CHP İzmir Milletvekili Gökçe Gökçen, Milli Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı’nın imzaladığı "Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES) Projesi"ne ilişkin, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e, “Bu uygulama Tevhidi Tedrisat Kanunu’nu (Öğretim Birliği Yasası) ihlal etmekte midir? Görevlendirilecek olan imam, müezzin ve vaizler pedagojik formasyona sahipler midir” diye sordu.
Gökçe Gökçen, ÇEDES projesiyle ilgili Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na soru önergesi verdi.
Konuya ilişkin yazılı açıklama yapan Gökçen, şunları dile getirdi:
'PROJE LAİKLİĞİ HEDEF ALMAKTA'
“Şanlıurfa’da 12 yaşındaki çocuğun gönderildiği kaçak medrese yakınında şüpheli ölümü, Erzurum’da yatılı Kuran kursunda çocuklara cinsel istismar skandalı, Hiranur Vakfı kurucusunun 6 yaşındaki kız çocuğunun yıllarca istismar edilmesi ve Elazığ’da Enes Kara isimli öğrencinin yasadışı bir tarikat evindeki intiharı, gençlerin ve çocukların ne denli büyük bir tehdit altında olduğunu gösteriyor. İzmir ve Eskişehir’de uygulanmaya başlanan bu proje, laikliği ve toplumunun bir kesiminin yaşam biçimini doğrudan hedef almakta ve aileler tarafından devlete teslim edilen çocukların adeta beyinlerini yıkama amacını taşımaktadır. Projeyle birlikte, çocukların psikolojik gelişiminde kalıcı hasarlar bırakabilecek ve bilimsellikle uzaktan yakından alakası olmayan uygulamaların önü açılmaktadır.
Pedagojik formasyonu olmayan kişilerin okullarda görevlendirilmesi, çocukların gelişimi için tehdit oluşturmaktadır. Öte yandan, Anayasa ve AİHS tarafından korunan bir temel hak olan ‘din ve inanç özgürlüğü’ hakkı açıkça ihlal edilmektedir. FETÖ’den miras kalan ‘abi-abla sisteminin’, Milli Eğitime entegre edilme çabası da ayrıca manidardır. FETÖ’nün Milli Eğitim Sistemi içerisinde tamamlayamadığı bir projeyi, AKP iktidarı kendi elleriyle nihayete erdirme görevini üstlenmiş görünmektedir. Bu bağlamda ÇEDES Projesi’ni, iktidarın kindar ve yalnızca kendi yorumuna göre dindar bir nesil yaratma projesinin bir aşaması olarak değerlendiriyoruz. Okullarımızın, AKP eliyle bir siyasi ve dini propaganda unsuru haline getirilmesini, çocukların da bu tehlikeli propagandaya alet edilmesini kabul etmiyoruz.”
BAKAN TEKİN'E SORULAR
Önergesinde Gökçen, “Millî Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığının imzaladığı Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES) Projesi kapsamında İzmir ve Eskişehir’de toplam 842 okula manevi danışman adı altında imam, vaiz ve müezzin görevlendirilmiştir” derken Bakan Tekin’e şu soruları yöneltti:
“ÇEDES Projesi ne zaman uygulanmaya başlanacaktır? Bu proje hangi tarihler arasında sürdürülecektir? ÇEDES Projesi kapsamında kaç okula manevi danışman atanacaktır? Proje kapsamında toplam kaç din görevlisi (imam, müezzin, vaiz) ve öğretmen görevlendirilecektir? Projenin İzmir’de uygulanmaya başlanacağı bilinmektedir. İzmir’deki okullar hangi kapsamda belirlenmiştir? Başka hangi illerde uygulanacaktır?
PEDAGOJİK FORMASYONA SAHİPLER Mİ?
Bu uygulama Tevhidi Tedrisat Kanunu’nu (Öğretim Birliği Yasası) ihlal etmekte midir? Bu konuda toplumdan bir talep var mıdır? Eğer varsa bununla ilgili herhangi bir araştırma var mıdır? Görevlendirilecek olan imam, müezzin ve vaizler pedagojik formasyona sahipler midir? Protokol hazırlanırken öğretmen sendikaları ve veli derneklerinin görüşleri alınmış mıdır? ‘Kurslar, il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinin onay vermesi halinde, protokol taraflarınca sağlanan ve iş sağlığı ve güvenliğinin de alındığı yerlerde yapılır.’ Protokolde yer alan bu maddeye göre kursların okul dışında da yürütülebileceği öngörülmüştür. Bu mekanların denetimi ve çocukların güvenliğinin nasıl sağlanması planlanmaktadır?
Okul müdürünün yükümlülükleri arasında ‘Okuldaki öğretmenler arasında temsilci öğretmenin (Değer Kulübü rehber öğretmeni) belirlenmesini sağlar’ maddesi yer almaktadır. Temsilci öğretmen neye göre belirlenecektir? Okul müdürünün yükümlülükleri arasında ‘Değerler kulübü öğrencilerine rol model olabilecek vasıftaki gönüllü öğrencilerin veli izin belgesi ile ÇEDES uygulama mekanlarında değerler kulübü çalışmalarına destek vermesini sağlar’ maddesi yer almaktadır. ‘Rol model olabilecek vasıf’ olarak tanımlanan vasıf hangi kriterlere göre belirlenecektir?
KOORDİNATÖRLER HANGİ MESLEK GRUBUNDAN SEÇİLECEK?
ÇEDES Protokolü’nde ‘İl ve ilçe koordinatörü, il ve ilçede yürütülen değerler çalışmalarında kurumlar arası koordinasyonu sağlamak, ildeki okulların belirlenmesinde ve değerler etkinliklerinin planlanmasında iş birliği yapmak üzere il MEM tarafından görevlendirilir’ maddesi yer almaktadır. Bu madde ışığında seçilecek olan koordinatörler hangi meslek grubundan seçilecektir? Koordinatörler belirlenirken nelere dikkat edilecektir? ÇEDES Protokolü Okul Müdürü Yükümlülükleri başlığı altında yer alan ‘Temsilci öğretmenlerin, değer kulübü çalışmalarını kolaylıkla yürütebilmesi için ders programlarında gerekli düzenlemeleri yapar’ maddesi yer almaktadır. Yine protokolde yer alan ‘kulüp faaliyetlerinin, dersleri aksatmayacak şekilde hafta içi okul ders saatleri dışında veya hafta sonu düzenlenmesine özen gösterilir’ maddesine göre kulüp faaliyetleri ders saatlerinde de yürütülecek midir?
DENETİM NASIL SAĞLANACAK?
Milli Eğitim Temel Kanunu Madde 17’ye göre ‘Resmi, özel ve gönüllü her kuruluşun eğitimle ilgili faaliyetlerini, Milli Eğitim amaçlarına uygunluğu bakımından Milli Eğitim Bakanlığı’nın denetimine tabidir.’ Atanacak olan manevi danışmanlar Milli Eğitim Bakanlığı çalışanı olmayacaktır. Bu durumda denetim nasıl sağlanacaktır? Protokolde İl/İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerinin Yükümlülükleri başlığının altında ‘ÇEDES Uygulama Mekanlarında açılacak değerler kurslarında mevzuata uygun olarak eğitici görevlendirir ve ücretlerini öder. HEM’ lerde oluşacak kurs açma sorunlarını çözer’ maddesi yer almaktadır. Ücretlendirme için İl/İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerine herhangi bir ek ödenek sağlanacak mıdır?” (ANKA)