Anayasa Mahkemesi'nin (AYM), Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında ikinci kez verdiği "hak ihlali"ne ilişkin gerekçeli kararın yayınlanmasının ardından gözler İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne çevrildi. AYM'nin, ikinci başvurunun karşısında verdiği hak ihlali kararının gerekçesini Resmi Gazete’de yayınladı.
Karara rağmen cezaevinde tutulan TİP Milletvekili Can Atalay hakkında AYM'nin verdiği gerekçeli karar, mahkeme kalemine ulaştı.Mahkemenin, AYM kararı doğrultusunda Can Atalay ile ilgili "tahliye" kararı vermesi beklenirken, hukukçuların ardından TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Parti Sözcüsü Sera Kadıgil ve İstanbul Milletvekili Ahmet Şık da Çağlayan Adliyesi'ne geldi.
Adliyede bekleyiş sürerken Atalay'ın avukatları basın açıklaması yaptı.
Can Atalay’ın avukatlarından Özgür Urfa, “Mahkeme gerekçeli kararı 5 gündür bekliyordu. Artık gerekçeli karar da açıklandı. Mahkemenin bir taktir yetkisi yok, AYM’nin gerekçeli kararı doğrultusunda tahliye kararı verilmeli” diye konuştu.
'ARTIK BU ANAYASAL DÜZENE BAŞKALDIRMAK OLUR'
Avukat Urfa, Mahkemenin AYM’nin gerekçeli kararının aksine bir karar vermesi durumunda, “Artık bu Anayasal düzene başkaldırmak olur. Hukuki bir izahı yok. Kesin ve net şekilde tartışmalar bir kere daha sona erdi. Türkiye’de yaşadığımız için her gün başka bir hukuksuzluğa uyanıyoruz. Biz şu an İstanbul Adliyesi’ndeyiz. Gerekçeli karar yarım saat önce sisteme düştü, heyet de adliyeye geldi” dedi.
ADLİYE ÖNÜNDE OTURMA EYLEMİ
TİP, Atalay'ın hala tahliye edilmemesi üzerine Çağlayan Adliyesi önündeki meydanda oturma eylemi başlattı. TİP Genel Başkanı Erkan Baş, "Günlerdir bekliyoruz artık sabrımız taştı. Bu maskeli baloya son veriyoruz. Karar çıkana kadar Çağlayan Meydanı'nda bekleyeceğiz" dedi.
Baş, tüm yurttaşları Çağlayan Meydanı'nda başlattıkları oturma eylemine destek olmaya çağırdı.
NE OLMUŞTU?
Avukat Can Atalay, Gezi Parkı eylemleriyle ilgili dava kapsamında, 2019'da İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmaya başladı. Dava kapsamında Atalay, 25 Nisan 2022’de “Türkiye Cumhuriyeti’ni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçuna yardım” suçundan 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Karar ardından tutuklanarak Marmara Cezaevi’ne (eski adıyla Silivri) gönderildi.
Atalay, 14 Mayıs 2023 seçimlerinde TİP’ten Hatay milletvekili seçildi. Avukatları, Atalay’ın mazbatasını Hatay Adliyesi’nden aldıktan sonra tahliyesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Avukatlar, Anayasa'nın yasama dokunulmazlığıyla ilgili 83. maddesine dayanarak Atalay'ın yargılanmasının durması ve tahliye edilmesi gerektiğini savundu.
AYM, Can Atalay ile ilgili olarak 25 Ekim'de 5'e karşı 9 oyla hak ihlâli kararı vermiş ve dosyayı, milletvekilinin tahliye edilmesi ve yargılamanın durması için yerel mahkemeye gönderdi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ise Atalay için hüküm verildiği gerekçesiyle dosyanın Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne gönderilmesini kararlaştırdı.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 8 Kasım'da hem karara uymadı hem de Türkiye'de ilk kez görülen bir karara imza atarak ihlâl yönünde oy kullanan AYM üyeleri hakkında ise suç duyurusunda bulundu.
“Yargı krizi” olarak adlandırılan olaya tepkiler sürerken, Can Atalay’ın avukatları bu kez AYM kararına uyulmaması nedeniyle bir kez daha Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu.
AYM Genel Kurulu 21 Aralık’ta Can Atalay hakkında daha önce verdiği hak ihlâli kararına uyulmaması nedeniyle yapılan ikinci başvuruyu inceledi. AYM, Anayasa'nın 67. maddesinde güvence altına alınan “seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı” ile 19. maddesinde güvence altına alınan “kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı”nın ihlal edildiğine bu kez 3'e karşı 11 oyla karar verdi. İrfan Fidan, Muhterem İnce ve Muammer Topal karşı oy kullandı.
AYM, Anayasa'nın 148. maddesinde güvence altına alınan "bireysel başvuru hakkı”nın ihlâl edildiğine ise oy birliğiyle karar verdi.