, evrile evrile 5’li çetenin koruyup kollayıcısı konumuna gelmiştir.
Son dönemde siyasetçilerin ve devleti yönetenlerin mal varlığına ilişkin hararetli tartışmalar yaşanmaktadır. Kimi siyasetçiler ve yakınlarının zenginliklerinin eriştiği boyut, uluslararası medya kuruluşlarında bile haber ve yazı konusu olmaktadır. Siyasete girmeden önce mütevazi bir birikime sahip isimlerin, üstlendikleri görevle birlikte zenginleştikleri, haksız kazanç elde ettikleri, nüfuzunu kötüye kullanmak suretiyle menfaat sağladıkları iddiaları, sık sık dile getirilmektedir.
“DAVUTOĞLU’NUN DA İŞARET ETTİĞİ ÜZERE DEVLET HAZİNESİNE EL UZATILDIĞINA İLİŞKİN CİDDİ İDDİALAR GÖRMEZDEN GELİNEMEZ”
Geçmişte bakanlık ve Başbakanlık görevlerinde bulunan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun “Meydan okuyorum! Birinci ve ikinci derece akrabaları, ben dahil bütün eski başbakanların ve cumhurbaşkanların mal varlıkları incelenmeli” şeklindeki çıkışı, siyaset, bürokrasi, medya ve iş dünyası dörtgeninde yolsuzluk ve rüşvet tartışmalarını gündemin üst sıralarına taşımıştır. Sayın Davutoğlu’nun da işaret ettiği üzere beytülmale, yani devlet hazinesine el uzatıldığına ilişkin ciddi iddialar görmezden gelinemez. Halk yoksulluk ve sefalet içerisindeyken, temsilcilerinin haksız kazançla, yolsuzluk ve rüşvetle anılması, vicdanları yaralamaktadır. Siyasi arenanın, bürokratik yapının, iş dünyasının ve medyanın kirlilikten arınması, elzem bir konudur.
“MECLİS’İN ÜZERİNE DÜŞEN GÖREVİ YERİNE GETİRMESİ GEREKMEKTE”
Temiz siyaset ve kamu yönetimi için Meclis’in de üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerekmektedir. Bu çerçevede eski-yeni ayrımı yapılmaksızın bu ülkede Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık koltuğunda oturanların, TBMM başkanlarının, bakanların, milletvekillerinin, belediye başkanlarının, belediye meclis üyelerinin, belediyelerde önemli noktalarda bulunan kişilerin, bürokratların, siyasi parti il-ilçe başkanlarının ve gazetecilerin mal varlığı araştırılmalıdır.”(ANKA)
