Yaşanan ekonomik sıkıntılar ve pandemi nedeniyle çiftçiler uzun süredir Tarım Kredi Kooperatifleri ve Ziraat Bankası kredilerinde yapılandırma istiyor. Ziraat Bankası, takibe düşen alacaklarda yeniden yapılandırma yoluna gitti. Ancak Tarım Kredi Kooperatifleri, çiftçinin borçları için haciz işlemi uygulamaya başladı.
Tarım Kredi Kooperatifleri gelen tepkiler üzerine önce haciz işlemlerini durdurdu. Ardından TBMM’de kabul edilen yasa ile, borcunun yüzde 30’unu peşin ödemek koşulu ve yıllık yüzde 12 oranında faizle; borçların 2024 yılına kadar taksitlendirilmesi sağlandı. 31 Temmuz’a kadar borçlarının yüzde 30’unu ödeyip yapılandırma olanağından yararlanamayan çiftçiler için ise haciz uygulanmaya başlandı.
Haciz uygulamasına rağmen borçlarını ödemekte güçlük çeken çiftçiler ise “tazyik hapsi” yaptırımı ile karşı karşıya kalıyor. Daha önce Uşaklı çiftçi Mazhar Ulubey, Tarım Kredi’ye olan borçlarını ödeyemediği için üç ay “tazyik hapis” cezası almıştı. Uşak’ta yaşayan çiftçi İbrahim Kaya da borcu nedeniyle cezaevine girdi.
İYİ Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş, çiftçi Kaya’nın cezaevine girdiğini, sosyal medya hesabından şöyle duyurdu:
Aşağıda resmi olan İbrahim Kaya. Bir çiftçi 50 bin liranın biraz üzerinde olan banka borcunu ödemediği için Ankara’da gözaltına alındı. Şu anda tutsaklığı sürüyor. Çiftçilerimiz bu hale düşürenler utansın. Tuzu kuru iktidar sahipleri eserinizle ne kadar övünseniz azdır.
'NE KADAR ÇABALARSAK ÇABALAYALIM, OLMADI'
Borçlarını erteleyebilmek için Ankara’da gözaltına alınan ve cezaevine giren İbrahim Kaya’nın eşi Hatice Kaya, ANKA Haber Ajansı’na konuştu. Kaya, şunları söyledi:
Uşak ili Sivaslı ilçesinin Tatar beldesinde yaşıyorum. Çiftçilikle uğraşıyoruz. İlk zamanlar iyiydi. Son zamanlarda gider fiyatlarından, maliyetlerden dolayı para kazanamaz olduk. Borçlarımızı ödeyemez olduk. Tarım Kredi’den mazot aldık, gübre aldık ödeyemedik. Avukata düştük, icraya düştük, mahkemeye düştük. İcralardan kurtulmak için bir bankadan alıp, diğer bir bankadan kredi kullandık, onları da ödeyemedik. Tarım aletlerimizi de sattık; avukata düşmeyelim, icraya düşmeyelim, evimiz gitmesin, traktörümüz gitmesin diye. Ne kadar çabalarsak çabalayalım olmadı. Son günlerde yaşanan mazot zamlarından, gübre zamlarından tarlalarımız boş kaldı. Biz çalışmazsak, ekemezsek, biçemezsek bu borçları nasıl ödeyeceğiz? Biz borçlarımızı ödemeyelim demiyoruz. Biz faizlerin inmesini istiyoruz.
Eşim Ankara’ya gitti. Meclis’te konuşmak için orada tutuklandı. Tutuklanmasının sebebi, Tarım Kredi’den ödeyemediğimiz borçlar. Tutuklanma emri geldiği için. Bu eşimin kağıdı, tutuklanma; bu da benim.
Benim üç tane çocuğum var, anneyim. Ben çalışmazsam, üretmezsem borçları nasıl ödeyeceğim, bilmiyorum. Yetkililerin bize destek olmasını istiyorum. Çocuklarımı bırakmak istemiyorum. Tutuklanma kanununun kaldırılmasını istiyorum. Geceleri uyuyamıyorum. Ne zaman kapı çalacak, ne zaman icra gelecek, hangi bankadan icra gelecek diye her gün diken üstünde yaşıyoruz. Yetkililerin bu konuya bir çözüm bulmasını istiyoruz.
TAZYİK HAPSİ NEDİR?
Tazyik hapsi, Türk Ceza Kanunu’nda tanımlanmamasına rağmen “kişiyi bir işi yapmaya, bir yükümlülüğü yerine getirmeye zorlama yaptırımı” olarak tanımlanıyor. Tazyik hapsi, yerine getirilmesi gereken işin ifa edilmesiyle sona eriyor.
Söz konusu olan yükümlülükler İcra İflas Yasası’nda ve Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddettin Önlenmesine Dair Yasa’da belirleniyor.
Nafaka yükümlüsünün nafaka borcunu ödememesi, borçlunun ödeme taahhüdünü ihlal etmesi, çocuk teslimi kararlarına aykırı davranması ya da Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddettin Önlenmesine Dair Yasa kapsamında uygulanıyor.
Tazyik hapsine hükmedilirken, kesin bir süre belirlenmiyor. Çoğunlukla 3 aya kadar tazyik hapsi öngörülüp yaptırıma yol açan yükümlülüğün yerine getirilmesiyle sona eriyor ve hükümlü salıveriliyor.