17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin üzerinden 22 yıl geçti. İzmit Gölcük merkezli 7,4 büyüklüğünde gerçekleşen depremde, 17 binden fazla kişi hayatını kaybetti, on binlerce kişi yaralandı. Büyük kayıplara neden olan felaketten 200 binin üzerinde ev ve işyeri etkilendi.
İstanbul Aydın Üniversitesi Afet Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (AFAM) Müdürü ve inşaat mühendisi Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin 22'nci yıl dönümünde, deprem riskine ilişkin alınması gereken önlemleri sıralayarak, kentsel dönüşümün önemine dikkat çekti.
İSTANBUL'UN YAPI STOKU HALA S.O.S. VERİYOR
İstanbul depreminde son çeyreğe girildiğini vurgulayan Prof. Dr. Altan, “Çünkü 1999 depreminden sonra İstanbul'da 30 yıl içinde büyük deprem olma olasılığı yüzde 64'tür. Gölcük depreminin üzerinden 22 yıl geçti, 8 yıl kalmış. Deprem olmadan önce alacağımız en önemli önlem yapı güvenliğidir. İstanbul'un yapı stoku hala S.O.S. veriyor, çürük. Çünkü 2000 yılından önce yapılan binalar çok fazla ve o yapılarda insanlar yaşıyor” diye konuştu.
700 BİN BİNANIN KENTSEL DÖNÜŞÜME GİRMESİ GEREKİYOR
İstanbul'da 700 bin binanın kentsel dönüşüme girmesi gerektiğini aktaran Prof. Dr. Altan, “Şu anda 75 bin binanın kentsel dönüşümle yenilendiğini görüyoruz. Kentsel dönüşümde yerimizde sayıyoruz, ivme kazandırmak lazım. Devletimiz süreci biraz hızlandırmalı, vatandaş ise binalarını yenilemeye gitmelidir. Büyük depremin üzerinden 22 yıl geçti, yapılarımız sağlam değil. Depreme karşı dayanıklı bina sayımız az” ifadelerini kullandı.
ANALİZİNİ YAPTIĞIMIZ BİNALARIN YÜZDE 95'İ ÇÜRÜK
Yapıların bir an evvel ya güçlendirilmesi ya da yıkıp yeniden yapması uyarısında bulunan Prof. Dr. Altan, “Üniversitemizin inşaat laboratuvarında deprem performans analizleri yapıyoruz. Bize Küçükçekmece, Bağcılar, Esenler gibi ilçelerden gelen bina örneklerinden neredeyse yüzde 95'i çürük çıkıyor. Bu binalar 2000 yılı öncesinde yapılmış ve genelde 5 ilâ 9 katlı. Kişiler, özellikle 2000 yılı öncesinde yapılan binaları son çıkan deprem yönetmeliğine uygun mu diye kontrol ettirmelidir. Yoksa depremi evde karşılayamayız” dedi.
BÜYÜKÇEKMECE, AVCILAR, PENDİK RİSKLİ İLÇELER
Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan, “Büyükçekmece'den başlayarak özellikle Avcılar, Küçükçekmece depremden en çok etkilenecek ilçelerdir. Sonra Kadıköy, Üsküdar, Kartal ve Pendik'e kadar giden güzergahta eski yapı stoku var. Fayın Adalar ve Silivri tarafında kilitlendiğini biliyoruz. Özellikle bu ilçelerde yaşayanlar yapılarını kontrol ettirsin. 2000 yılı öncesinde yapılan binaları artık silmek gerekir” diye konuştu.
DEPREMİN 7-7,5 BÜYÜKLÜĞÜNDE OLMASI BEKLENİYOR
1 milyona yakın binanın etkileneceğini söyleyen Prof. Dr. Altan, “İstanbul depreminde merkez üssünün Adalar ya da Silivri olacağını tahmin ediyoruz. Adalar'da meydana gelirse 7, Silivri'de ise 7-7,5 büyüklüğünde bekliyoruz. Bu depremden sadece İstanbul değil bütün Marmara Bölgesi etkilenecek. Yani 30 milyonluk bir nüfustan bahsediyoruz. 70 bin civarında binanın ağır hasar alacağını, toplamda 1 milyona yakın binanın depremden etkileneceğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
GÜNDOĞDU: SAAT ÇALIŞIYOR
Jeofizik uzmanı Dr. Oğuz Gündoğdu, olası Marmara Depremi için ‘Saat çalışıyor. Bu; gün geçtikçe daha büyük bir enerji ile karşılaşacağımız anlamına gelir” dedi.
Dr. Gündoğdu, 22 yıl önceki literatürlere 7.4 büyüklüğünde geçen depremin kamuoyuna açıklanın aksine, en az 7.6 büyüklüğünde olduğunu söyledi.
