CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün Kilis’te partisine yeni katılan üyeler için düzenlenen törende konuştu. Kılıçdaroğlu törende CHP'ye üye olan yurttaşların rozetlerini de taktı.
'Beşli çete' olarak tanımladığı siyasi iktidara yakın ve iktidar desteğiyle kamudan ihale alan iş insanlarının kendisiyle görüşmek için araya aracı koyduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “Hangi partiye oy verirse versin, nasıl düşünürse düşünsün, Türkiye coğrafyasının neresinde olursa olsun fakirliği, yoksulluğu bu topraklarda bitireceğiz. Biz, bunu yapacak güce sahip. Paramız pulumuz var. Türkiye, zengin bir ülke. Paralar Beşli Çete’ye gidiyorsa hiç endişelenmeyin, o çetelerden paraları alacağım. Öyle yok, ‘alamaz’ falan. Araya adam koyuyorlar; ‘Acaba Kılıçdaroğlu bizle görüşür mü?’ Ben görüşmem çetelerle. Ben, milletimle görüşürüm” dedi.
"ADALETSİZLİK, BÜTÜN KÖTÜLERİN GÜNAHIDIR"
Kılıçdaroğlu'nun gündeme dair değerlendirmelerde bulunduğu ve iktidarı eleştirdiği açıklamaları şöyle oldu:
“Önce şunu ifade edeyim. Evet, adaletin olmadığı bir Türkiye’de yaşıyoruz. Sokağa çıkın, herhangi bir vatandaşa sorun. Deyin ki ‘Bu memlekette adalet var mı?’ Vallahi de billahi de yüzde 99’u, ‘Adalet yok’ diyecek. Oysa devletin dini adalettir. Devletin temeli adalettir.
Adaletin olmadığı yerde huzur olmaz. Adaletin olmadığı bir yerde bereket olmaz. Adaletin olmadığı bir yerde insan hakları olmaz. Adaletin olmadığı yerde büyüme olmaz. Adaletsizlik, bütün kötülüklerin günahıdır. Böyle bakmamız lazım. O nedenle biz, her yerde, her ortamda adaleti savunuyoruz. Adalet, aynı zamanda insan haklarına saygı duymak demektir.
Adalet, aynı zamanda bizim dışımızdaki canlı dostlarında hakkını teslim etmek demektir. Kainatı adalet üzerine inşa etmiştir yüce yaratan. Bütün peygamberler, adalet ve ahlakı temsil etmek üzere görevlendirilmişlerdir. Adalet, soylu bir kavramdır. Hakkı, hukuku ve adaleti sağlamak, önemli bir kavramdır. Hakim, kanuna göre karar vermez. Anayasa der ki ‘Yargıç, hukukun üstünlüğü ve vicdani kanaatine göre karar verir’ der. Hukukun üstünlüğü ve vicdani kanaat. Vicdani kanaat nedir? Bazı felsefeciler derler ki ‘Vicdan, yüce yaratanın kalbimizdeki sesidir’ derler. O nedenle gittiğim her yerde bir vaadim var, ‘Bu ülkeye adaleti getireceğiz’ diye.
Adalet ne demektir? Adalet, aynı zamanda yarattığımız geliri hakça bölüşmek demektir. Yani birisi çok zengin olurken birisi yatağa aç girmemeli. Ne diyoruz? ‘Komşusu açken tok yatan bizden değildir.’ Komşusu açken tok yatan bizden değildir ne demektir? Adaletli bir dünya, adaletli bir yönetim demektir. Benim de karnım doyacak ama komşumun da karnı doyacak. İkimiz de huzur içinde yaşayacağız.
“KISIR TARTIŞMALARDAN TÜRKİYE’NİN ÇIKMASINI İSTİYORSANIZ BİZE KATILACAKSINIZ”
CHP’ye katılımlar var bugün. Girişi bu nedenle böyle yaptım. Adaleti sağlamak istiyorsanız CHP’ye katılacaksınız. Geçmişte hangi düşüncede olursanız olun, ülkenizi seviyorsanız CHP’ye katılacaksınız. Hakimin bağımsız, vicdani kanaatine göre karar vermesini istiyorsanız, yani adaletli bir yargı düzeni istiyorsanız CHP’ye katılacaksınız. ‘Kadınların hakkı, hukuku olsun; kadınlar ezilmesinler’ diyorsanız CHP’ye katılacaksınız. ‘İşsizlik olmasın; herkesin aşı, işi olsun’ diyorsanız CHP’ye katılacaksınız.
Hepimiz vergi ödüyoruz. ‘Devlet dediğiniz kurum, topladığı vergilerin hesabını millete versin, bu paralar nereye harcanıyor, bunu ben öğrenmek istiyorum’ diyorsanız CHP’ye katılacaksınız. Devleti adaletle, devleti ahlakla yönetecekseniz. ‘Uyuşturucu belasından Türkiye Cumhuriyeti kurtulmalı, gencecik evlatlarımız uyuşturucuya kurban gitmesin’ diyorsanız CHP’ye katılacaksınız. Göreceksiniz, Allah nasip eder iktidar olduğumuzda, uyuşturucu baronlarının tamamını Türkiye’den silip atacağım, mafyanın tamamını silip atacağım. Yine ahdimdir, sözümdür. Bu memlekette hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Her anne, evladını yatağa huzur içinde yatıracak. Gencecik, fidan gibi evlatların işsiz gezdiği, babadan harçlık beklediği yerde düzen olmaz, evde huzur olmaz. Bu mücadeleyi beraber yapmak zorundayız. O nedenle bize katılmanız gerekir. O nedenle CHP’ye oy vermeniz gerekir.
Artık kısır tartışmalardan Türkiye’nin çıkmasını istiyorsanız bize katılacaksınız. Kısır tartışmalar bu memlekete ne getirdi? Hiçbir şey getirmedi. Kavga bu memlekete ne getirdi? Hiçbir şey getirmedi.
"AKILLA, MANTIKLA SANDIĞA GİTMEK ZORUNDAYIZ"
Bütün dünyada, bütün devletlerde yaşayanların geliri artarken Türkiye’de düşüyor. Neden fakirleşiyoruz? Neden fakirleşiyoruz? Birileri çok zengin. Ama birileri de çok fakir. Bu olmaz. Bu, sosyal devlete aykırıdır. Sosyal devlet, fakirin fukaranın yanında duran devlet demektir. Sosyal devlet, fakirin fukaranın hakkını savunan devlet demektir. Sosyal devlet, üretenin alın terinin değerini bilen devlet demektir.
Üretiyorsanız, çalışıyorsanız, alın terinizin karşılığını alamıyorsanız ciddi bir sorun var demektir. Bunları aşmak zorundayız. Bunları aşmanın yolu, demokrasidir. Sandığa gideceğiz, oyumuz kullanacağız. Ama bir şeyi daha isterim. Bütün önyargılarımızdan arınmak zorundayız. Akılla, mantıkla sandığa gitmek zorundayız. Oyumuzu kullanırken vicdanımızın sesini dinleme zorundayız. Evladımızı, komşularımızı düşünelim. Türkiye’yi düşünelim. Huzur içinde yaşamak varken neden kavga ediyoruz? Altı lider bir aradayız. Hepimiz aynı şeyi düşünüyoruz. Bu memlekette huzur olsun istiyoruz. Herkesin karnı doysun istiyoruz.
"KABAHAT BİZDE, KİLİSLİLERİN SOFRASINA OTURMADIK"
Kilis’in bağları meşhurudur, biliyorum. Ama ürettiği ürünün karşılığını alamıyorsa ne yapacak o üretici? Nasıl geçinecek? Bütün bunları aşacağız, beraber aşacağız. Komşularınızı ikna edin. Akrabalarınızı ikna edin. Onlarla oturun konuşun. Ev ziyaretleri yapın.
Kilis’te oylarımızın düşük olduğunu biliyorum. Düşüklüğün sebebi Kilislilerde değil. Kabahat bizde. Kilislilerin sofrasına oturmadık, dertlerini dinlemedik. Ankara’da oturduk, nutuklar attık biz, ‘Niye oy vermiyorsunuz’ diyoruz. Hayır vermez, niye versin?
Şimdi geliyoruz, geziyoruz. Olabildiğince her ile gitmeye çalışıyorum. İlçelere gitmeye çalışıyorum. Kanaat önderleriyle, kadın kardeşlerimle, genç arkadaşlarımla bir araya geliyorum. Onların dertlerini de dinliyorum.
Bakın biz, Aile Destekleri Sigortası getireceğiz. Her ailenin asgari bir gelir güvencesi olacak, her ailenin. Hiçbir ailenin ücreti, asgari ücretin altında olmayacak. Parayı, kadının banka hesabına yatıracağız. Ahdim var; bu ülkede kadınlar, erkeğin eline bakmayacak. Huzur içinde yaşayacak. Neden Aile Destekleri Sigortası diyor? Aile, bir ülkenin temelidir. Ailede herkesin huzur içinde yaşaması lazım. Ailenin ihtiyacını en iyi bilen kadındır. Evi en iyi yöneten kadındır.
Erkek işsizse, evladı işsizse onu açlığa mahkum edemeyiz. Ama onun yoksulluğunu da teşhir edemeyiz. ‘Bu fakirdir’ diyemeyiz. Ona yardım yaparken televizyonları çağırıp ‘Bak, ben yardım yapıyorum’ diyemeyiz. Bizim felsefemizde sağ elin verdiğini sol el görmeyecek. Onun yoksulluğunu ilan etmeyeceksin. Hangi partiye oy verirse versin, nasıl düşünürse düşünsün, Türkiye coğrafyasının neresinde olursa olsun fakirliği, yoksulluğu bu topraklarda bitireceğiz. Biz, bunu yapacak güce sahibiz. Paramız pulumuz var. Türkiye, zengin bir ülke.
“BEN ÇETELERLE GÖRÜŞMEM, MİLLETİMLE GÖRÜŞÜRÜM"
Paralar Beşli Çete’ye gidiyorsa hiç endişelenmeyin, o çetelerden paraları alacağım. Öyle yok, ‘alamaz’ falan. Araya adam koyuyorlar; ‘Acaba Kılıçdaroğlu bizle görüşür mü?’ Ben görüşmem çetelerle. Ben, milletimle görüşürüm. Birlikten gücü doğuralım. Bir otoriter yönetimi değiştirip ülkemize huzuru, bereketi… Sıcak, güzel komşuluk ilişkileri, sokaklarda gezerken birbirimize selam vermeyi, bunları bilmeyiz. Hasletlerimize geri dönmek zorundayız. Kavgadan artık bu milleti uzaklaştırmak zorundayız.”