BIST 100 9.652 DOLAR 34,69 EURO 36,75 ALTIN 2.961,83
10° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

'Beylikdüzü toplanma alanlarında birinci'

'Beylikdüzü toplanma alanlarında birinci'

Beylikdüzü'nün 369 deprem toplanma alanı ile İstanbul'da birinci ilçe olduğunu açıklayan Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, “Bütün deprem toplanma ve barınma alanlarımızda yarın deprem olacakmış gibi altyapı sistemi kuracağız" diye konuştu.

Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, göreve geldikten sonra yaptığı çalışmaları ve İstanbul’u bekleyen deprem tehlikesini değerlendirdi. Gazetedamga’dan Mehmet Mert’in sorularını yanıtlayan Çalık, özellikle deprem toplanma alanları konusunda Beylikdüzü’nün çok şanslı olduğunu ifade etti. 369 toplanma alanı ile İstanbul’da birinci ilçe olduklarını kaydeden Çalık, “Silivri depreminde Beylikdüzü’nün ne kadar şanslı olduğunu gördük. Çünkü insanlar evlerinden çıktıklarında açık bir alana ulaşabiliyor. Bütün deprem toplanma ve barınma alanlarımızda yarın deprem olacakmış gibi altyapı sistemini kuracağız” dedi. Çalık’ın açıklamaları şöyle:

Görevi İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’ndan devraldınız. Bunun artı ve eksileri neler?

Burada kendisiyle göreve başladım. Beylikdüzü’nde hayatın rengini değiştirdik. Beylikdüzü’ndeki olağan akış başka yöne döndü. Sayın İmamoğlu’nun önderliğinde burada başardığımız şey aslında buydu. Çok güzel projelere imza attık ve yaptığımız işleri mümkün olduğunca hep özenle yapmaya gayret ettik. Çünkü yerel yönetimin yetkisi, sorumlulukları bellidir. Aslolan yerel yöneticinin vatandaşa yapacağı hizmeti nasıl sunduğuyla ilgilidir. Dolayısıyla biz başından itibaren projelerimize ve bu kentin yereldeki sorunlarına özenle yaklaştık ve projeler ürettik. Benim en büyük avantajım 1999 yılından itibaren Beylikdüzü ile yollarımın bir şekilde kesişmesi. Hemen hemen 20-21 yıldır bu kentin şehir planını ve teknik bir insan olarak hafızasını biliyorum. Bu bana müthiş avantaj sağlıyor. Yani bu kenti ilk kez tanımıyorum, geçmişte yaşadıklarını biliyorum. Bir kentin problemlerini bilerek o kenti yönettiğinizde daha farklı davranıyorsunuz. Kronik problemlerini bilerek hareket ediyorsunuz. Dolayısıyla avantajları var, dezavantajları var. Birçok insanı tanıyorsunuz. İmamoğlu döneminde bu kentin tüm problemlerini ben çözüyordum. Şimdi tekrar aynı beklenti içerisinde insanlar. Her sorunda bana ulaşmaya çalışıyorlar. Dolayısıyla onun handikabını yaşıyorum. Geçmişte problem çözen biri olmanın aslında handikapları var. Birebir bana ulaşmaya çalışıyorlar. Geçmişte biz onu sayın başkanımızla oturtmuştuk burada. Mümkün olduğunca kendisini daha vizyoner mevzularla ilgilenmesini sağlamıştık. Bu konuda da başarılı olduğumuzu düşünüyoruz. Beylikdüzü sadece Türkiye’den değil, dünyanın dört bir tarafından bilinen, tanınan ve gözlem altında olan bir ilçe.

'Beylikdüzü toplanma alanlarında birinci' - Resim : 1

Avantajlarından söz ettiniz, dezavantajları konusunda ne söylemek istersiniz?

Dezavantaj şu; nihayetinde bu kent belli bir noktaya geldi. Bu noktanın daha ötesine götürmek gerekir. Biz seçim kampanyamızda da şunu söylemiştik; ”Beylikdüzü Hedef Büyütüyor.” Beylikdüzü hedeflerini büyütecek. Tabi yereldeki kampanyamızda Büyükşehir’i de alacağımızdan çok emin hareket ettik. Ben şunu iddia ettim, geçmişte bu kent 10 sene, yalnızca bizim dönemimizde değil bizden önceki dönemde de Büyükşehir’den gereken hizmeti alamamış bir kentti. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden 10 senelik alacağı var bu kentin. 5 sene ben görev yapacağım, 15 sene olacak. 15 senelik alacağını biz 5 senede bu kent ile buluşturacağız dedik. Nitekim vatandaşımızda bunu gördü. Altyapı çalışmalarıyla gördü. Yaklaşık 22 kilometrelik bir altyapı projelendirme süreci yaşadık ve büyük bir kısmını bitirdik. Toplamda 7 mahallenin kronikleşmiş altyapı sorununu İSKİ ile müşterek çözmüş olduk. Dolayısıyla aslında toprağın altında yaptığınız bir faaliyettir ama bir kent için en önemli konulardan biridir. Yıllarca bu kente dönüp bakılmamıştır. Çalışmalarımızın tamamı bittikten sonra belki 30, belki 40 yıl alt yapı problemi kalmayacak. Kooperatiflerle gelişmiş bir ilçeyiz biz. Üç tane beldeden oluşmuş bir ilçeyiz. Bazı bölgelerimizde geçmişte kooperatifler tarafından yapılmış altyapılar halen duruyordu. Dolayısıyla yetersizdi, devamlı tıkanıyordu, arıza veriyordu, yağmurun şiddetli yağdığı günlerde bodrum katlarını devamlı su basıyordu. Bu önemli bir hizmetti. Biz bunu almaya gayret ediyoruz ama az önce söylediğimiz gibi handikapları nedir, kıyaslamıyorsunuz. Ama tabi ben bu kıyaslanmaktan onur duyduğumu ifade etmek istiyorum. Kıyaslandığım kişi benim kardeşim, yol arkadaşım. Biz güzel işler yapacağız.

