CHP Sözcüsü Öztrak, Kılıçdaroğlu'nun Londra ziyaretinin nedenlerini anlattı

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Londra temasları, ikinci gününde sürüyor. CHP Sözcüsü Faik Öztrak, bugün; Kılıçdaroğlu’nun temasları ile ilgili açıklama yaptı. Öztrak şunları söyledi:

'DÜNYANIN ARTIK ÇOK FARKLI BİR NOKTADA OLDUĞUNU BURADA DA TESPİT ETME İMKANINI BULDUK'

Bugün Londra’daki temaslarımızın ikinci günü. Londra’daki temaslarımızı, Amerika’daki temaslarımızın bir devamı. ABD’de daha çok, bizim kendi bilim insanlarımızı, kendi beşeri sermayemizi orada görmek, çalışmalarını izleme ve onlarla iletişim içine girerek, iktidara geldikten sonra birlikte ülkenin kalkınmasına nasıl hizmet edebileceğimiz konusundaki temasları yapmıştı, Genel Başkanımız. Londra’da; bu araştırma, geliştirme, yetenek bulma, yetenekleri bir şekilde iş alemine katma, iş sahibi yapma yönünde, bunların nasıl, hangi yöntemlerle sağlanabileceği, bunlara nasıl finansman sağlanabileceği konusunda, gerekli temaslarda bulunuyoruz. Gerçekten de son derece yararlı. Bir kere dünyanın artık çok farklı bir noktada olduğunu burada da tespit etme imkanını bulduk.

'BÜYÜME STRATEJİLERİNE, TEKNOLOJİYE CİDDİ YATIRIM YAPMAK İSTİYORLAR'

Özellikle giderek artan oranda bir yatırımcı kitlesi, bu dünyayı dönüştürecek, dünyayı değiştirecek geçiş sürecine uyum sağlayan büyüme stratejilerine ciddi yatırımlar yapmak istiyorlar. Teknolojiye ciddi yatırım yapmak istiyorlar. Bizim ilk planladığımız, burası için iki günlük bir seyahatti. Ama gerçekten ilgi o kadar büyük ki bu süreyi dört güne çıkartmak zorunda kaldık.

Teknoloji, tüketici tercihi, iş yapma modellerini gördük. Çok önemli bir husus: Gençleri, yetenekli gençleri bulmak… Bunları girişimci olarak yetiştirmek, alışılmış süreçlerden geçmeden bunları iş insanı yapmak gibi önemli faaliyetlerde bulunan kuruluşlarla görüştük. Yaratıcı endüstrileri kullanmak suretiyle, bölgesel gelişmişlik farklarının nasıl giderilebileceği konusunda yerel yönetimlerle birlikte çalışan eğitici kurumlarla, üniversitelerle iş birliği yapan kurumlarla temas içinde olduk.

Yarın da devam edecek temaslarımız. Bu dört gün boyunca yaklaşık 10 milyar dolarlık bir sermayeye hükmeden, girişim sermayesi fonları; yine yaklaşık 5 trilyon dolara hükmeden yatırım bankalarının yöneticileri ile temas edeceğiz.

'TÜRKİYE, BU YOLA GİRMELİ'

Türkiye’nin bugün dünyana benimsenen birtakım adımları atması halinde, dünyada geçerli olan değerleri benimsemesi halinde… Bu değerler de bizlerin Türkiye’de hep dillendiregeldiğimiz değerler: Hak, hukuk, adalet… Verimlilik, üretim… Hakça paylaşma, kapsayıcılık. Sürdürülebilirlik. Özellikle çevre konusundaki sürdürülebilirlik… Gibi bir takım alanları kapsayan bir yaklaşık ile dünyada gerçekten, diğer fonlara nazaran çok daha ucuz olan, çok büyük miktarlarda fonları ülkeye getirmemizin mümkün olduğunu gördük. Özellikle sürdürülebilir kalkınma amaçlarını dikkate alan bir büyüme stratejisi ve buna uygun bir dönüşüm ile bu imkanları ülkemize hızla getirebilmek mümkün.

'TÜRKİYE AÇIK, TEMİZ PARA İLE BÜYÜMELİ. KARA PARA İLE DEĞİL'

Türkiye bu yola girmeli. Türkiye açık, temiz para ile büyümeli. Kara para ile değil. Bugün maalesef Türkiye’nin büyüme sürecine baktığımız zaman; kara paranın, nereden geldiği izah edilemeyen büyüklükte bir paranın ödemeler dengesi finansmanında uzunca bir süredir, ciddi bir rol oynadığını görüyoruz. Bu tercih edilebilir bir husus değil, çünkü bunun ciddi maliyetleri var. Bugün İstanbul’da kanalizasyonlardan alınan örneklerde yapılan testlerde; dünyanın belki 5-6 katına çıkan uyuşturucu kullanımıyla ilgili bulgular var. Bunlar çok ciddi, emniyetin raporları var.

