BIST 100 9.368 DOLAR 34,53 EURO 36,16 ALTIN 2.979,34
6° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Borsa spekülasyonlarının AKP'ye maliyeti ağır olacak

Borsa spekülasyonlarının AKP'ye maliyeti ağır olacak

Ekonomist Atilla Yeşilada, borsadaki son spekülatif hareketleri değerlendirirken "AKP borsaya yeni giren 1 milyona yakın bireysel ve küçük yatırımcının oyunu kaybedebilir" dedi.

Ekonomist Atilla Yeşilada Mesele Ekonomi isimli Youtube kanalında ABD’den bankalara gelen yaptırım uyarısını, Borsa İstanbul’daki sert iniş-çıkışları ve bunların ekonomiye ve seçimlere olası etkilerini değerlendirdi.

Yeşilada, borsada son haftalarda yaşanan rallinin son bir haftada ağır kayıplara dönmesinin siyasi sonuçları olabileceğini belirtti.

Hazine ve Maliye Bakanı’nın yatırımcıyı borsaya yönlendirmesini eleştiren Yeşilada, “Borsadaki bu durum bir iki ay daha devam ederse borsada kayıplar yaşayan bireysel yatırımcılar AKP’ye oy vermez. Bu durum borsanın geleceğini on yıl karartır” değerlendirmesinde bulundu.

Yeşilada’nın konuşmasının satırbaşları şöyle:

Şanghay İşbirliği Örgütü zirvesinde Recep Tayyip Erdoğan ve Vladimir Putin ve Erdoğan anlaştı. Kremlin batıya ihracat konusunda Türk şirketlerden katkı alınacağını açıkladı. Türkiye’den batı bankalarına giden tüm belgeler artık ince elenip sık dokunacak. Bir noktada gerçekten Türkiye üzerinden Rus şirketleri milyarlarca dolara varacak şekilde yaptırımları delerse Türkiye’ye bazı yasaklar gelebilir.

Erdoğan’ın seçim kazanmak için Putin’den gelecek mali desteğe bel bağladığını görüyorum. Merkez Bankası rezervleri yeterli değil. Plan da Merkez Bankası’nın dolar ödemelerini azaltarak piyasalara karşı daha güçlü durması ve kurun sabit kalması. Ancak bu Sayın Erdoğan’a seçim kazandırmaz. Seçim kazanmak için Erdoğan’ın bütçeden yüksek miktarda harcama yapması lazım.

RUS PARASI SEÇİM KAZANDIRMAZ

Eğer Rusya’dan doğalgazı yalnızca Ruble ile değil, indirimle alabilirse veya seçimden sonra ödeyeceğine dair anlaşma yapılmışsa ya da bir şekilde merkez bankasının bastığı para ile alabilirse daha fazla parayı seçmene harcayabilir. Bunun pek olası olduğunu sanmıyorum ama fiyat indirimleri öyle bir boyuta gelir de kışın mucizevi bir doğalgaz ve elektrik indirimi olursa Erdoğan seçim kazanmak için önemli bir adım atar.

750 milyar dolarlık bir ekonomide Rus parasıyla seçim kazanacağını düşünmek hayal. Seçmenin ekonomiden kaynaklı sorunları çok çeşitli. Rusya’dan gelecek para ile bunların çözülmesinin imkanı yok.

Son derece zor geçmesi beklenen kış ve gelecek yıl seçime kadar olan dönem için tüm ekonomi politikanızı Rusya’dan gelecek para üzerine kurduysanız paranın gelmemesi sizi felakete sürükler. Ekonominin performansı zaten üçüncü çeyrekte bozuluyor. Eğer bir kere durgunluğa girersek seçimlere kadar çıkılamayabilir.

BORSADAKİ HAREKETLE İLGİLİ İKİ TEORİ

Borsada olanlar AKP’ye 1 milyon oy kaybettirecek. Borsa İstanbul’da olanlarla ilgili iki teori var. Birinci teori, kamunun isteği ve örgütlenmesi ile bazı paralar hisselere yönlendirilmiş. İkinci teori, manipülatörler bir araya gelip VİOP’la banka hisseleri arasında kaldıraçlı pozisyonları artırarak borsayı yukarı taşımışlar. Sonra da oyun bitince bunlar tasfiye oldu. Bu iki teorinin hangisi doğru bilemiyorum.

Burada en büyük hata kamudan geliyor. Devlet erkânından birinin insanları riskli yatırımlara yönlendirmesi çok çirkin bir davranış. Bir hisse senedi bir ayda yüzde 100 değer kazanıyor. Bazı ufak hisselerde yüzde 1000’e varan kazançlar var. Bunlar normal değil. SPK’nın ve Borsa İstanbul’un görevi de bunları soruşturmaktır. Bu görevler yapılmadı. Hâlâ ben ortalamada bu ralliye katılanların zararda olduğunu düşünmüyorum. Ama yüksek fiyatlardan alım yapanların canı çok yandı.

Bu iş bir kaç zengin, şımarık manipülatörün işiyse onlar tasfiye oldu. Ortada başka iddialar da var. Bazı aracı kurumların kendi sermayeleri ile ya da çok fazla kaldıraç kullanarak sermaye veya nakit eksiğine düşüp taahhütleri yerine getiremedikleri iddiaları var. Bu gerçekse bu kurumların iflasa zorlanıp piyasadan ayıklanması lazım.

1 MİLYON OY KAYBETTİRİR

İnşallah borsa normal trendine döner. Bu durum bir iki ay daha devam ederse sorun büyür. 1991’de ve 1998-1999’da benzeri oldu. 2001’de bankalar batınca küçük hak sahiplerinin hakları ödenmedi. 2015’e kadar borsayı öldürdüler. 1990’da 2 milyon olan yatırımcı sayısı 2010’larda 700 bindi. Böyle bir döneme girersek bundan hem sermaye piyasası hem de yatırımcı çok zarar görür.

Naci Ağbal görevden alındıktan sonra 1 milyon yeni yatırımcı gelmiş. Bunların çoğu bireysel ve küçük yatırımcı. Bu insanların oyunu da kaybettiniz. Bu insanlar buraya spekülasyon yapmaya değil, birikimlerini değerlendirmeye geldi. Onları kimsenin anlamadığı nedenlerle ağır bir şekilde cezalandırdınız. Bu insanlar size oy vermez ve borsanın geleceğini on yıl karartırsınız.