BIST 100 9.900 DOLAR 34,10 EURO 38,09 ALTIN 2.875,03
20° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

CHP lideri Kılıçdaroğlu Uludere'ye helalleşmeye gidiyor

CHP lideri Kılıçdaroğlu Uludere'ye helalleşmeye gidiyor

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile birlikte Uludere'ye (Roboski) helalleşmeye gidiyor.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 4 Ağustos Perşembe (yarın) eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile birlikte 2011'de TSK'nın uçaklarından atılan bombalarla hayatını kaybeden 34 kişi için helalleşmek üzere Uludere'ye (Roboski) gidiyor...

Şubat ayında 'Helalleşme Buluşması' kapsamında '28 Şubat mağdurları' ile bir araya gelen Kılıçdaroğlu; Sivas, Maraş ve Uludere katliamlarına ilişkin ‘helalleşme’ vurgusu yapmıştı.

"Türkiye’ye bir miras bırakmak istiyorum. Barışmış bir millet, benim en büyük başarım olacak inşallah" diyen Kılıçdaroğlu şunları kaydetmişti:

"Bugün ağırlıklı olarak 28 Şubat mağdurları ve bu salonda sizlerle beraberim. Sizlerin karşısına bir 28 Şubat mağduru olarak oturdum, bu kardeşiniz de 28 Şubat’ta mağdur olan kişilerden birisi. Ben de fişlendim, mahkemeye gittim, dava açtım ve hakkımı aradım. 28 Şubat mağdurları ile barışmak zorundayız, barışacağız. 28 Şubatçıların açtığı yaraları kapatıp, helalleşeceğiz. İkna odalarına sokulan başı kapalı kızlarımızla helalleşeceğiz elbette. Roboski ile helalleşeceğiz, Sivas, Kahramanmaraş mağdurları ile helalleşeceğiz. Diyarbakır hapishanesi mahkumları ile helalleşeceğiz. Mahkemelerde süründürülen askerlerimiz ve aileleri ile helalleşeceğiz. Ahmet Kaya ile helalleşeceğiz, bir solcu bir ülkücü diyerek katlettikleri gençlerimizin aileleri ile de helalleşeceğiz."

NE OLMUŞTU?

28 Aralık 2011'de Şırnak'ın Uludere ilçesinde bulunan Roboski (Ortasu) köyünden Irak'a geçen bir grup kaçakçı, PKK'lı zannedilerek, F-16 savaş uçakları tarafından vurulmuş, olayda 19'u çocuk 34 kişi yaşamını yitirmişti.

İnsan Hakları Derneği (İHD) ile İnsan Hakları ve Mazlumlar için Dayanışma Derneği'nin (MAZLUMDER) ortak heyetinin yaptıkları incelemeler sonrası "katliam" olarak nitelendirdikleri olayla ilgili olarak o tarihten bu yana çeşitli soruşturmalar açıldı ancak yargı önüne çıkartılan kimse olmadı.

Askeri savcılık kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Mağdur yakınları da iç hukuk yollarından sonuç alamamaları üzerine konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) götürdü.

Ancak gerek açılan soruşturmalar gerekse sivil toplum kuruluşlarının yürüttüğü incelemeler zaman içerisinde olayın nasıl gerçekleştiğine dair ayrıntıların ortaya çıkmasını sağladı.

Askeri savcılık yaptığı soruşturma sonucu hazırladığı rapora göre, insansız hava aracı (İHA) ile yapılan keşif uçuşları sırasında saat 17:20 civarında Haftanin Deresi Vadisi'nde "ısı kaynakları" tespit edildi.

Bundan yaklaşık yarım saat sonra dönemin 23'üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral İlhan Bölük tarafından görüntülerin "terörist olarak değerlendirildiği" ve bunun için topçu atışı yapmak istendiği bilgisi 2'nci Ordu Harekat Başkanlığı'na iletildi.

Değerlendirme sürecinde top atışına onay verildi ancak hareket halinde grubun hem üç koldan ilerlemesi hem de kafilede motorlu araçların bulunması nedeniyle top atışının yeterli olmayabileceği değerlendirmesi yapıldı.

Hava harekatının "uygun olacağına" karar verilmesinin ardından dönemin Genelkurmay İstihbarat Başkanı, günümüzün Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Güler onay için konuyu Genelkurmay İkinci Başkanı'nın makamına götürdü.

En sonunda akşam saat 20.00 sularında dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, evinden telefonla hava operasyonuna onay verdi.

Sınır hattında bekleyen gruba ilk bomba saat 21:43'te, ikinci bomba da 22:02'de, üçüncü bomba 22:16'da ve son olarak da dördüncü bomba saat 22:24'te atıldı.

Olay sonucu 17'si çocuk 34 kişi yaşamını yitirdi. Hayatını kaybedenlerin 27'si Encü ailesine mensuptu.

İSTİHBARAT NEREDEN GELDİ?

Genelkurmay Başkanlığı'ndan olayın ertesi günü yapılan ilk açıklamada da Irak'tan Türkiye'ye doğru "bir grubun hareket halinde olduğu İnsansız Hava Aracı görüntüleri ile" tespit edildiği belirtildi. Açıklamada, bu bölgenin PKK'lılar tarafından geçiş için sıkça kullanılan bir alan olduğu vurgulandı.

Ancak bu istihbaratın hangi İHA'lardan geldiği konusu ise uzun süren tartışmalara neden oldu.

ABD'nin önde gelen gazetelerinden Wall Street Journal, Mayıs 2012'de yayımladığı bir haberinde, söz konusu istihbaratın ABD yapımı İHA'lardan geldiğini öne sürdü.