Bilim Kurulu üyesi, Ankara Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alpay Azap koronavürüs, “Ankara’da beklediğimiz kadar kötü gitmedi. Bu sevindirici. Temas eden sayısı azaltılınca, hastalığın yayılması da düştü. Bunda bir de Ankara’nın memur ve öğrenci kenti olmasının etkisi var. Ankara insanının daha eğitimli olması, eğitim ve sosyal seviyesinin yüksekliği de yayılımın olmamasında çok önemli.” dedi.
SAYI SON ÜÇ GÜN HEP AYNI
Prof. Azap sevindirici haberi de şu cümlelerle aktardı:
“Ankara’da İbn-i Sina Hastanemize son 3 haftada her gün gelen hasta sayısı neredeyse aynı. Hatta son 3 gün, sayıda azalma var. Diğer hastanelerdeki hekim arkadaşlarımla da konuşuyorum onlardaki veriler de benzer. Ankara’da vaka sayısında düşme var... Bu da Ankara’nın yatay seyrinin bir süre daha bu şekilde devam edeceğini gösteriyor.”
Prof. Azap, vaka sayısının aynı kalmasının veya bir miktar düşmesinin yayılımının da düştüğü anlamı taşımadığına da vurgu yaptı.
Prof. Azap, “Ankara’da yatay seyir daha uzun devam edebilir...” deyip ekledi:
“İstanbul ise daha harlı ve dikey giderken, Ankara uzun süre bu yatay seyrini sürdürecek gibi...”
Habertürk'ten Muharrem Sarıkaya'ya konuşan Prof. Dr. Alpay Azap'ın açıklamaları ve Sarıkaya'nın yazısının ilgili bölümü şöyle:
BAĞIŞIKLIK OLMADAN NORMAL HAYAT ZOR...
Prof. Dr. Alpay Azap'a bu durumda Ankara’da normal hayata ne zaman geçebileceğimizi sordum...
Yanıtı net ama bir o kadar da ilginçti:
“Hastalığın bulaşma hızına da bağlı ama bağışıklığa herkes erişmedikçe normal hayat zor. Mesela Çin çok çabuk baskıladı, şemdi ikinci dalga ile karşılaşabilir, çünkü kitle bağışıklığı orada tam oluşmadı. Ankara’da örneğin, kitle bağışıklığı yavaş yavaş oluşuyor, ama uzun sürecek gibi... Kitle bağışıklığı yavaş olunca Haziran’a kadar devam edebilir.”
DAMLA YOLUYLA BULAŞTIĞI KESİN
Kendilerine gelen hastalar içinde aile kümelenmesi yapmışlar.
Yani birlikte hasta olup gelen hastaların durumlarını ele alıp istatistiklemişler.
Prof. Dr. Azap, “Şurası kesin artık, bu hastalık damlacık yoluyla daha fazla bulaşıyor” tespitini yapıp devam etti:
“Yani 1 metre içinde yayılan damlacıklar yoluyla bulaşıyor.
Veya yüzeye çöküyor, kısa sürede o yüzeye dokunulup ağza veya göze götürüldüğünde virüs vücuda giriyor. Kapı kolu, elektrik düğmesi, tarabzan, asansör düğmeleri, bulaşmanın en çok olduğu yerler. El temizliği onun için çok önemli.
Bize gelen hastalar içindeki aile kümelerinde de bu sonucu bize verdi...”
Bir damlacığın yerde kalma süresi de durumuna göre farklı, bir saat de olabiliyor, bir gün de...
Ancak burada önemli olan virüsün hasta yapacak kadar etkili olma süreci; anlattığına göre o da birkaç saat kadar devam ediyor, sonra tükeniyor.
Bulunduğu yerde kalmasına rağmen hasta edecek kadar güçlü miktarda olmuyor.
AKCİĞER EGZERSİZİ NASIL OLMALI
Prof. Dr. Alpay Azap, evde günlerini geçirenlere hastalığın yerleştiği en önemli yer olan akciğerlere yönelik önemli bir tavsiyesi de var...
Hemen belirteyim ben uyguladım ve iyi geldi, size de tavsiye ederim.
Oldukça basit, ciğerlerinize beş saniye boyunca havayı dolduruyorsunuz, beş saniye içerde tutup, 10 saniyede dışarı veriyorsunuz.
Her birinde 4 kez olmak üzere günde 4-5 seans yapıldığında akciğer kaslarını geliştiriyor ve virüsle daha güçlü savaşacak ortama yaşam sağlıyor...
Deneyin evde ama akciğerleri de güçlü kalın...