Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

CHP Lideri, o tartışmalara noktayı koydu

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na Posta yazarı Murat Çelik Anayasa tartışmaları ile ilgili 2 soru yöneltti. Kılıçdaroğlu verdiği cevaplarla tartışmalara noktayı koydu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na Posta yazarı Murat Çelik Anayasa tartışmaları ile ilgili 2 soru yöneltti. Kılıçdaroğlu verdiği cevaplarla tartışmalara noktayı koydu.

"Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na dün yazılı olarak iki soru yönelttim. Sorularımı CHP Genel Başkan İletişim Koordinatörü Ömer Topsakal vasıtasıyla gönderdim. Yanıtlar da akşamüstü aynı yolla geldi" diyen Çelik'in ilk sorusu, "Haziran 2018’de Cumhuriyet ve Sözcü gazetelerine verdiğiniz demeçlerde sözünü ettiğiniz Anayasa değişiklik çalışmaları tam olarak nedir? Bugün gündeme getirilen iddiayla tartışılan metin, o gün bahsettiğiniz çalışma mıdır?" şeklinde oldu.

Bu soruya CHP Lideri Kılıçdaroğlu şu yanıtı verdi:

Demokratik bir Anayasa, Cumhuriyet Halk Partisi’nin daima gündeminde yer almıştır. Biz ısrarlı olarak Türkiye’nin darbe hukukundan arındırılması gerektiğini savunuyoruz. Bunun için demokratik bir Anayasa yapmak şart.

Nitekim bu çerçevede 2012 ve 2016 yıllarında Parlamento’da bütün partilerin katılımıyla iki kez çalışma başladı, tamamlanamadı. Biz parti olarak demokratik anayasa çalışmalarımızı düzenli olarak yürüttük. Çeşitli akademik kurullar oluşturduk. Arama toplantıları yaptık. 2016 yılı Kasım ayında Anayasa Çalıştayı düzenledik. Bu çalışmalarda güçlü parlamenter sistem için nasıl bir Anayasa gerektiğine ilişkin çok değerli ürünler ortaya çıktı. Bunların bir kısmı yayınlandı, bir kısmı da partinin hazırlığı olarak duruyor.

Bu arada 2018 seçimleri geldi. Millet İttifakı’nı oluşturan partilerin tümü çoğulcu demokrasi, yargı bağımsızlığı, hak ve özgürlüklerin güvencesi, demokratik bir anayasal düzen inşası konusunda hemfikirdi. İttifak partilerinin görüşmeleri sırasında bu konulara da temas edildi, az önce ifade ettiğim ortak noktalar görüşüldü. Ancak ittifakın kurumsal olarak bir Anayasa çalışması olmadı. Böyle bir metin de hazırlanmadı.

Yine o dönemlerde TÜSES çeşitli toplantılar yapıyor ve bizi de davet ediyordu. Bunlardan bazıları Anayasa konusundaydı. Ancak o toplantılar tamamen TÜSES’in organizasyonuydu. İttifakın bir çalışması değildi.

ANAYASA'NIN İLK 4 MADDESİ

Çelik'in ikinci sorusu ise Anayasa'nın ilk 4 maddesi ile ilgiliydi. Çelik, "Anayasa’nın ilk dört maddesiyle ilgili sizin şahsi, CHP’nin de kurumsal ve resmi görüşleriniz nelerdir? Bugüne kadar bu dört maddede değişiklik hiç konuşuldu mu, bundan sonra yapılacak çalışmalarda ilk dört madde yer alabilir mi?" diye sordu.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu bu soruya da şu cevaı verdi:

Anayasa’nın ilk dört maddesi ile ilgili benim görüşüm ile CHP’nin kurumsal görüşü arasında hiçbir fark yoktur ve olamaz. Anayasa’nın ilk dört maddesi Cumhuriyetin kuruluş felsefesini, kurucu iradeyi temsil eder; değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez. Biz bunu her aşamada ısrarla ifade ettik.

Benim ve parti sözcülerimizin bütün konuşmalarında bu vurguyu görürsünüz. Nitekim 2012 (24.dönem) ve 2016 (26.dönem) Anayasa uzlaşma komisyonlarında CHP heyetinin bu konudaki net tutumu tutanaklarda sabittir. Bir örnek daha vereyim.

