Cumhuriyet'ten Bülent Ecevit'in haberine göre; Salda Gölü ve çevresi için hiçbir zaman yönetim planlaması yapılmadığına, plansız ve programsız kullanıma açıldığı için de kirliliğin hızla arttığına dikkat çeken Şakar, kullananların inisiyatifine bırakılan göl ve çevresinin, özellikle halk plajının, çadırların, kulübelerin, karavanların ve benzerlerinin olduğu kötü bir yerleşim yeri görünümü aldığını anlattı.
"ÇİVİ ÇAKMAYACAĞIZ DEDİKLERİ YERE..."
Şakar, “İlgili kurumlar buradaki kirliliği yıllarca görmedi. 2019 yılında göl çevresi özel çevre koruma bölgesi ilan edilerek millet bahçesi projesi ile Salda Gölü çevresi yapılaşmaya açıldı. İtirazlarımız, açılmış olan davalar ve kamuoyunun baskısıyla ilk projenin ardından birçok plan değişikliği yaptılar. Çivi çakmayacağız dedikleri yere, kepçelerle, kamyonlarla, daldılar. Çivi yerine özel matkaplarla deldikleri hidromanyezitlere (kil tabakasına) çelik kazıklar çakarak ahşap binalar yaptılar. Bu yapılanlarla göl korunmadı. Göl çevresindeki doğal yapı ve göle yeraltından gelen suyolları bozuldu. Bizler halen millet bahçesi projesinin iptal edilmesini istiyoruz. Çünkü millet bahçesi hidromanyezitlerin ve beyaz kumların üzerine yapıldı. Millet bahçesi insanların gölde suya girmelerini teşvik etmekte, daha çok insanı göle çağırmaktadır” diye konuştu.
Projeye karşı açılan davanın sürdüğünü anlatan Şakar, “Bakanlık gölü korumak yerine, nasıl ranta çevireceğini düşünüyor. Bakanlığın amacı gölü korumak olsaydı, millet bahçesinden önce, göl çevresindeki yerleşim yerlerinden göle akmakta olan kanalizasyon sularının, göle gelmesini önlerdi” dedi.