Elazığ’da yaşanan depremin ardından o bölgeye gittiniz. Öncelikle Beylikdüzü adına neler yapıldı? Deprem toplanma alanları kaç adet?

Bizim durumumuz şu; deprem toplanma alanları var, dağılma alanları var. İki kısma ayırmak gerekiyor bunu. Bizim geçmiş dönemde ABİS (Acil Bilgi Sistemi) diye bir sistemimiz var. Dolayısıyla bizim şu an ABİS ve Afet Koordinasyon birimimizle birlikte sadece toplanma alanlarını kağıt üzerinde belirlemiyoruz. Altyapıda olması gereken hususlar var. Şu an da talimatlarını verdik. Bütün deprem toplanma ve barınma alanlarımızda yarın deprem olacakmış gibi altyapı sistemini kuracağız. Fen işleri müdürlüğümüz vasıtasıyla hem temiz suyumuz hem atık suyumuz konusunda o bölgelerimizde çalışmalarımızı yapıyoruz. Biz bunu Silivri açıklarında yaşanan depremle gördük. Beylikdüzü’nün ne kadar şanslı olduğunu gördük. Çünkü insanlar evlerinden çıktıklarında açık bir alana ulaşabiliyor. Bu yüzden Beylikdüzü çok şanslı. Yakın coğrafyasına da fayda sağlayacak bir açık alan planlamasına sahip. Yeşil alanların da ne kadar kıymetli olduğun afet bölgelerine gittiğimizde görüyoruz. Dağılma alanları, çadır alanları daha çok okul bölgelerinde, meydanlarda yapılıyor. Ama bizim bunlara çok müsait alanlarımız, yeşil alanlarımız var. Özellikle Yaşam Vadisi’nin 600 bin metrekarelik kısmı vatandaşımız için kullanımda. Diğer 600 metrekarelik kısmı için de çalışmalarımız hızlı bir şekilde sürüyor. İSKİ’nin müdahale etmesi gereken alanlar vardı. Yağmurlarda, taşkınlarda bozulan bir dere bandımız var. İSKİ buraya çok hızlı müdahale etti. Yaşam Vadisi’ni denize kadar ulaştırma hedefindeyiz. 1-2 yıl içerisinde de bu hedefimizi gerçekleştirmiş olacağız. Dolayısıyla sadece Yaşam Vadisi’nde 1 milyon 200 bin metrekarelik bir alana sahip olacağız. Buranın haricinde geldiğimizden bu yana yaklaşık 37 bin metrekarelik açık alanı bu kentin kullanımına kazandırdık. Şu an devam eden park alanlarımız var. Açık alanlar deprem toplanma alanlarıdır aynı zamanda ama mesela bazen AFAD özel mülkiyetleri de belirleyebiliyor. Biz burada kamu mülklerinden bahsediyoruz. Gerçekçi toplanma alanlarından bahsediyoruz. Birçok yerde özel mülkiyetlerde söz konusudur, toplanma alanı olarak gösterilmiştir. Ama biz mümkün olduğunca kendi mülkiyetlerimize, kamunun mülkiyetlerine toplanma alanlarını yapıyoruz.

Beylikdüzü’nde kentsel dönüşüm anlamında riskli binalar var mı?

Geçmiş dönemde de burada çok ciddi çalışmalar yürüttüğümüz bir bölgemiz vardı. Gürpınar Siteler Bölgesi. Kooperatifler zamanında eski inşaat teknikleri ile yapılmış bir alan burası. Yönetmeliklere uygun yapılmamış ve depremlerle de yorulmuş bir bölge. Biliyorsunuz 99 senesinde büyük bir deprem yaşadık. Biz buraya dair, kentsel dönüşüm planları hazırladık. Burada dönüşmesi gereken 3 bin konut bulunuyor. Bunun yaklaşık yapım maliyeti birkaç milyar TL’nin üzerinde. Yeniden yapılması gerekir. Biz orada senaryoyu hazırlıyoruz. Hem plan sistemini hazırlıyoruz. Müdahale edilmesi gereken yerlere müdahale ediyoruz. Hatta geçmiş dönemde mahkemeye sirayet etmiş bir davamız vardı. Mahkeme kararıyla da tescillendi. Orada en azından vatandaşın mağduriyet yaşamayacağı bir sürece ulaştı. Bunlar sonucunda o bölgede boşalttığımız bir iki binamız oldu. Biraz da hızlı hareket edilmesi gereken bir husus. Bu konunun siyasetin ötesinde bir konu olduğunu düşünüyoruz. Her türlü işbirliğine hazır olduğumuz da belirttik. Bu noktada siyaset yapamayız çünkü acının siyaseti olmaz. Dolayısıyla vatandaşların sizden beklentileri var, yerel yönetimlerin de desteğe ihtiyacı var. Bu beklentiyi karşılamalıyız. Vatandaşın barınma hakkını, can güvenliğini sağlamalıyız.