Öğrenci Faaliyetleri'nin Twitter hesabından paylaşılan videoda üniversite öğrencisi bir kadın, AKP döneminde üniversiteli olmayı şu sözlerle anlattı:
Üniversitelerde öğrencilerin ve akademisyenlerin özgürce giyinebilmesi engellendi. Öyle ki Nişantaşı Üniversitesi ve Yeditepe Üniversitesi'nde etek boyunun uzunluğundan gömlek rengine kadar müdahaleci kıyafet kontrol kuralları uygulandı.
2002 yılında üniversite sayısı 76 iken, AKP iktidarıyla bu sayı 208'e yükseldi. Üniversitelerin sayısı artarken eğitimin niteliği düştü.
AKP döneminde üniversiteler öyle bir hal aldı ki, KHK'lerle akademisyenler ihraç edildi. Kampüssüz apartman üniversiteleri oluşturuldu. Liyakatsiz atamaların yapıldığı , niteliksiz eğitimin verildiği taşra üniversiteleri kuruldu.
AKP döneminde üniversite ve üniversiteliye o kadar değer verildi ki yüzlerce üniversiteliye ev baskını yapıldı, yüzlerce üniversiteli tutuklandı. Hatta üniversiteler ranta açılıp satılırken bu üniversitelerin kapısına kelepçe dahi vuruldu.
AKP döneminde kaldırılan üniversite harçlarıyla beraber eğitim ücretli bir hale getirildi. Her yıl eğitim ücretlerine fahiş zamlar yapıldı. Öğrenciler müşteri üniversiteler ise şirket haline getirildi. Böylece öğrenciler üniversiteye giderken çalışmak zorunda bırakıldı. Eğitim ücretlerini karşılayamayan öğrenciler ise çareyi üniversiteyi bırakmakta buldu.
AKP döneminde yurt kapasiteleri öyle bir artırıldı ki, kalacak yeri olmayan öğrenciler banklarda ve parklarda yatmak zorunda kaldı. 6-8 yataklı yurt odalarıyla refah bir ortam sağlandı. Bu yurt konforunun ışığında öğrenciler tarikat ve cemaat yurtlarına mecbur bırakıldı.
AKP döneminde KYK bursları o kadar artırıldı ki her dört üniversiteliden üçü yüksek zamlı KYK borçlarıyla mezun oldu. Artan enflasyon ile devrim niteliğinde zam yapılan KYK burs kredisi öğrencilere bir ay değil bir hafta bile yetmez hale geldi.
Geleceksizlik ve geçim sıkıntısı ile yaşayamayan üniversiteliler "geçinemiyoruz" diyerek intihar ediyor. Emek ederek kazandıkları üniversitelerden çıkmak zorunda bırakılıyor. İşsizlikle baş başa kalacakları bir gelecek için çalışmaya mahkum bırakılıyor.