Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

Boşanma davaları için Yargıtay'dan önemli karar

Eşinin telefonuna yüklediği program ile telefondan silinen kayıtların geri getiren erkeğe Yargıtay'dan kötü haber geldi. Yüksek Mahkeme; silindikten sonra kurtarılan yazışma ve fotoğrafların hukuka aykırı olarak elde edilen delil niteliğinde olduğuna hükmetti.

Eşinin kendisini aldattığını düşünen bir erkek, kadının telefonuna özel bir program yükledi. Program sayesinde kadının sildiği öne sürülen yazışma ve fotoğraflara ulaşan erkek, boşanmak için Aile Mahkemesi'nin yolunu tuttu.

Mahkeme; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davasını reddetti.

Kararı davacı erkek istinafa götürünce devreye giren Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi, Aile Mahkemesi kararının tamamını kaldırılarak, erkeğin davasını kabulüne hükmetti.

Kararı davalı kadın temyiz edince dosya Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin gündemine geldi.

"HUKUKA AYKIRI OLARAK ELDE EDİLEN DELİL"

Davacı erkeğin, eşinin telefonuna özel bir proğram kurduğuna dikkat çekilen Yargıtay kararında; "Davacı tanıkları, davalı kadına ait telefonda resim ve yazışmalar gördüklerini beyan etmişlerdir. Davacı erkeğin duruşmadaki kadının telefonuna 'disk digger' isimli programı kurduğu, telefondaki silinen kayıtları geri getirdiği beyanı dikkate alındığında erkeğin eşinin telefonuna yüklediği program ile elde edilen görüşme kayıtlarının hukuka aykırı olarak elde edilen delil niteliğinde anlaşılmaktadır" denildi.

Kararda şöyle denildi:

"Gerçekleşen bu durum karşısında, hukuka aykırı bu delil kusur belirlemesinde dikkate alınamaz ve bu delil ile kanıtlanmak istenen vakıa kadına kusur olarak yüklenemez. Diğer yandan davacı erkek tarafından dosyaya sunulan ve davalı kadına ait olduğunu iddia ettiği yazışmaların davalı kadın tarafından kabul edilmediği, davalı tarafından yazıldığı iddiasının soyut kaldığı anlaşılmakla bu yazışmalar da kusur belirlemesinde dikkate alınamaz.

Bu durumda, dinlenen tanıkların davacıdan edindikleri duyuma dayalı anlatımları da dikkate alındığında, davalı kadına yüklenen güven sarsıcı davranış vakıasının ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. O halde, davacı erkeğin davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir."

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER