Can Atalay'ın babasından ilk tepki: Anayasayı çiğnemenin, hukuksuzluğun etiketini taşıyacaklar

TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'ın milletvekilliği Anayasa Mahkemesi'nin iki ayrı 'hak ihlali' kararına rağmen düşürüldü.

Artı Gerçek'ten Mehmet Menekşe'ye konuşan baba Mustafa Atalay, "Tutanaktaki kağıdı okutanlar, okuyanlar, destekleyenler, sessiz kalanlar anayasayı çiğnemenin, hukuksuzluğun etiketini taşıyacaklar. Can Atalay nerede olursa olsun, dün olduğu gibi yarında halkının temsilcisidir" dedi.

Gezi Davası'ndan 18 yıl hapis cezası verilen TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'ın milletvekilliği, Anayasa Mahkemesi'nin iki ayrı 'hak ihlali' kararına rağmen, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin kararının TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ tarafından Meclis'te okunmasıyla düşürüldü. Artı Gerçek'e konuşan baba Mustafa Atalay, "Tutanaktaki kağıdı okutanlar, okuyanlar, destekleyenler, sessiz kalanlar anayasayı çiğnemenin, hukuksuzluğun etiketini taşıyacaklar. Can Atalay nerede olursa olsun, dün olduğu gibi yarında halkının temsilcisidir" dedi.

'CAN ATALAY BUGÜN DE YARIN DA HALKININ TEMSİLCİSİDİR'

Mustafa Atalay yaşananları şu sözlerle değerlendirdi: "Sizler Can Atalay’dan herhangi bir şey almadınız. Can Atalay’ın hak ve adalet savunuculuğuyla kazandığı itibar, halkın temsilcisi olması sıfatlarından hiç birini alamazsınız. Olan şudur: Bu ilgili tutanaktaki kağıdı okutanlar, okuyanlar, destekleyenler, sessiz kalanlar bundan böyle silemeyecekleri anayasayı çiğnemenin, hukuksuzluğun etiketini taşıyacaklar. Can Atalay nerede olursa olsun, dün olduğu gibi yarında halkının temsilcisidir. Anayasa ve hukuk onun arkasındadır. Dert edinmesi gerekenler anayasayı ve hukuku çiğneyenlerdir"

'YAPILMASI GEREKEN ANAYASAYI UYGULAMAKTIR'

Anayasanın uygulanması gerektiğini vurgulayan Mustafa Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Can Atalay’ın özgürlüğü için karmaşık yollara gerek yoktur .Usul dışı her yol, bir karmaşa ve tartışma demektir. Yapılması gereken anayasanın açık hükümlerini uygulamaktır. Can Atalay geçtiğimiz hafta şöyle bir açıklama yapmıştı: 'Benim artık yerim 18 metrekarelik Silivri Cezaevi'dir. Ve aynı zamanda da TBMM olarak burada kürsü kuracağım. Hatay halkının hakkınıburadan savunacağım. Demokrasiyi buradan savunacağım. Hukuku buradan savunacağım. Anayasayı buradan savunacağım.’ Durum bundan ibarettir"