İşte o tartışma:
İSMAİL KÜÇÜKKAYA: Bir Sayıştay raporu var. Son 5 yılda 753 milyon bir zarardan bahsediliyor. Son zamanlarda çok tartışma konusu vakıflara ayrılan son 1 yılda 308 milyon lira. Belediye başkanı olunca siz nasıl yapacaksınız?
YILDIRIM: Sayıştay raporunu gördünüz mü İsmail Bey. Sayıştay raporunda öyle bir rakam yok. 108 milyon mu ne. Bu yalan. Yalan olduğu İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından açıklandı.
KÜÇÜKKAYA: Sayıştay'dan hiç yalanlama gelmedi.
YILDIRIM: Geldi, onu bilmenizi isterim. Maalesef yeterince bu konu duyurulamadı. Onların yerine biz duyurmak zorunda kaldık. Böyle bir şey yok, kısacası yalan. Hadi doğru değil diyelim, Ekrem Bey alınmasın. Nitekim o televizyon programında bir düzeltmeyi yapınca 'doğru değilmiş' dedi ve geçiş yaptı. Değerli arkadaşımız bu konularda daha ilkeli davranmasını beklerim. Bu güne kadar ortaya atıp, kafa bulandırmaya çalışıp, bütün meselelerin doğru olmadığı ortaya çıktı. Bunları tek tek sayarım. Ama ben zul duyarım. Ama biz İstanbul'u konuşamadık. Vakıflarla ilgili de açıklamalar yapıldı. Zaten belediyeler vakıflara nakit kaynak aktaramaz.
KÜÇÜKKAYA: Arazi verir
YILDIRIM: Bu vakıflar eğitime destek veriyor, sosyal sorumluluk projeleri yapıyor. Yaptıkları iş tamamen kamu yararı. FETÖ'nün beyin yıkamak için gençleri devşirip, 15 Temmuz'u başımıza sardıysa bu vakıflar da o tehlikeyi bir daha yaşamamak için bu işleri yapıyor.
İMAMOĞLU: (Çantasından Sayıştay raporunu çıkararak) İstanbul'un en büyük sorunu yoksulluk. Kul hakkı meselesini çok önemsiyoruz. Sayıştay denetiminden çıkan raporu arzu ederse sayın Yıldırım'a takdim ederim. İETT ve İSKİ'de 753 milyon TL'ye ulaştığını söylüyor.
Yanıltılmış olabilir, aldatılmış olabilir. İstanbul'un bilboardlara cevap yazdılar. Şu an bir seçim süreci, bunu kimler asıyor. 23 Haziran'dan sonra ona karar verir. Sadece İBB'ye ait, ihtiyaç fazlası araç kullanma 1810 araç. 7 personele bir binek araç düşüyor. Tasarruf yapacağız, ekonomik seferberlik başlatacağız.
KÜÇÜKKAYA: (Yıldırım'a raporu göstererek): Siz onu okudunuz mu efendim?
YILDIRIM: Yok ben onu okumadım.