Uğur Kurt, Okmeydanı'nda 2014'te cenaze töreni için bulunduğu cemevinin bahçesindeyken bir anda yere yığıldı.
Bir eyleme müdahale için mahalleye gelen polisler tarafından üzerine açılan ateş sonucu başından vurulmuştu. Uğur Kurt hayatını kaybetti.
Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Uğur Kurt'un babası Kemal Kurt'u telefonla arayarak taziyelerini iletti. Uğur Kurt'a rahmet, aileye de sabır dileyen Erdoğan, acılı babaya olayın takipçisi olacaklarını söyledi.
Ancak tutuksuz yargılama sonunda Kurt'u vuran polise, 12 bin lira para cezası verildi. 10 ay da taksit yapıldı.
Kurt ailesinin avukatı Turgut Kazan, sanık polisin her ne kadar eylemcilere yönelik ateş ettiğini söylese de, yakında bulunan cemevinde cenaze için toplanan insanları görmemesinin mümkün olmadığını, ateş etmesi durumunda eylemcinin dışında olayla ilgisiz birini de vurabileceğini öngörmesi gerektiğinden, sorumsuzca davrandığını ve bu durumun da “olası kasıt” suçunu doğurduğunu vurguladıysa da mahkeme bunu dikkate almadı.
2 yaşındaki çocuğu yetim kalan Uğur Kurt’un eşi Narin Kurt, bu karar üzerine Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu. Yüksek Mahkeme şu tespit ve değerlendirmelerde bulundu.
“CEZA YETERLİ DEĞİL”
“Bir kolluk görevlisinin bu tür silah kullanımı sonucu gerçekleştiği kabul edilen ölüme karşılık takdir edilen hapis cezası ile netice ceza olarak belirlenen adli para cezasının benzer hak ihlallerinin önlenebilmesi ve kişilerin yaşamının korunması bakımından uygun ve yeterli yaptırım olmadığı özellikle vurgulanmalıdır.”
“CAYDIRICI OLMALI”
“Mahkemelerinin yaşam hakkını yasayla korumaya yönelik anayasal yükümlülüğe uygun olarak -devletin öldürmemeye ilişkin negatif yükümlülüğü kapsamındaki- bir kişiyi öldüren kişiler hakkında ceza hukukunu etkili biçimde uygulamaları, böylece hukuk sisteminin caydırıcı etkisini korumaları gerekir.”
“CEZANIN TAKSİTLENDİRİLMESİ İZAH EDİLEMEZ”
Başvuruya konu olayda takdir edilen asgari orandaki hapis cezasının ve bu cezanın dahi para yaptırımına çevrilmesinin benzer ihlallerin önlenmesi bakımından caydırıcı bir etkiye sahip olduğunun söylenebilmesi mümkün değildir. Para yaptırımının taksitler hâlinde ödenmesi imkânının tanınmasının ise bu yönde bir değerlendirmeye dahi tabi tutulamayacağı izahtan varestedir.”
HÜKÜM: POLİSLERİN YENİDEN YARGILANMASINA
Anayasa Mahkemesi neticede şu hükmü kurdu:
Açıklanan gerekçelerle;
Yaşam hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
Anayasa'nın 17. maddesinde güvence altına alınan yaşam hakkının maddi ve usul boyutunun İHLAL EDİLDİĞİNE,
Kararın bir örneğinin yaşam hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Başvurucuya net 90.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,
Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 1/12/2022 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.