AKP Genel Başkanı R. Tayyip Erdoğan, Engelli Memur Atama Töreni’nde yaptığı konuşmada “Maalesef gençlerimiz genç yaşta evlenmiyor. Çoğu 30'u aşkın evleniyor ya da çoğu evde kalıyor. Böyle bir şey olur mu ya? Evlilik dışı hayat biçimi özendirilmeye çalışılıyor. Aman bunlara dikkat edin” sözlerine kamuoyunun farklı kesimlerinden tepkiler gelmeye devam ediyor. Özellikle gençler sosyal medyada yaptıkları paylaşımlarla TÜİK tarafından açıklanan son işsizlik rakamlarını hatırlatarak Erdoğan’ı evlilik yaşını değil işsizlik sorununu konuşmaya davet etti. Erdoğan’ın sözlerine bir tepki de CHP İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı Yeşim Ağırman’dan geldi. Güçlü bir toplum için kadının sosyal hattaki statüsünün güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Ağırman, “Kadın bedeni, yaşam tarzı, sosyal ve ekonomik alandaki durumu üzerinden alınan tüm kararlar kadına aittir. Bunun dışındaki hiçbir sözün hükmü yoktur. Devletin sorumluluğu, bu kararların uygulanması ve kadının statüsünün güçlendirilmesidir. Güçlü toplum güçlü kadınla mümkündür” dedi.
Türkiye’de kadınlara yönelik fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddetin artış gösterdiğini söyleyen Ağırman, “Türkiye’de kadın işsizliği rekor üstüne rekor kırıyor. Genç kadın işsizliğinin yüzde 42’lere dayandığı bir ülkede bu konu gündem bile olamıyor. Bugün kadın cinayetlerinin, şiddetin, yoksulluğun ve kadın haklarına dönük saldırıların arttığı bir ortamdayız. Kadınların ne giyeceğinden ne zaman evlenip nasıl doğuracağına kadar kadınlara hak ve görev tayin edenler, kendilerince kadınlara roller biçenler kadına yönelik şiddetin baş sorumlusudur” diye konuştu.
CHP’li Ağırman, Erdoğan’ın evlilik üzerinden toplumsal kutuplaşma yaratmayı hedeflediğini öne sürerek “Kadının evlenip evlenmeyeceğini bir tercih olarak kabul etmeyen anlayış, 30 yaşının üzerinde olup kendisini babadan sonra eşine bağımlı kılmayı reddeden kadını ‘evde kalmış’ olarak tanımlayarak toplumda yeni bir ayrışma kriteri ortaya attı” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yüzüne atılan kezzap nedeniyle gözünü kaybeden ve geçtiğimiz hafta duruşması görülen Berfin Özek ile ilgili açıklamalarını hatırlatan CHP’li Ağırman şunları söyledi: “Sayın Erdoğan da tıpkı bizim gibi verilen cezayı az bulmuş olması sevindirici. Ancak kendisinin ‘Buradan tüm yargı dünyasına sesleniyorum: Hukuk eşittir kanun değildir.
Kanunların sayfaları arasındaki maddelere değil vicdanınızın sesine kulak verin. Bunu iyi anlamamız lazım” diyerek buradaki sorumluluğu kanun yapıcılara değil kanun uygulayıcılara atmış olması ilginç. Erdoğan tıpkı ‘enflasyon-faiz’ konusundaki neden-sonuç ilişkisini kurmakta zorlandığı gibi burada da kafasının karışık olduğunu düşünerek, kendisine ‘kimin vicdanının sesine’ seslenmesi gerektiğini hatırlatmak istiyoruz. Burada yaralanan kamu vicdanıdır. Bunu onarması gereken de kanun yapıcılardır. Yani çağrı yapılması gereken Bakanlar Kurulu ve TBMM’dir. Bu konuda yargıya seslenmek yerine, Erdoğan’ın İstanbul Sözleşmesi’nde yer alan kadına yönelik şiddeti engelleyen tüm maddelerin yasalaşması ve etkin bir biçimde uygulanması için irade göstermesi gerekmektedir. Geçtiğimiz günlerde Adalet Bakanı Abdulhamit Gül de genelge yayınlayarak kadına yönelik şiddetin durdurulmasının yeterli olduğunu düşünmüştü. Oysa bu konuda çözüm genelge yayınlamak değil güçlü kanunlar oluşturmak ve etkin şekilde uygulamaktır. Daha anlayacakları bir dil ile konuşmak gerekirse, Sayın Bakan kaçak güreşmiş; Sayın Cumhurbaşkanı da topu taca atmıştır.”