Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) basın toplantısı düzenleyen Dr. Şevkin, 6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremler sonucu 11 ilde var olan 5 milyon 649 bin 317 konuttan 518 bin 9’unun acil-ağır-yıkık, 131 bin 577 binanın ise orta hasarlı olarak tespit edildiğinin açıklandığını kaydetti. Deprem bölgesinde ayrıca 144 bin 595 ağır hasarlı bina tespit edildiğinin yetkililerce açıklandığını hatırlatan Dr. Şevkin, “Deprem nedeniyle toplamda 1 milyon 929 bin 313 konutun hasar aldığı ortaya çıkmıştır. Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın açıkladığı resmî rakamlara göre hasarın Türkiye ekonomisindeki toplam yükü içinde en önemli bileşeni yüzde 54,9 oranı ve 56,9 milyar dolarlık tahmini bedelle konut hasarı oluşturmaktadır. Depremin ekonomimiz üzerindeki toplam yükünün 103,6 milyar dolar olduğu tahmin edilmektedir. Partimizin 22 Mart tarihli deprem maliyeti raporuna göre ise; Depremin toplam maliyetinin 126.3 milyar Doları aşabileceği öngörülmüştür” dedi.
“NE YAPACAKSANIZ BİR AN ÖNCE YAPIN!
Toplantıda depremin üzerinden geçen süreçte 5 ay bittiğini, 6. aya girildiğini dile getiren Dr. Şevkin, orta hasarlı binaların son durumuna ve bina sahiplerinin çaresizliğine dikkat çekti.
Orta hasarlı binalarda güçlendirme işlemi yapılmadan yıkılıp yeni bina yapılacağına dair açıklamaları hatırlatan Dr. Şevkin, “Orta hasarlı binaları da ağır hasarlı, acil yıkılacak statüye koyan hükümetin bu binalarla ilgili şu ana kadar hangi işlemi yaptığını tam olarak bilmiyoruz. İlgili Bakanlık, yıkılan ya da yıkılması planlanan orta hasarlı binalarla ilgili açıklama yapmak zorundadır.
Belirsizlik nedeniyle çaresizlik içerisinde bekleyen orta hasarlı bina sahibi vatandaşların şikayetleri ve tedirginliği her geçen gün artmaktadır. Orta hasarlı binalarda 5 bin TL aylık kira bedeli verilmektedir. Hepinizin takdirine sunuyorum: Şu anda Türkiye’nin neresinde bu rakama kiralık ev bulunuyor? Aylık kiranın 20 bin TL’leri bulduğu, kira artışlarının son 1 yılda yüzde 700 arttığı bir ortamda orta hasarlı binalara reva görülen 5 bin TL yetersizdir. Çevre ve Şehircilik Bakanının ‘orta hasarlı binaların yıkılacağı’ söyleminden sonra, vatandaşlarımız belirsizlik içinde beklemektedir. Bakana çağrımızdır; Ya bu binaları yıkın ya da onaracaksanız onarın! İnsanlar eşyalarını alamıyor, barınamıyor. Kira ödemekte güçlük çekiyor” diye konuştu.
“VATANDAŞA MALİYETİN ALTINDA BEDEL Mİ TEKLİF EDİLECEK?”
Ayrıca ağır-orta-az hasarlı binalar için ödeneceği vaad edilen 10 Bin TL’nin hak sahiplerinin tamamına ödenmediğine dair şikayetler iletildiğini belirten CHP’li Dr. Müzeyyen Şevkin, toplantıda deprem anı ve sonrasında ortaya çıkan vahim olaylara da işaret etti.
