CHP Grup Başkanvekilleri Engin Altay, Özgür Özel ve Engin Özkoç tarafından hazırlanan, Meclis Araştırma Önergesi TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Önergenin, bugün görüşülerek, gündeme alınması istenecek. Önergenin gerekçesinde, şu değerlendirmelere yer verildi:
DEZENFEKTAN NEDENİYLE GÖREVDEN ALINDI
“Eski Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, hakkında ileri sürülen ve yapılan resmi açıklamayla da kısmen doğrulanan çok sayıda iddia üzerine Cumhurbaşkanlığı Kararıyla görevinden alınmıştır. Pekcan’ın görevden alınmasındaki asıl nedenin, Bakanlığına ve Bakanlığının denetiminde bulunan Türkiye İhracatçılar Meclisi ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne bağlı kuruluşların, Pekcan ve eşi Hasan Pekcan’ın sahibi oldukları Karon Mühendislik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin ortaklığıyla kurulmuş olan Nanoksia Biyoteknoloji Sanayi ve Ticaret A.Ş’den dezenfektan alımı olduğu bilinmektedir.
CİDDİ BİR KAMU ZARARI
Bu iddialar, Pekcan’ın görevden alınmasından önce Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan resmi açıklamayla da kısmen doğrulanmıştır. Nanoksia firmasından Bakanlık için dezenfektan alımının yapıldığı kabul edilmiştir. Satın alma süreciyle ilgili herhangi bir şeffaflık bulunmamakta, hangi yöntemle yapıldığı, Kamu İhale Kanunu hükümlerine uygun olup olmadığı bilinmemektedir. Türkiye İhracatçılar Meclisi ve TOBB’a bağlı şirketlerin aynı firmadan yaptığı dezenfektan alımları ise “ticari faaliyet olarak” nitelendirilerek Ticaret Bakanlığı tarafından da zımnen kabul edilmiştir. Nanoksia’nın, aracı firmasına 100 liraya sattığı ürünü, Ticaret Bakanlığı ve denetimindeki kuruluşların 175 liradan aldığı kamuoyuna yansıyan fatura bilgilerinden anlaşılmaktadır. Ortada görevi kötüye kullanma, nüfuz ticareti, ihaleye fesat karıştırma ve benzeri fiillerin işlendiği, ayrıca kamu zararına da yol açıldığı iddia edilmektedir.
NÜFUZ KULLANIMI
Pekcan’ın nüfuzunu kullanarak başka kamu kurum ve kuruluşlarına da kendi firmasının ürününü satmaya çalıştığına ilişkin iddialar bulunmaktadır. Kendisini Pekcan’ın Başdanışmanı olarak tanıtan bir şahsın kurduğu firmanın da Nanoksia’nın bayiliğini yaptığı bilinmektedir. Cumhurbaşkanlığı Kararlarıyla, İstatistik Pozisyonlarına Bölünmüş Türk Gümrük Tarife Cetveli ve İthalat Rejimi Kararına ekli listelerde yapılan değişikliklerle, Nanoksia firmasının ürettiği ürünlere KDV ve ihracat ayrıcalığı sağlandığı, ithalat kısıtlamasıyla da korunduğu ileri sürülmektedir. Resmi Gazete’de 13 Mayıs 2020’de yayımlanan 2533 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla, Pekcan’ın firması açıkça kayırılmıştır. 2016 yılında “Cumhurbaşkanının eşinin adını vererek gümrükten vergisiz mal geçirmek istediği” yönünde ihbar edilen Pekcan, 2020 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararıyla, şirketinin dezenfektan ürününün nano gümüş değer aralığına uygun bir koda kavuşturularak, piyasadaki benzer ürünleri üreten veya ihraç etmek isteyenlere karşı üstünlük sağlandığı iddiaları bulunmaktadır.. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının aynı firmaya 1 milyon 443 bin 998 liralık yatırım desteği vermiştir. Bu desteğin sektörde haksız rekabete yol açıp açmadığı araştırılmalıdır. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın yayımladığı İş Sağlığı ve İş Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğle, doğal dezenfektan imalatı “çok tehlikeli” sınıftan çıkarılarak “tehlikeli” sınıfına düşürülmüş ve Nanoksia ve benzeri firmalara, diğer üreticilere göre önemli bir maliyet avantajı sağlandığı ifade edilmektedir.
TBMM SESSİZ KALAMAZ
Pekcan’ın görev, yetki ve makamından kaynaklanan nüfuzunu kendisinin ortağı, eşinin de hem ortağı hem de Yönetim Kurulu Başkanı olduğu bir firmanın ticari çıkar ve amaçları için kullandığı iddialarının yanı sıra yürütme organının da COVİD-19’la mücadele adıyla aldığı kimi kararlarla bir firmanın ticari çıkarlarına hizmet ettiği ileri sürülmektedir.
TBMM’nin bu iddialar karşısında sessiz kalması beklenemez. Yukarıda sayılan ve özel olarak Ticaret Bakanlığı genel olarak da yürütme organı tarafından yapılan iş ve iş işlemlerle ile alınan kararlarla ilgili olarak Anayasa’nın 98 ve İçtüzüğün 104 ve105’inci maddeleri kapsamında bir Meclis araştırması açılmasını arz ederiz.”