'ULUSLARARASI MAFYA SAVAŞLARI, ALDI BAŞINI GİDİYOR'

Yine kara para meselesinde, bizim de üyesi olduğumuz FATF’ın, yani Finansal Aksiyon Gücü’nün tespitleri var. Türkiye, dünyada gri listede olan 23 ülkeden biri. Hem FATF’ın üyesi olan, hem de bu gri listede olan sanıyorum tek ülke. Bütün bunlar ülkenin ciddi bir kara para sorunuyla, uyuşturucu sorunu ile ve illegal yollardan edinilen paralarla ilgili ciddi bir sorunu olduğunu gösteriyor.

İstanbul’dan Antalya’ya kadar bakıyorsunuz uluslararası mafya savaşları aldı başını gidiyor, bizim insanımızı da tehlikeye sokuyor, insanlar birbirlerini vuruyorlar. Bu tarafta da dönüp baktığınızda; trilyonca dolarlık, milyarlarca dolarlık gerçekten ülkelerin; bugün, bütün dünyada kabul görmüş, Birleşmiş Milletler üyesi olan ülkelerin de benimsediği; sürdürülebilir büyüme amaçlarına uyumlu hareket eden ülkelere yönelen çok ciddi de paralar var.

'HEDEFİMİZ HER TÜRLÜ KARA PARANIN TEMİZLENMESİNİ ORTADAN KALDIRMAK VE DEĞERLERE DAYANAN FİNANSMAN İMKANLARINI GETİRMEYE KARARLIYIZ'

Bizim CHP olarak hedefimiz; bu ülkede başta uyuşturucu olmak üzere her türlü kara paranın temizlenmesine imkan veren düzenlemeyi ortadan kaldırmaya ve onun yerine onlardan kat be kat dünyada fazla olan, değerlere dayanan finansman imkanlarını ülkeye getirmeye kararlıyız. Bunun aslında, başta İngiltere olmak üzere dünyanın bütün gelişmiş ülkelerde benimsendiğini gördük.

'FİNANS MERKEZİ BİNALARLA OLUNMUYOR'

Bu seyahatimizde gördüğümüz bir başka husus da Londra’nın nasıl finans merkezi olduğu… Finans merkezi binalarla olunmuyor. Finans merkezi hukuk devleti olarak olunuyor. Finans merkezi, istikrarlı bir ekonomiyseniz olunuyor.

'NE DERLERSE DESİNLER BİZ ÜLKEMİZİ KARA PARANIN DEĞİL TERTEMİZ SERMAYENİN MERKEZİ YAPMAYA KARARLIYIZ'

Öztrak, açıklamalarının ardından, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Öztrak, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun açıklamaları ile ilgili soru üzerine, “Süleyman Soylu, fetöroman arıyorsa önsözünde, ‘Ne istediniz de yapmadık’ diye başlayan kitaba bakacak” dedi. Öztrak, Kılıçdaroğlu’nun ABD ve İngiltere temasları ile ilgili soru üzerine de “Ne derlerse desinler biz ülkemizi kara paranın değil tertemiz sermayenin merkezi yapmaya kararlıyız. Ülkemizin imkanlarının, gençlerimizin hizmetine, bölgesel kalkınmamızı sağlamanın hizmetine sunmak için her türlü çabayı göstermeye kararlıyız. Kim ne derse desin. Benim bilebildiğim kadarı ile bırakın iki saati, boş beş dakikamız bile yok” diye konuştu.

“CHP iktidara geldiği takdirde Türkiye-İngiltere ilişkileri nasıl seyreder” sorusuna, Öztrak; “Bizim bu seyahatlerimiz daha çok teknolojik, bilimsel araştırma geliştirmenin nasıl üretim sürecine nasıl katılabileceği, istihdam meselesinde ne rol oynayabileceği; bizim gençlerimizi nasıl süratle hem girişimci, ondan sonra da iş insanı haline getirebileceği konusundaki incelemelerimizi yapıyoruz. Ama bizim dış politika ile ilgili prensiplerimiz belli. Biz, ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ diyen bir kültürden geliyoruz. Dolayısıyla biz tüm dostlarımızla, komşularımızla, dünyadaki tüm ülkelerle iyi geçinmek isteriz. Yeter ki onlar da bizim hakkımıza, hukukumuza gerekli saygıyı göstersin” yanıtını verdi.