Jeofizik uzmanı Dr. Oğuz Gündoğdu, “Ben 7.4’ün nasıl saptandığını biliyorum” derken şunları anlattı:
“ANLATIRKEN SİNİRDEN ELLERİ TİTRİYORDU”
Dönemin Kandilli Rasathanesi Müdürü Prof.Dr. Ahmet Mete Işıkara deprem olunca çok iyi jeolog-jeofizikçi Ali Esen Arpat ile halen Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü Ulusal Deprem İzleme Merkezi Müdürü Dr. Doğan Kalafat’ı araziye gönderdi.
Fayın yaklaşık 90 kilometre falan olduğunu gördüler. Halbuki fayın boyu 90 kilometreden fazla. Bunu Kandilli’nin başkanı Prof.Dr. Ahmet Mete Işıkara’ya bildirdiler. USGS (ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu) Gölcük Depremi’ni 7.8 verdi. Ahmet Mete Işıkara, ‘7.4 iyidir’ demiş. Bunu bir toplantı için Ankara’ya birlikte gittiğimiz Jeolog Ali Esen Arpat’tan yolda dinledim. Bunu anlatırken sinirden elleri titriyordu. Sonunda Işıkara ‘7.4 tamam’ diyerek bunu ilan etti.
Bunun hiçbir kaydı yok. Deprem çok yakında olduğu için bütün kayıtlar simsiyah. USGS, uzaktaki bütün depremleri tespit eder. Ben de moment büyüklüğünden hesapladım. 7.6’dan aşağı indiremiyorum; 7.4’e inmiyor. Bu deprem 7.6’dan küçük değil.
17 bin kişi hayatını kaybetmiş. 100 bin evin yeniden yapmak zorunluluğu çıktı. Ancak, 7.6 büyüklüğündeki deprem böyle bir şeyi karşılar. Bu işle ilgilenenler hemen fark etti. Araziye gitmiştik, fayın boyutunu falan ölçtük.
Fayın boyundan hesaplayarak moment büyüklüğünü 7.6’dan küçük çıkartamadım. 7.4 ile bu hasar beklenmez. 12 Kasım’da 7.2 büyüklüğünde Düzce depremi oldu.
Kaç can kaybı çok az. Oysa 17 Ağustos’ta 17 bin kişi hayatını kaybetti. Bu bilinen rakam, daha fazla da olabilir
“BEKLEDİĞİMİZ DEPREM 7’NİN ÜZERİNDE”
Dr. Oğuz Gündoğdu, Marmara Denizi’nde 3-4 yıl önce hareketlenme görüldüğünü, bunun “Tetiklenme” olup olmadığının kendilerine sorulduğunu belirtti.
Gündoğdu, şu ifadeleri kullandı:
17 Ağustos’ta Marmara’daki Kuzey Anadolu Fayı’nın bütün parçaları tetiklendi. Şu anda hepsi deprem üretme kapasitesine sahipler.
İzmir’deki Sisam 6.9 büyüklüğündeki deprem ile birlikte faylanma ile birden bire harekete geçti. İzmir koyunda. Bir tek İzmir fayı harekete geçmedi. İzmir’de büyükçe bir hasar verecek deprem bekliyorum.
İzmir çevresinde çok fay var. Hala da depremler devam ediyor. 100’ü Datça civarında 200’ü aşkın deprem var. Bunların hepsi İzmir-Sisam depreminin tetiklendiği faylarda oldu. Kuşadası’nda 7.1’e kadar ulaşan deprem oldu.
Bunlar tetiklenme olayının İzmir, Sisam’da meydana gelen aktiviteden sonra olduğunu gösteriyor. Marmara’da da bütün faylar tetiklenmiş durumda. Beklediğimiz deprem 7’nin üzerinde. 7.5- 7.2 olur başka mesele. Bu 7’lik deprem bütün faylardaki enerjiyi tekrar açığa çıkaracak.
Onun için herkes bittiği sandığı sırada orası, burası, Şarköy bilmem neresi hepsi deprem üretmeye başlayacaklar. Bu büyük bir tehlike. İstanbul’daki yapıları düşündüğümüz zaman 99’dan itibaren yapılan yapılara ‘Eh’ bir parça. Ama İstanbul’un 1999’dan önce yapılan çok binası var.
Hepsini depreme karşı dayanıklı hale getirmemiz lazım. İstanbul’da 7’yi aşan deprem felakete neden olur. Bu ne yangın, ne sele benzer. Karşılaşacağımız şey son derece kötü olacak.
Çözüm; yapıları depreme dayanıklı hale getirmek. Bunu yapabilmek için devlet ve büyükşehirin el ele vermesi gerek.