CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, Ankara'da Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Tüm İşçi Emeklileri Dul ve Yetimleri Derneği’nin 14. Olağan Genel Kurulu"na katıldı.
Kuşoğlu, konuşma yaparken; mikrofonda ses sorunu yaşandı. Kuşoğlu, "Muhalefetin sesini kesemezler. Emeklinin sesini hiç kesemezler" dedi. Ekonomik Sosyal Konsey'in 2009 yılından bu yana toplanmadığını anımsatan Kuşoğlu, "Ekonomik Sosyal Konsey, Anayasa’nın emri. Nasıl toplanmaz 12 seneden beri? Neden toplanmaz? Şimdi şurada iktidara mensup bir kişi olacaktı, sorumlu olacaktı, soracaktık. Anayasa’nın emri, neden toplamıyorsunuz?" sözleriyle AKP iktidarını eleştirdi. Kuşoğlu’nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
“BÜLENT ECEVİT’İ, ALLAH RAHMET EYLESİN, RAHMETLE ANALIM
Bugün biraz önce sayın Başkan da belirtti. Çalışma Bakanı, işçilerin, emeklilerin haklarını ilk kez düzenleyen bakan olarak, CHP’nin üçüncü Genel Başkanı Bülent Ecevit, Allah rahmet eylesin, bugün ölüm yıldönümü, bugün rahmetle analım.
GENEL BAŞKANIM KILIÇDAROĞLU, SİZLERE SELAM VE SAYGILARINI
BAŞARI DİLEKLERİNİ İLETTİ: Aslında Genel Başkanım sayın Kılıçdaroğlu burada olacaktı. Ama o İngiltere’de, bugün dönüş yapıyorlar. Sizlere selam ve saygılarını; başarı dileklerini iletti. Onu da borç olarak sizlere iletiyorum. Bu genel kurullarda bütün derneklerin, siyasi partilerin kendi konularına göre konu masaya yatırılır. Özellikle ekonominin durumu, hangi dernekse o derneğin ilgisine göre durum masaya yatırılır. Burada da ekonominin ve emeklilerimizin durumunun masaya yatırılması lazım.
EMEKLİ AYLIKLARI İNSANİ SEVİYEYE ÇIKARILSIN DEDİ
Emeklilerin durumu ortada. Emekli önemli sıkıntıları var, bunları da gayet iyi biliyoruz. Bir kere iktidar piyasaya hâkim olsun. Böyle ikide bir her şeye zam. Tarım desteklensin dedi. Emekliler arasındaki farklılıklar giderilsin. Doğru dürüst bir İntibak Yasası çıkarılsın dedi. Emekli aylıkları insani seviyeye çıkarılsın dedi. Taban aylık belirlensin, taban aylığa göre de kademelendirme yapılsın dedi. Standart norm ve birliği sağlansın dedi. Refah payı muhakkak olsun dedi ve nerede diye sordu. Ve masaya oturmadan sadece emeklilerin aylıkları tespit ediliyor, bir sendikalaşma olsun dedi.
İKTİDARA MENSUP HİÇ KİMSE YOK BURADA
Salih Başkanım da Ekonomik Sosyal Konsey kurulsun dedi. Muhakkak kurulması lazım Anayasa’ya göre. 12 seneden beri niye toplanmıyor, niye çalışmıyor dedi. Bunların hepsi doğru. Bu sorunlar, sıkıntılar belli. Bizim siyasiler, milletvekilleri, TBMM olarak yapmamız gereken nedir? Buraya gelmek, sizin sorunlarınızı, sıkıntılarınızı dinlemek, iktidara mensupsak biz şu kadarını çözdük, çözmeye çalışıyoruz, çözeceğiz demelerini beklemek; bizim de muhalefet olarak onları eleştirmek. Normali bu. Ama iktidara mensup hiç kimse yok burada. Emekli derdini anlatamıyor. Halbuki doğrusu bu.
EMEKLİLERİNE BİR MİLLET BAKAMIYORSA HAKKINI VEREMİYORSA DEMOKRASİSİNDE EKSİKLİK VAR DEMEKTİR
Bir memlekette demokrasi varsa emekli toplantısına geleceksin. Bakın arkamda yazıyor, büyük Atatürk’ün sözü; ‘Bir milletin yaşlı vatandaşlarına ve emeklilerine karşı tutumu o milletin yaşama kudretinin en önemli kıstasıdır.’ Bu, bütün mesele bu. Gençliğinde düzgün, ahlaklı bir şekilde çalışmış olanlara emekliliklerinde, yaşlandıklarında bir millet bakamıyorsa hakkını veremiyorsa o milletin, o devletin, o ülkenin herhalde demokrasisinde önemli eksiklikler var demektir.
TÜİK, ENFLASYONU DÜŞÜK HESAPLIYOR
Sayın Başkan söyledi, emeklinin yüzde 80’i asgari ücretin altında, açlık sınırının altında yaşıyor dedi. Açlık sınırı TÜRK-İŞ’in ilan ettiği 7 bin 245 TL. 5 bin 500 TL asgari ücret yani asgari ücret bile açlık sınırının altında. Dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 23 bin 600 TL. Şu şartlar altında Türkiye’de alınan aylıklara bakıyorsunuz hepimiz emekliyiz, şu şartlar altında geçinmek, durum iyi demek mümkün müdür? Evet Allah’a şükrederiz ama bu devletin, iktidarın emeklinin kıymetini de bilmesi lazım. Çalışanın da kıymetini bilmesi lazım. Ama ne yapılıyor. TÜİK, enflasyonu düşük hesaplıyor. Yüzde 85 yıllık enflasyon. Halbuki bir başka hesaplamaya göre yüzde 185. Aynı dönemde ENAG’a göre enflasyon yüzde 185.