Vatandaşlara deprem konutları yerine konut maliyetinin altında bir bedel teklif edileceğine dair iddiaların da yanıt bulması gerektiğini anlatan Dr. Şevkin, “Depremde evi yıkılan vatandaşlarımız inşaat maliyetlerinin artışından olumsuz etkilenecek midir yoksa depremin ardından ilan edilen koşullarda ev sahibi olabilecek midir? Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Sayın Mehmet Özhaseki bu soruya açıklık getirmelidir. Ayrıca TOKİ’nin müteahhitlere olan toplam borcu, deprem bölgesindeki konut ihalelerinin hangi firmalara ne kadar bedelle verildiği de kamuoyuna şeffaf olarak açıklanmalıdır” dedi.
“İNSAN HAYATI MI TOKİ’NİN MARKA DEĞERİ Mİ?”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın geçtiğimiz günlerde Kahramanmaraş’ta yaptığı “Afetler nedeniyle TOKİ’nin marka değeri yükseldi” açıklamasının beton lobilerine hizmet ettiği bilinen iktidarın zihniyetinin öne çıkması bakımından da çarpıcı bir gerçeklik olduğuna işaret eden Dr. Şevkin, basın toplantısında depremle ilgili şu gerçeklere de ışık tutmaya çalıştı:
“Depremlerde hayatını haybeden yurttaşlarımızın sayısıyla ilgili bir çok soru işareti de beraberinde gelmiştir. Kayıp insanların kaç kişi olduğu bilinmemektedir. Bu konuda herhangi bir çalışma yapılmadığı da açıktır. Yaşamını yitiren insanların nasıl belirlendiği, kimlik tespit çalışmalarının nasıl yapıldığı bilinmemektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin depreme geç müdahalesiyle ilgili net açıklama yapılmamıştır. Dönemin İçişleri Bakanının, Millî Savunma Bakanlığı’na yaptığı öne sürülen ‘geri durun’ talebine dair iki bakanlıktan da ses çıkmamıştır. Depremden bu yana soruşturma kapsamında olan, tutuklu bulunan, gözaltına alınıp ya da tutuklandıktan sonra serbest bırakılan kişi ya da kurum temsilcileriyle ilgili belirsizlik de sürmektedir.
“DEPREMZEDELERİN FATURA SORUNU ÇÖZÜLMELİDİR”
Ayrıca, 6 Şubat 2023’te yaşanan depremin üzerinden tam 5 ay geçmesine rağmen, her şeylerini kaybetmiş olarak hayatta kalan vatandaşlarımızın barınma, sağlıklı beslenme, hijyen sorunları çözülememiş, vatandaşlarımız bir lokma ekmeğe ve temiz içme suyuna erişemezken, bir de depremin hemen arkasından yaşanan ve depremzedeleri doğrudan etkileyen sel felaketi ve onun getirdiği sorunlar artmaya devam ettiği gibi, yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte aşırı sıcaklar, akrep/yılan gibi zehirli böceklerin ortaya çıkması; sinek, sivrisinek gibi haşerelerin ve salgın hastalık riskinin arttığı bir ortamda yaşam mücadelesi veren, depremzedeler bir de inanılmaz rakamlar içeren elektrik, su ve doğalgaz faturalarıyla karşı karşıya bırakılmışlardır.
“DEPREMZEDELER MTV’DEN MUAF TUTULSUN”
11 ilde evi başına yıkılmış, her şeyini kaybetmiş depremzedeler bütün vergiler gibi şu anda gündemde olan Motorlu Taşıtlar Vergisi’nden de (MTV) muaf tutulmalıdır. Depremde yıkılan evleriyle birlikte, anıları, umutları, hayalleri, gelecekleri yok olan, hayatları kararan vatandaşlarımız yeni sorunlarla karşı karşıya bırakılmamalıdır. Cumhurbaşkanı ve Yardımcısı başta olmak üzere kabinedeki ilgili bakanlıkları göreve çağırıyor, tüm bu konularla ilgili kamuoyuna net bir açıklama yapmalarını bekliyoruz. Depremzede vatandaşlarımızın sorunlarının takipçisi olmaya devam edeceğimizin bilinmesini istiyoruz.”
