Akademisyen Ceren Damar Şenel’in katil zanlısı Hasan İsmail Hikmet, geçen cuma günü hâkim karşısına çıkmıştı. Sanık Hikmet, katlettiği Şenel ile zorunlu bir birliktelik yaşadığını iddia etmiş ve savunmasındaki çelişkiler üzerine Ceren Damar Şenel’in babası Mustafa Damar “Senaryosu iyi yazılmış ama aktörün beceriz olduğu bir dizi izletildi. Kızımın görev yaptığı yer DSİ'nin deposu değildi. Bu hikayeyi nereye koyacağız anlayamadım. Aklımızla dalga geçiliyor. Bu katil, annesi babası polis kökenli. Babası 2016 yılında emekli olmuş, annesi FETÖ'den ihraç edilmiş. Olay tarihinde ihraç. Olay oluyor biz acımızla yanarken, bu katilin annesi babası emniyette cirit atıyor. Bir anne düşünün oğlu cinayet işlemiş henüz daha bir saat geçmeden katilin otoparkta bulunan aracını kaçırmaya gidiyor. Arama olmadan arabayı kaçırıyor” ifadelerini kullanmıştı.
Katil zanlısı Hasan İsmail Hikmet’in avukatı Vahit Bıçak ise “Müvekkilim cinsel saldırı suçunun mağduru olmuştur” demişti.
Katil zanlısı Hasan İsmail Hikmet ve avukatı Vahit Bıçak’ın savunmaları duruşmada tepkilere neden olmuştu.
“KANUNLARIMIZ IRZA KARŞI MEŞRU MÜDAFAAYA İZİN VERMEKTEDİR”
Katil zanlısı Hasan İsmail Hikmet’in avukatı Vahit Bıçak duruşmadaki sözlerinin ardından bu kez sosyal medyada tepkilere neden olan mesajlar paylaştı.
Vahit Bıçak’ın mesajları şöyle:
“Sevgili lise ve üniversite öğrencisi gençler, üzerinizde otorite kullanma yetkisine sahip olan öğretmen, öğretim üyesi, okutman, araştırma görevlisi vs yüksek not verme veya başka vaadlerle cinsel taleplerde bulunursa sakın sessiz kalmayın. TCK 102/3(b) ye göre 12+6=18 yıl ...
TCK md. 102/3(b) ye göre 12+6=18 yıl hapis cezası öngörülmüştür, bu ırz düşmanlarına. Otorite kullananın kadın ya da erkek olması arasında fark gözetilmemistir. Öğrenci de kadın olabileceği gibi erkek de olabilir. Bir çığlık atın yeter, yanınızdayız. #cinselistismar #mobbing
Kanunlarımız ırza karşı meşru müdafaaya izin vermektedir(TCK md 35/2) Cinsel saldırı suçunun mağduru, baskılardan bunalmış, başka çıkış yolu bulamamış ise son çare olarak saldırganı öldürmesi durumu, kanunlarımızda cezayı gerektiren bir eylem değildir.”