SİZİN KURSAĞINIZDAN SİZİN HAKKINIZIN ALINMASI DEMEKTİR
Bir ülkede, devletin bir kurumu TÜİK, enflasyonu düşük açıklıyorsa bu doğrudan doğruya sizin kursağınızdan sizin hakkınızın alınması demektir. Çünkü sizin aylıklarınız, hakkınız, hukukunuz ona göre belirleniyor. Memurun da sizin de. Bir devlet bunu nasıl yapar. Bir iktidarın tam tersine hakkı, hukuku vermesi gerekirken kendi devlet kurumu vasıtasıyla düşük gösterip enflasyonu alması, haksızlık, hukuksuzluk yapması buna diyecek bir şey bulamıyorum. Keşke şurada bir iktidar mensubu olsaydı da ben de siz de hesabını sorsaydık.
ACINDAN ÖLEN YOKSA DA UTANCINDAN ÖLEN VAR YA
Diyorlar ki acından ölen kimse yok. Çarklar da dönüyor. Türkiye gibi bir ülkede Allah’ın her şey bahşettiği bir ülkede acından ölen olacak mıdır? Ama acından ölen yoksa da utancından ölen var ya. Torunundan, çevresinden utanarak… Bizim geleneklere göre ödemeleri büyükler yapar, vallahi ben biliyorum kültürümüze göre ödeme yapması gerektiğini bildiği için büyük olarak dışarı çıkmayan bir yığın emekli var. Çünkü yapamayacak o ödemeleri.
EKONOMİK SOSYAL KONSEY, ANAYASA’NIN EMRİ. NASIL TOPLANMAZ 12 SENEDEN BERİ
Ekonomik Sosyal Konsey meselesi… Şimdi Ekonomik Sosyal Konsey gerçekten de istişare. Bizim kültürümüzde var. Bir araya gelinecek, değerlendirilecek. Hak, hukuk mücadelesi orada yapılacak. Bütün taraflar orada. İstişare edecekler. Ekonominin durumunu da çalışanın durumunu da değerlendirecekler, ona göre karar verecekler. Ekonomik Sosyal Konsey, Anayasa’nın emri. Nasıl toplanmaz 12 seneden beri? Neden toplanmaz? Şimdi şurada iktidara mensup bir kişi olacaktı, sorumlu olacaktı, soracaktık. Anayasa’nın emri, neden toplamıyorsunuz?
GİTTİKÇE ARTAN BİR ŞEKİLDE DE KATKI PAYLARI SIKINTI YARATMAYA BAŞLADI
Bir de sağlıkla ilgili sıkıntılarınız var. Sağlıkla ilgili sorunlar bir dönem özel hastaneler desteklendi. Şu anda da destekleniyor… Gittikçe sağlık hizmetinin nitelik olarak değerinin düştüğünü görüyoruz. Hastanelere gittiğimizde maalesef iyi hizmet alamıyoruz. Hem iyi sağlık hizmeti alamıyoruz hem de diğer hizmetleri iyi bir şekilde alamıyoruz. Gittikçe artan bir şekilde de katkı payları sıkıntı yaratmaya başladı. Tedavi olamıyoruz, tedavi ettiremiyoruz. Bu da önemli bir sorun olarak ortaya çıkmaya başladı. Biz milletvekilleri olarak bunları Meclis’e yansıtıyoruz, yansıtacağız. Şu anda bütçe yapılıyor Plan ve Bütçe Komisyonu’nda… Ben de komisyonun üyesi olarak sizin sıkıntılarınızı orada yansıtmaya çalışıyorum. Bu konuları özellikle gündeme getireceğim.
SEÇİMLERDE GEREĞİNİ YERİNE GETİRMENİZ LAZIM
Geçen seneden bu seneye yüzde 156 artış olmuş bütçede. Ücretlerdeki artış, yüzde 123. İki dönemde yapılan artış, yüzde 123. Emeklilerin o kadar da değil. Tüm bunların hesabının sorulması lazım. Demokrasi, işte burada olmayı, beraber olmayı, tüm bunları konuşmayı, tartışmayı gerektirir. Ekonomik Sosyal Konsey, bunun için var. Bu toplantılar, bunun için var. Bu dernek ya da diğer dernekler ne için var? Bir araya gelelim, çay kahve içelim diye mi var? Bu sorunları, iktidarla beraber konuşmak, tartışmak için var. Onun için eğer demokrasi varsa bundan sonra, hiç olmazsa bundan sonra iktidar temsilcilerinin burada olması lazım. Önümüzde seçimler var. Sizlerin de o seçimlerde gereğini yerine getirmeniz lazım. Buraya gelmeyen iktidar mensuplarına da gereken dersi vermeniz lazım. Onu da en iyi şekilde yapacağınızdan şüphem yoktur.”