BirGün'den Sibel Bahçetepe'nin haberine göre, Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin deprem riski nedeniyle iki ayrı hastaneye taşınacağı belirtildi. Türk Toraks Derneği ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Türkiye'de solunum hastalıkları alanında önemli bir yeri olan hastanenin kendi yerinde, en hızlı şekilde dönüştürülmesi gerektiğini, hastaların ve çalışanların mağdur edilmemesi gerektiğini vurguladı.
1950 yılında siyasetçi ve iş insanı Adalet Süreyya İlmen’in kuruma hibe ettiği ve 1800 dönümlük alan üzerine kurulu olan Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin bir kısmının Marmara Üniversitesi Prof. Dr. Asaf Ataseven Hastanesi ek hizmet binasına bir kısmının da Sultanbeyli Devlet Hastanesi’ne taşınacağı belirtildi.
4 YILDA ADIM ATILMADI
Türk Türkiye’de solunum hastalıkları alanında önemli bir yeri olan hastanenin kendi yerinde ve en hızlı şekilde dönüştürülmesi gerektiğine dikkat çeken Toraks Derneği Yönetim Kurulu üyeleri, hastanenin sağlık kurumu şartıyla bağışlanan bir alan üzerinde kurulduğunu da anımsattı. Açıklamada “Süreyyapaşa İstanbul’da solunum sistemi hastalıklarının önemli bir yükünü üstlenen bir kurum olmanın yanında mirası ve yetkinliğiyle bir ekol ve okuldur. Geçici taşınma sürecinde bu ekol ve okul yapısı özenle korunmalıdır” denildi. Aralık 2018’den itibaren deprem açısından riskli olduğu için cerrahi binanın başka bir merkeze taşındığı anımsatılan açıklamada, aradan geçen dört yılda bu konuda adım atılmamasının hastanenin geleceğiyle ilgili de endişeleri artırdığı belirtildi. Açıklamada, özetle şu ifadelere yer verildi: "Hastane 1976'da bin 600 hasta yatak kapasitesine ulaşmıştır.
Süreyyapaşa Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin taşınması, halen var olduğu bölgede kamu sağlık hizmetlerine erişimde, özellikle solunum sistemi hastalıkları açısından kapatılamayacak bir soruna yol açacaktır. Süreyyapaşa Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin yakın çevresinin dışında yer alan kamu sağlık hastane sayısı da oldukça kısıtlıdır. Geçici taşınma sürecinde Süreyyapaşa Hastanesi’den azalacak her hasta yatağı, göğüs hastalıkları alanında açığı kapatılamayacak bir sorun ve hastalarda hizmete erişememe durumu yaratacaktır. Bu süreç İstanbul’un yanı sıra ülke çapında da tüberküloz (verem) sorununu katmerleştirecektir. Hastanenin iki hastaneye taşınması uzman ekibin de dağıtılması ve aralarındaki sinerjinin bozulması anlamına gelir. Hastanenin geçici taşınma yerlerinden birisinin Sultanbeyli Devlet Hastanesi olduğu ifade edilmektedir. Süreyyapaşa Hastanesi’nin taşınması planlanan Sultanbeyli Devlet Hastanesi’ne ulaşım süresi toplu taşım ile ulaşım süresi 1 saat 38 dakika ile 2 saat arasında değişmektedir. Tekrar aynı yerde, aynı enerjiyle en kısa sürede, hep birlikte devam edilmesi halk sağlığı ve çalışan tüm Süreyyapaşa ekibi için en büyük dileğimizdir.”
"ENDİŞELERİMİZ VAR"
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri (SES) İstanbul Anadolu Yakası Şube Eş Başkanı Erdal Güzel ise şu değerlendirmeyi yaptı: “Binalar elbette depreme karşı dayanıklı olmalı ve tarihi kimlikleri korunarak bu yenilemeler yerinde yapılmalı. Bizim sendika olarak yaklaşımımız yerinde dönüşüm ve yenileme olması. Özellikle vatandaş mağdur edilmemeli, şehir dışı hastanelere taşınmamalı. Çalışanların bir başka yere gitmesi de problem. Tüm bunlar planlanarak bu işlemler yapılmalı."
"HASTANELER YERİNDE YENİLENSİN"
İstanbul Tabip Odası, bugün "Hastaneler yerinde yenilensin, sağlıkçılar mağdur olmasın" diyerek saat 12.30’da Cerrahpaşa Tıp Fakültesi önünde bir eylem yapacak. Duyuru metninde "İstanbul’daki üniversite ve bakanlık hastanelerinin hızlıca yerinde yenilenmesi, hiçbir sağlık çalışanının yerinden edilmemesi, eğitim ve sağlık hizmetlerinin aksamaması için yetkilileri acil göreve davet ediyoruz" denildi.
88 YILLIK KÜLTÜREL MİRASA TAHLİYE
İstanbul Kadıköy Bahariye’de bulunan 88 yıllık tarihi geçmişi olan Kadıköy Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu hakkında depreme dayanıklı olmadığı gerekçesiyle apar topar tahliye kararı verilmesi, “geri dönememe” endişelerini beraberinde getirdi. Her yıl 20 binin üzerinde eğitim veren merkezin tahliyesine başlandı. Kadıköy Halk Eğitim Merkezi hakkında yazılı bir rapora ulaşılamazken, sanatçılar ve Kadıköylüler kurumun akıbeti hakkında endişe duyduklarını belirterek “Kurumun kaderinin Atatürk Kültür Merkezi gibi olmasından endişe duyuyoruz” dedi. Tahliye kararının ardından geçen günlerde açıklamalarda bulunan kurum müdürü Hülya Narsap, binanın riskli olduğunu belirterek "A ve B bloktan oluşan, toplam 7 bin metrekarelik alanı kapsayan binamızı bu ay sonuna dek boşaltacağız. Güçlendirme yapılacak. En iyi ihtimalle 3-4 ya da 6 ay sonra geri döneceğiz" demişti. Konuya ilişkin bilgi almak üzere aradığımız Kurum Müdürü Narsap, soruları yanıtsız bıraktı. İstanbul Valiliği’nin 18 Şubat’ta kent genelinde 93 okulun riskli olduğunu ve boşaltılacağını açıklamıştı. Bu riskli yapılar arasında ise Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nin yer almaması dikkat çekti.
