BIST 100 9.630 DOLAR 34,68 EURO 36,69 ALTIN 2.967,04
14° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Cezaevinde canına kıyan çocuk için 'hak ihlali' kararı

Cezaevinde canına kıyan çocuk için 'hak ihlali' kararı

E.N ve arkadaşı Ö.B., 2015 yılının Ekim ayında Trabzon’da bir çay ocağına zorla girerek, içinde yaklaşık 250 lira bozuk para olan iki kumbarayı aldı. Gözaltına alınan E.N., suçunu itiraf ederek pişman olduğunu söyledi. Sulh Ceza Mahkemesine sevkedilen E.N. tutuklandı ve kamu davası açıldı. Mahkeme, tutukluluğa yapılan itirazı reddetti. E.N., bir süre sonra ceza infaz kurumunun çocuk koğuşunda yaşamına son verdi. Mahkeme E.N’nin vefatı nedeniyle davanın düşürülmesine hükmetti. E.N’nin annesi Semra Omak 7 Aralık 2015 tarihinde Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu.

KİŞİ HÜRRİYETİ VE GÜVENLİĞİ HAKKI İHLAL EDİLDİ

E.N'nin annesi başvurusunda, tutuklanmasına karar verilen oğlunun çocuk olma durumunun dikkate alınmadığını ve tartışılmadığını, tutuklama nedenlerinin bulunmadığını, tutuklama tedbirine son çare olarak başvurulması ilkelerine uygun davranılmadığını, oğlu hakkında verilen sosyal inceleme raporunun dikkate alınmadığını, bu raporla oğlunun psikiyatrik sorunlarının olduğunun saptandığını belirtti. Bu duruma rağmen tutukluluğun devamına karar verildiğine işaret eden anne, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğini ileri sürdü.

İHLAL KARARI

17 Temmuz'da başvuruyu görüşen Anayasa Mahkemesi, tutuklama tedbirinin ölçülü olmaması nedeniyle Anayasa'nın 19’uncu maddesinde güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Mahkeme ayrıca başvurucuya net 27 bin 500 lira manevi tazminat ödenmesine hükmetti. Kararın bir örneği de bilgi için Trabzon Çocuk Mahkemesi’ne gönderildi. Mahkemenin gerekçeli kararında tutuklama tedbirinin Anayasa’nın ilgili maddeleri kapsamında ölçülü olup olmadığının belirlenmesinde somut olayın tüm özelliklerinin dikkate alınması, bu noktada E.N’nin çocuk olmasının ayrıca göz önünde bulundurulması gerektiğine dikkat çekildi.

'TUTUKLAMA SON ÇARE TEDBİRİ OLMALI'

5395 sayılı kanuna göre çocukların tutuklanmasının son çare tedbiri olduğuna işaret eden AYM, "Bir çocuğun tutuklanmasına yalnızca adli kontrol tedbirinden sonuç alınamaması, sonuç alınamayacağının anlaşılması veya bu tedbirlere uyulmaması durumunda karar verilebilmektedir" hükmünü hatırlattı. Söz konusu olayda öncelikle adli kontrol tedbirinin uygulanması gerektiği vurgulanan kararda, "Somut olayda tutuklamaya karar verilirken tutuklama kararında başvurucunun oğlunun çocuk olduğunun dikkate alındığına dair herhangi bir değerlendirmeye yer verilmemiştir. Dolayısıyla başvurucunun tutuklanmasına karar verilirken uluslararası sözleşme ve belgelerde yer alan ilkelere riayet edildiği, bu bağlamda diğer koruma tedbirlerinin uygulanmasının yetersizliğinden bahsedilirken başvurucunun yaşının dikkate alındığı söylenemeyecektir. Bu gerekçelerle tutuklamanın ölçülü olmadığı sonucuna varılmıştır" ifadelerine yer verildi.