11 Mayıs 2016 tarihinde gerçekleştirilen TOBB 72. Genel Kurulu’nda bir konuşma yapmıştım. Orada da Anayasanın ilk dört maddesini tek tek okuyarak “Nesini değiştireceksiniz?” diye sormuştum. Çünkü o dönem, AK Parti’nin yaptığı Anayasa taslağında, ilk dört maddenin değiştirilmesi öngörülüyordu. Siz söyleyin, bu maddelerle sorunu olan kim?

Posta yazarı Çelik yazısının sonuna şu notu düştü: CHP Genel Başkanı’nın elektronik posta yoluyla gelen yanıtlarını tamamen ve virgülüne dokunmadan aktardım...

AKŞENER DE TARTIŞMALARA NOKTA KOYMUŞTU

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de Anayasa tartışmaları ile ilgili şunları söylemişti ve noktayı koymuştu:

İYİ Parti hem HDP ile hem CHP ile hem Saadet Partisi ile hatta daha enteresanı hem de AKP ile gizli gizli anayasa yazmış. Ak Parti ile böyle bir çalışma yapılmadığını Ak Parti Sözcüsü Ömer Çelik söyledi, hem de iddia sahibini parça piçik etti.

Sayın Temel Karamollaoğlu böyle bir şey zinhar yoktu diye bir açıklama yaptı, o bir soru işareti olarak kaldı, enteresan.

Ben de dedim ki ne CHP ile ne saadet Partisi ile ne Demokrat Parti ile ne bir kuruluşla gizli bir anayasa çalışması yapmadı. Bu da koca bir soru işareti oldu. Sonra sayın Kılıçdaroğlu bir açıklama yaptı o da yalanladı; o da bir soru işareti ile karşılandı.

Sonra HDP eş başkanları da böyle bir şey yoktur dedi. Hepsi yalanladı, sadece Ömer Çelik’in sözleri kabul ediliyor, diğerleri kabul edilmiyor. Bunu feraset sahibi milletimize bırakıyorum. Biz 24 Haziran seçimlerine giderken, Saadet Partisi, İYİ Parti, Cumhuriyet Halk Partisi, Demokrat Parti bir araya geldik.

Seçimi kazanmamız halinde iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sisteme hangi tarihlerde geçileceğini konuştuk. İddialar şu, uzmanlarla çalışmışız. Bir İYİ Partili uzman kim söylenemiyor, CHP’nin uzmanı bilinmiyor.

TÜSES, Rahmetli Erdal İnönü’nün kurduğu bir vakıf. Bir siyasi parti temsilcisi diye olmuyor orda. Nuri Okutan arkadaşımız davet edildi sonra kendisi hastalandı. Sonra Ahmet Erozan arkadaşımız davetlere icabet ettiler. O davetlerde neler konuşulduğu açık. Zaman zaman sayın Bekaroğlu katılmış.

CHP’li milletvekili ama CHP’yi temsil diye bir şey yok. Sayın Karamollaoğlu konuşmuş. Diyebilirsiniz "İYİ Partililer buna niye katıldı?" cevabını vereyim. Ama vakıfta anayasa yaptınız derseniz bunun akla mantığa yatkın bir yanı olması lazım.

İddia sahipleri toplanma süresi 1,5 ay diyorlar. 15, ayda anayasa yapanların elini öperim ben. Meclis’te sayın Cemil Çiçek’in herkesi topladığı zaman 1,5-2 yıl oturup çalışıp komisyonun hepsi hukukçuydu. Partiler hem hukukçulardan hem de siyaset bilimcilerden komisyon kurdular.

O zaman herkes oturdu konuştu. Yanlış hatırlamıyorsam 48 maddede uzlaşıldı. Ben her şeyin farkındayım. Damat gitti, tartışılmıyor. Arınç bir şeyler söyledi tartışılmıyor. Bunlar olurken, olmayan bir konuyu TV ekranlarında sündüre sündüre konuşulmasını anlıyorum.

Yapacak bir şey yok ama bu tür suni tartışmalarla garip gurebanın, işsiz gençlerin, tencere kaynatamayan kadınların, siftahsız esnafın karşısında bizim bunları konuşmamız bizim ayıbımız. Bu konuyu kapatıyorum. Bu konuda ne ben ne de hiçbir arkadaşımız cevap vermeyecek, ilan ediyorum.

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER